11 Ağustos 2011 Perşembe

RÖPORTAJ / Sinan Akçıl - Kalp Sesi

Uzun zamandır besteci, söz yazarı ve aranjör olarak birçok sanatçıyla başarılı işlere imza atan Sinan Akçıl geçtiğimiz aylarda yorumcu kimliği ve ilk albümü "Kalp Sesi" ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Hande Yener'le seslendirdiği "Atma" isimli çıkış şarkısıyla müzik listelerinde zirveye yerleşen müzisyen geçtiğimiz haftalarda da Ajda Pekkan'la düet yaptığı "Cumartesi" isimli şarkısına çektiği video kliple ekranlara gelmeye başladı. Sinan Akçıl ilk albümünü ve yorumculuğa geçişini anlattı.

Müzik hayatınıza nasıl girdi?
Müziğe anne karnında başladım diyebilirim. Daha 7-8 aylıkken annem Vivaldi, Mozzart falan dinletirmiş. Tabi ki orda bu şekilde bir bağ kurulmuş klasik müzikle, daha sonra kaçınılmaz bir süreçti ki beş buçuk yaşında birincilikle Devlet Konservatuarı Piyano bölümüne girdim ve sonra sekiz dokuz yaşlarında hiperaktiflikle beraber içimdeki pop ve caz müzik duygusuyla, yaptığım devamsızlıklarla atıldım. Sonra tekrar Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Gitar bölümüne girdim ve aynı zamanda Saint Benoit Lisesi'ne girdim. Okul orkestrasını kurduk 95 yılında "Bugünlerde Çok Sıkkın Canım" şarkısı ile ilk olarak pop dalında en iyi beste ödülünü almıştık. Sonra içimdeki o pop müzik sevgisini takip etmeye karar verdim klasik müzik kuralları beni birazcık germişti açıkcası.

Peki sizce Sinan Akçıl'ı müzik dünyasına tanıtan en önemli işi hangisi oldu?
Albüm olarak 2004'te İzel'le yaptığımız "Bir Dilek Tut" albümünü gösterebilirim. Aranjörlük dışında besteci olarak da kabul görmeye başladığım bir albümdür o. O albümde yer alan "Git Burdan", "Aşk Hakları", daha sonra Kibariye'ye de verdiğim "Anlayamazsın" şarkısı ve Zeynep Casalini'ye prodüktör olarak yaptığım "Duvar"ın bulunduğu ilk albümüyle beraber "evet ben artık bestelerimle de varım" dediğim yılların 2002-2003 yılları olduğunu söyleyebilirim. 21 yaşındayken Zeynep Casalini'ye yaptığım albümle yılın en iyi yeni prodüksiyonu ve yılın en iyi çıkışı ödülünü almıştık ve ben çok mutlu olmuştum tabi. "Bir Dilek Tut" albümü Altın Plak almıştı ki o zamanlar bana inanan kişi sayısı şu ankinin yüzde biriydi diyebilirim.

O halde kendinizi sektörde ifade etmeniz o kadar da kolay olmamıştı...
Evet bayağı zorluk çekmiştim. O zaman İzel albümün arkasında durmuş ve bana inandığını söylemişti. Ona bu yüzden her zaman bir vefa borcum vardır.

Peki şarkı söyleme fikri nasıl oluştu?
Şarkılarımı besteci olduğum için doğal olarak ilk ben söylüyorum. İlk ben söylediğim için de stüdyoya geldiklerinde o demolardan dinlemek isteyen çok kişi oluyordu ve o zaman ben de kendi sesimi açıp dinliyordum. Duygunun birebir ilk anlatımı olduğu için ilk geçiş ilk göz göze temas olduğu için o anlar önemlidir. Sonra tabi bunun sayısı artmaya başladı ama "Kalp Sesi"ne kadar gelişen süreci soruyorsan Ajda Pekkan ile düet yaptığım "Cumartesi" şarkısını Bodrum'a bir konser için giderken uçakta yaptım ve telefonuma kaydettim. Uçaktan indim ve yılbaşının ertesi haftası aranjesini yapıp söyledim. Sonra sürekli gelen arkadaşlarla "Cumartesi" şarkısını dinlemeye başladık ve "Neden sen söylemiyorsun" falan diye konuşulurken aslında "Kalp Sesi" projesinin de temelleri de atılmış oldu diyebilirim. Daha sonra "Bi'şey Olmuş" şarkısını da zaten ben söylemiştim. Başka bir albümde yer alacaktı fakat sonra vazgeçmiştim, onun dışında da bu iki şarkı oluştuktan sonra bana uyan diğer "Söndürülemez İstanbul" ve "Şampiyon" şarkılarını da sonradan yaparak "Kalp Sesi"ni oluşturduk.

"Kalp Sesi"ni yapmakta ki amacınız neydi?
Nasıl ki bir şarkıyı vereceğim şarkıcının gözlerine bakarak söylüyorsam, beni dinleyecek insanlara, halka da şarkılarımı gözlerinin içine bakarak ellerini tutarak, dokunarak anlatmak istiyorum diye kararlaştırdım, amacım buydu. Şimdi de çok keyif alıyorum bu ilgi ve alakadan.

Yorumculuğa geçiş sürecinde neler yaşadınız? Önemli isimlerle düet yaptınız endişe duydunuz mu?
Evet Ajda Pekkan, Hande Yener, İzel, Ziynet Sali bu isimler arasında... Sonuçta şöyle bir şey var yıllardır benim şarkılarımı söylerken ben bu insanları yönlendiriyorum zaten. Bundan doğan bir özgüven var ve o şarkının nasıl yorumlanacağını çok iyi hissettiğim için bu konuda bir sıkıntı çekmedim. Zaten pilot çalışmaları bile önce ben okuyordum onlar üzerine okuyorlardı. Tarif etmek ve hissetmek en önemlisi, ondan sonra bu yorumculukla birleşince güzel bir iş çıkıyor ortaya. O yüzden çok saygı duyduğum isimlerle de bir zorlama yaşamadan rahat rahat söyledim şarkılarımı.

Son dönemde sizin gibi Ravi İncigöz, Soner Sarıkabadayı, Volga Tamöz'de müziğin mutfağından çıkarak mikrofon başına geçtiler. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence güzel oldu. Yeni insanlara, yeni yorumlara, yeni şarkılara sektörün ihtiyacı vardı. Yıllardır hep aynı isimleri dinliyorduk. Sonuçta biz bu işin yıllardır görünmez kahramanlarıydık. Şimdi görünen kahramanları olmaya başladık ve benim gibi aynı süreçten geçen bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Bu insanların tepeden inme hemen bir anda ben popçuyum diye ortaya çıkan insanlar olmadığını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu insanlar yıllardır emek veriyorlar. Yeni nesil içinde pop müziğine emek veren bu insanların bu yola girmesinde bence hiçbir sakınca yok. Diğer isimler bir anda şarkıcı olmaya özenince olmuyor ama, bizim alt yapımızda bizim geçmişimize sahip insanlar için bir sakınca görmüyorum.

"Atma" şarkısının çıkış şarkısı olmasına nasıl karar verdiniz?
Aslında çok komik bir hikayesi var. "Atma" aslında Hande Yener'in çıkış şarkısı olacaktı. Benim projem ortaya çıkınca kafamda yavaş yavaş acaba "Atma"yı da mı söylesem albümüme alsam gibi düşünceler oluşmaya başladı çünkü daha çıkmadan çok beğeniliyordu. Hande'ye de çok teşekkür ediyorum buradan, beni kırmadı düet yapalım dediğimde hemen kesinlikle olur dedi. Ben zaten onun albümüne şarkı hazırlıyordum ve bir anda benim albümünde yer almasına karar verdik. İkimiz söylediğimizde de doğru bir karar verdiğimizi gördük. "B'işey Olmuş" şarkısını da İzel çok istiyordu mesela. "Benim ikinci baharım olacağına inanıyorum" diyordu ama ben de kendi albümüme koymak istiyordum ve onu kırmadan söylemenin yollarını arıyordum. Derken aklıma düet yapma fikri geldi. Sonuç olarak ikimiz de mutluyuz şimdi. O da kırılmadı. Ben de istediğimi yapmış oldum. Süreç böyle gelişti ama "Atma" albümün yıldızıydı bu baştan belliydi ve şu anda satışlar çok iyi gidiyor. Bu da halkın sevgisinin önünde hiçbir şeyin duramayacağını gösteriyor.

Bu ilgiyi bekliyor muydunuz?
Kendi yaptığım şarkılarda bu ilgiyi gördüğüm için tabi ki bir tedirginlik bir heyecan vardı ama iyi yerlere geleceğini tahmin ediyordum. İnsanların sevgisini ve ilgisini birebir yaşadığım için tahmin ediyordum ama bir anda bu kadar büyüğünü de beklemiyordum açıkcası. Çok mutluyum o yüzden.

"Atma" şarkısı yayınlandığında özellikle sosyal medyada bazı tartışmalara neden oldu. Sizce bu durum neden bu kadar büyütüldü?
Evet müziğinin çalıntı olduğuna dair bazı söylentilere neden oldu. Tabi şarkı çok patladığı için yayınlandığı andan itibaren kötülemeye çalışan bir grup insan olacaktı ve oldu da. Şarkıyı yaklaşık albüm çıkmadan iki ay önce bütün anlaşmalarını ve ödemelerini yaparak, telifini ödeyerek hazırlamıştık. Onlar bizden çok fazla şarkı alıyor ve bu yıl Lübnan'da yedi sekiz şarkım paylaşıldı. Onlar da bize teşekkür etmek için, bizim de bu şarkılarımız var dinleyin diyerek bir CD yolladılar ve o CD'de "Atma"nın melodisini duydum. Duyar duymaz da vuruldum ve buna öyle bir söz yazmalıyım ki herkesin diline pelesenk olsun dedim. Sonra sözleri yazdım, iznini aldık. Hatta ondan sonra hayran kaldılar bizim yaptığımız düzenlemeye ve Lübnan basınında haber oldu. Bu şekilde söz Sinan Akçıl müzik Mohammad Refai düzenleme Sinan Akçıl şeklinde kartonet hazırlandı.

O halde albüm çıkmadan, kartonet hazırlanmadan önce şarkı patladığı için bu söylentiler çıktı diyebilir miyiz?
Evet doğru ben de öyle olduğunu düşünüyorum.

"Kalp Sesi"ne düetlerle oluşmuş bir albüm diyebiliriz. İlk albüm için bu konsepti tercih etmenizdeki neden nedir?
Şöyle söyleyebilirim yıllardır bu albümde olan, olmayan diva ve diva adaylarım dediğim insanlar vardı. Sonuç olarak o isimlerle öncesinde çok güzel başarılara imza attık ve ilk solo albümümde onların rengi, nefesi ve ruhu olmadan kendimi daha yalnız hissederdim. Sağolsun beni kırmadılar ve "Kalp Sesi"ni oluşturduk. Bundan sonra herhangi bir düet yapar mıyım yapmaz mıyım bilmiyorum büyük konuşmak istemiyorum ama solo albümle devam etmeyi düşünüyorum. İlk albüm için de bu konseptin çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum ki onların sesi ve ruhu beni destekledi.

Bir sonraki albümde de bu albümde olmayan "diva ve diva adaylarınız" ile çalışmayı düşünür müsünüz? O isimleri bizimle paylaşır mısınız?
Sevgili Ebru Gündeş, Sibel Can, Bengü olabilir. Erkek sanatçılardan Ferhat Göçer olabilir aklıma gelmeyen önemli isimlerde var tabi ama ben mümkün olduğunca solo devam etmek istiyorum. Ayrıca bu isimlere zaten şarkı veriyorum yeni albümlerinde de şarkılarım var mesela Ajda Pekkan'ın albümünde iki şarkım var Bengü'de beş şarkım var "Aşkım", "Saat Üç", "Kalbi Olan Ağlıyor", "Kalbim Affetsin" ve "Cesaret". "Cesaret" özellikle son yıllarda en hissederek yaptığım slow şarkılardan bir tanesidir. Sonrasında Ziynet Sali ve Hande Yener albümlerinde de şarkılarım var paylaşımlarımız devam ediyor.

Sizi daha çok yorumculuk mu yoksa şarkı yazarlığı mı heyecanladırıyor?
Şöyle ifade edebilirim ki benim yorumculuk, söz yazarlığı, aranjörlük ve bestecilik olmak üzere dört çocuğum var hiçbirini diğerinden ayıramıyorum. Hepsi ayrı bir heyecan ve keyif veriyor bana. Hepsini bir arada sürdürebildiğim kadar sürdürmek istiyorum.

www.aveamuzik.com

The Chemical Brothers'dan film müziği!

Ülkemizde de büyük bir hayran kitlesine sahip olan ünlü İngiliz elektronik müzik ikilisi The Chemical Brothers, yönetmen Joe Wright'ın beğeni toplayan filmi "Hanna" için hazırladıkları soundtrack albüm ile yeniden dinleyicilerle buluştu.

Yayımladıkları toplam yedi albümle dünya çapında milyonlarca albüm satışına imza atan, Grammy ödüllü, elektronik müziğin en önemli gruplarından The Chemical Brothers'ın imzasını attığı albümde 20 şarkı yer alıyor. Eleştirmenlerin de beğenisini kazanan bu soundtrack albümü, filmin ana konusunu oluşturan masumiyet ve şiddetin karışımını dinleyenlere de hissettiriyor. Filmde; eski bir CIA ajanı olan babası tarafından Finlandiya'nın balta girmemiş ormanlarında, soğukkanlı bir ölüm makinası olarak yetiştirilen Hanna 14 yaşına gelince, babası onu ilk suikastını gerçekleştirmesi için Avrupa'ya gönderir. Yol boyunca usta bir katil gibi soğukkanlı hareket eden Hanna, başına gelen çeşitli olaylar sonucunda varoluşsal soru ve sorunlarla boğuşmaya başlar.


www.ttnetmuzik.com

Incubus yeni albümüyle raflarda!

Dünyaca ünlü Amerikalı alternatif rock grubu Incubus, yedinci stüdyo albümleri "If Not Now, When?" ile müzik marketlerdeki yerini aldı. Üç senelik bir aranın ardından Incubus hayranlarıyla buluşan, 11 şarkılık albümün ikinci single'ı da "Promises, Promises" olarak belirlendi.

Ülkemizde de geniş bir hayran kitlesine sahip olan Incubus, merakla beklenen albümlerinin çıkış şarkısı "Adolescents"in videosu ile kısa sürede iki milyon izlenme oranı elde etti. Videonun kamera arkası görüntülerini yayınlayan grup, hayranlarını daha fazla bekletmeden yeni şarkıları "Promises, Promises" ile dinleyicilerin karşına çıktı. Daha önce Incubus'un "Light Grenades" ve "A Crow Left of the Murder..." albümlerinin prodüktörlüğünü yapmış ayrıca AC/DC ve Pearl Jam gibi birçok ünlü grupla da çalışmış Grammy ödüllü ünlü prodüktör Brendan O'Brien'ın prdüktörlüğünü üstlendiği "If Not Now, When?" müzikseverlerle buluştu.


www.ttnetmuzik.com

"X-Men First Class" müzikleri yayımlandı!

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir hayran kitlesi olan X-MEN serisinin Matthew Vaughn yönetmenliğindeki beşinci ve son filmi "First Class", tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilgiyle karşılandı. Şimdi, filmin kendisi kadar ilgi çekecek olan film müzikleri de X-Men hayranlarını ve arşivcileri bekliyor.

Geçtiğimiz günlerde müzik marketlerde sunulan ve 20 şarkının yer aldığı albüm; "X-Men" (2000), "X-Men 2: X-Men United" (2003), "X-Men 3: The Last Stand" (2006) ile "X-Men Origins: Wolverine" (2009) gibi X-Men serinin diğer filmlerinin ve "The Da Vinci Code", "Pirates of the Caribbean: Dead Man's Chest" ve "The Dark Knight" filmlerinin de müziklerini hazırlamış olan Henry Jackman'in imzasını taşıyor. Elton John ve Seal gibi isimlerle de çalışan Jackman'in ayrıca üç solo albümü de bulunuyor.


www.ttnetmuzik.com

Dream Theater'a bir ödül daha!

Progressive rock müzik severler için dünyanın en önde gelen gruplarından olan Dream Theater, 1985 yılından bu yana yaptıkları müzikle, hayata dair yazdıkları derin sözlerle ve grup elemanlarının virtüözlük dereceleriyle dünya çapında milyonlarca hayran edinirken, geçtiğimiz günlerde başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Üç yıl önce "Greatest Hit (And 21 Other Pretty Cool Songs)" adlı toplama albümleriyle büyük ilgi gören grup, şu sıralar en büyük müzik otoritelerinden biri olan RollingStone.com tarafından tüm zamanların en iyi progressive rock grubu seçildi. Gitarın virtüözlerinden John Petrucci önderliğindeki; James LaBrie, John Myung, Jordan Rudess, Mike Mangini'den oluşan Dream Theater, Eylül ayında ise yeni albümleriyle sevenlerini mutlu etmeye hazırlanıyor.


www.ttnetmuzik.com

Bendeniz'le zamana yolculuk!

Türk pop müziğine özellikle de 90'lı yıllarda yön vermiş olan isimlerden Bendeniz, yeni albümü "Benden İzler 16 Hits Remix" ile müzik marketlerdeki yerini aldı. Raflarda yerini alan 16 şarkılık çalışmada, Bendeniz'in geçmişten bugüne seslendirdiği sevilen şarkılarının farklı versiyonları bulunuyor.

Müzikal kariyerinde önem taşıyan şarkılarını farklı bir formda müzikseverlerin beğenisine sunan Bendeniz; Murat Uncuoğlu, Ayhan Sayıner, Suat Aydoğan, Barış Büyük, Soner Kıvanç gibi aranjörlerle birlikte çalıştı. Bendeniz'in 18 yıllık müzikal kariyerine damgasını vuran hitlerinden "Ya Sen Ya Hiç", "Günahlar", "İstemiyorum" gibi şarkılar da albümde yerini alıyor. Sevilen sanatçı, yepyeni şarkılardan oluşan ve sürprizle dolu albümü için ise hayranlarına "Kışı bekleyin" mesajını veriyor.


www.ttnetmuzik.com

Demet Akalın'dan "Sabıka"ya klip!

Yaz mevsimine "Aşk" adlı albümü ve yepyeni şarkılarıyla giren Demet Akalın, bu albümünde yer alan ve öne çıkan şarkılarından "Sabıka"yı geçtiğimiz günlerde kliplendirdi.

Sözü ve müziği Ceyhun Çelikten'e ait olan "Sabıka"nın video klibinde Demet Akalın'a; bu yıl Best Model Türkiye Yarışması'nda yarışacak Engin Gülsoy, Ufuk Değer, Yusuf Çim ve Alper Tunga Özenek eşlik etti. Yönetmenliğini Müjdat Küpşi'nin, stilistliğini Bener Hamamcı'nın yaptığı video klipte mekan olarak Demet Akalın'ın kendi evi kullanıldı. Çekimlerinin 18 saat sürdüğü video klip, önümüzdeki günlerde yayında olacak.


www.ttnetmuzik.com

Mustafa Ceceli hayranlarıyla buluşuyor!

Müziğin mutfağından yetişerek mikrofon başına geçen ve bir anda milyonların beğenisini kazanarak, 2009 yılının son aylarında tüm dikkatleri üzerine çeken ve yılın en iddialı çıkışını yakalayan Mustafa Ceceli, başarı çıtasını her geçen gün yukarıya taşırken bir yandan da sevenleriyle buluşmaya devam ediyor.

Özellikle de romantik ve hüzünlü şarkıların dokunaklı sesi olan Mustafa Ceceli, yüreklere dokunan şarkılarını Kuruçeşme Arena sahnesinde hayranlarıyla buluşturacak. Konserde; bugüne dek pek çok ünlü ismin sesinden dinlemiş olduğumuz şarkılarını seslendirecek olan Ceceli, kendi sesiyle dinleyicilere ulaştırdığı ve kendi adını taşıyan ilk albümünün en sevilenlerini de seslendirecek. Genç sanatçının hayranlarının oluşturacağı koroyla beraber, Mustafa Ceceli'nin şarkılarılarına boğaza karşı eşlik etmek isterseniz, 12 Ağustos akşamı Kuruçeşme Arena'daki yerinizi alın.


www.ttnetmuzik.com

9 Ağustos 2011 Salı

Müziğin her haliyle "DIOY,Y?" karşınızda!

İngiltere kökenli elektronik rock grubu "Does It Offend You, Yeah?" yeni albümü "Don't Say We Didn't Warn You" ile hayranlarını daha fazla bekletmeden tekrar müzik marketlerdeki yerini aldı.

Dans, punk, elektronik, rock ve indie gibi birbirinden farklı tarzlara şarkılarında yer veren ve Daft Punk, Justice, ve Digitalism gibi gruplarla kıyaslanan Does It Offend You Yeah?, dinleyicilerini sürprizlerle şaşırtmaya devam ediyor. 2008 yılında yayımladıkları ilk albümleri "You Have No Idea What You're Getting Yourself Into"nun devamı niteliğinde yola çıkan grubun yeni albümünde on şarkı yer alıyor. Geçtiğimiz sene Ghetto sahnesinde verdikleri konserle Türk hayranlarıyla buluşan grup, yeni albümleriyle İngiltere albüm listelerine 48 numaradan giriş yaptı.


www.ttnetmuzik.com

İstanbul Caz Festivali evinize geliyor!

Geçtiğimiz ay gerçekleşen ve dünyanın dört bir yanından caz müziğin önemli isimlerini bir araya getiren ve 1-19 Temmuz tarihleri arasında şehrin farklı noktalarında Türk müzikseverlerle buluşturan 18. İstanbul Caz Festivali şimdi müzikseverler için karma bir albüm sunuyor.

Festival boyunca 300'den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı konuk ederek 40'ın üzerinde konser düzenleyen organizasyonda Joss Stone, Raul Midon, Amadou & Mariam, Jamie Cullum ve Dianne Reeves başta olmak üzere caz müziğin sevilen birçok ismi müzikseverlerle buluştu. Tüm bu sanatçıların sahne aldığı yirmi günlük festivalin unutulmaz şarkılarını bir araya getiren albüm, caz müzik severlere 18. İstanbul Caz Festivali'ni tekrar hatırlatmış olacak.


www.ttnetmuzik.com

2Cellos'un tüm dünyaya uzanan başarısı!

Michael Jackson'un "Smooth Criminal" şarkısını çelloları ile yeniden yorumlayarak video paylaşım sitelerine yükleyen 24 yaşlarındaki Luka Sulic ve Stjepan Hauser, kısa bir sürede 1 milyona yaklaşan izlenme sayısıyla dünya çapında şöhrete kavuştu. Kendilerine "2Cellos" ismini koyan Sulic ve Hauser, geçtiğimiz günlerde Guns N' Roses, U2, Trent Reznor ve Kings Of Leon gibi isimlerin şarkılarını yorumladıkları ilk albümlerini yayımladı.

Hırvatistan'ın küçük bir şehrinden başlayıp tüm dünyaya uzanan müzikal maceranın iki başrolü olan Sulic ve Hauser, henüz çocukken çello çalmaya başladılar. Kısa bir süre önce en prestijli müzik okullarında eğitimlerini tamamlayan ikili, Elton John'un teklifiyle kendisine Avrupa turnesinde eşlik etti ve geçtiğimiz günlerde bu konser kapsamında ülkemizde de sahne aldı. Dünyanın birçok yerinde konser veren Luka Sulic, 2009 yılında yapılan Lutoslawski uluslararası çello yarışmasında birincilik elde etti. Sjepan Hauser ise dünyanın dört bir yanında konser verip, 21 farklı yarışmada birincilik ödülü kazanmasının ardından, iki kere Buckingham Sarayı'nda Prens Charles'ın karşısında performans sergiledi. Genç ikilinin, "2Cellos" adını taşıyan ilk albümleri müzik marketlerde yerini aldı.


www.ttnetmuzik.com

Michael Bolton'dan düet albümü!

Müzik dünyasına kazandırdığı birbirinden hit şarkılarla dünyada milyonlarca hayrana ulaşan müzisyen Michael Bolton'ın müzik kariyerindeki 21. stüdyo albümü "Gems - The Duets Collection" geçtiğimiz günlerde müzik marketlerdeki yerini aldı.

Oscar ödüllü prodüktör A. R. Rahman, Lara Fabian, Chris Botti ve Seal gibi birbirinden ünlü isimler bu albüm için bir araya geldi. On iki şarkıdan oluşan albümde; sanatçının ünlü country grubu Rascal Flatts ile yazdığı "Love Is Everything" ile açılış yapılırken, Eva Cassidy düeti Sting'in sevilen şarkısı "Fields Of Gold", A. R. Rahman ile seslendirdiği "Sanja", U2'nun ünlü şarkısı "Pride (In the Name of Love)", Helene Fischer düeti olan Bob Dylan şarkısı "Make You Feel My Love", James Brown şarkısı "It's a Man's World"ün Seal eşliğindeki yeni versiyonu ve Leonard Cohen'in efsanevi şarkısı "Hallelujah"ın MB's Children's Choir düetleri de yer alıyor.


www.ttnetmuzik.com

RÖPORTAJ / Deniz Seki - Sözyaşlarım

Doksanlı yıllardan bu yana Türk pop müziğinin temel taşlarından biri olarak gösterilen Deniz Seki, müzikten ve dinleyicilerinden uzak kaldığı dönemde kaleme aldığı şarkılarıyla 2011 yılının Şubat ayında "Sözyaşlarım" adlı son albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Bu süreçte geçirdiği zorlukları ve duygularını birebir yansıtan şarkılarıyla müzik dünyasına tekrar merhaba diyen sanatçı, duygu yüklü sözlerinin müziğe döküldüğü ve dinleyicilerine ulaştığı bu heyecanlı süreci bizimle paylaştı.

"Sözyaşlarım" ismi nasıl ortaya çıktı?
Dökülen gözyaşlarının söze akıtılmış hali olarak kendi içinde şekillendi. Çok da yakıştı albüme. Gerçekten de çok zor yaşanan bir dönemde yazılan şarkılar olduğu için; içinde umut da var, hüzün de var, ümit de var, kırgınlıklar da var, hayaller de var ama gerçekten hepsi benim "Sözyaşlarım".

Peki bu sizin aklınıza gelen bir isim miydi?
Benim Ebru diye bir arkadaşımla ortak çalışmamız sonucunda ortaya çıkan bir isim "Sözyaşlarım" ama tabi ki de neticede benim fikrim.

"Sözyaşlarım" albümünde karşımızda nasıl bir Deniz Seki var?
Bir kere daha olgun, daha güçlü, mağrur, ayaklarının üzerinde duran, tecrübe denen şeyden payesini almış, Allah'ın sevgili kulu olan bir Deniz Seki görüyorsunuz. Kendimi anlatmak çok zor oluyor ama ben böyle hissediyorum açıkçası. Daha şen şakrak, daha hayata pozitif bakan, hayatı kucaklayan, imkansız hiçbir şeyi içinde barındırmayan. Benim için imkansız yok artık. Bir tek ölümün çaresi yok. Onun dışında her şeyin çaresi var. Bu felsefede bir Deniz Seki görüyorsunuz.

Peki albüme girecek şarkıları nasıl belirlediniz?
Onlar kendilerini yine kendileri belirledi. Dilim kalemim oldu. Yazdım, söyledim.

Üretim konusunda hiçbir duraksama yaşamadığınız açıkça görülüyor. Albümdeki on şarkıdan sekizinin size ait oluşuyla yine söz yazarı ve besteci kimliğiniz ortaya çıkıyor. Peki sizin üretimlerinizi besleyenler nelerdir?
Ben hayattan besleniyorum. Bulunduğum ortamdaki her aldığım kokudan, dokunduğum dokudan, hissettiğim her duygudan besleniyorum. Bu da söze dökülüyor, müziğe dökülüyor. Sonra sese dönüşüyor ve şarkı olarak da gelip sizin kalbinize dokunuyor.

"Hayallerim Hayal Oldu" şarkınızda "Ağlamadan çalamaz hiçbir saz" diyorsunuz. Şarkılarınız da böyle mi ortaya çıktı?
Doğru, ağlamadan çalamaz hiçbir saz. Ağlamadan şarkı yazılmaz. Notaya dökülmez, dile gelmez. Yani tabi bu illa çok dokunaklı, çok acıklı bir hayat hikayesini temsil ediyor. Yanlış algılanmasın ama hayatın hüznüyle, derinliğiyle sana sunduğu her şeyi kabullenip, teşekkür edip, yolunda yürümek devam etmek esnasında çıkan bir şarkıydı. Gerçekten de ağlamadan çalamaz hiçbir saz.

Albümde yer alan cover çalışması "Herkes Kendi Yolunda" albüme nasıl dahil oldu? Bir cover başından beri düşündüğünüz bir şey miydi?
Ben uzun zamandır çok yıpranmamış, çekmecede bekleyen, zamanı geldiğinde yeniden söylenecek eski şarkıları ayıklayıp hayata geçirmeyi çok seviyorum. Bazı şarkılar ister istemez yıpranıyor. Bu yıpranmamış, taptaze ama o günkü duygusu daha dün yazılmış gibi de yeni olan bir şarkı. Sesime de çok yakıştı. Bu kardeşim Serdar Seki'nin bana çok yakıştırdığı bir şarkıydı. Aslında albüme cover bir şarkı koymaya niyetim yoktu ama o kadar güzel oldu ki albümün hikayesiyle. Albümün sıralamasında bile direk olarak ikinci şarkı oldu. Özellikle bunu yaptım. Albümdeki sıralamaya da dikkat edersen "Suya Hapsettim"le başlıyor ve "Bitti" ile bitiyor. Bir şey anlatıyor, bir öyküsü var. Albümün kendi içinde içsel bir yolculuğu var. Sıralamayı da ona göre yaptım.

Gazeteciliğiyle tanıdığımız Onur Baştürk imzalı "Soysuz Şövalyeler"in hikayesi nedir? Bu şarkıda sizi çeken ne oldu?
Onur benim zaten çok yakın bir dostum. Birbirimize duygularımızı paylaşıp hayatın içinde sırlarımızı birbirimize rahatlıkla söyleyebildiğim kadar güvendiğim, içimde yaşayan biri. Yaşadığım her şeye de yakından şahit. Bana yazmak istediği bir mektup tadında, onun çok güzel bir hediyesi bu şarkı aslında. Şarkıyı da çok sevdim ve çok da güzel olduğunu düşünüyorum.

"Aşk Müzikali" şarkınızda da "Kaderini yaşa ya da yenisini yaz" diyorsunuz. Peki siz şu an hangisini tercih ediyorsunuz?
Her şey bizim elimizde. Tabi ki de alın yazısı denen bir şey var ama ben bunun bir tek bundan ibaret olmadığını düşünüyorum. Arada yaşadığımız o hayat denilen, ömrümüzün biçildiği her şeyin yenisini yazmak bizim elimizde. O yüzden de kaderini yaşa ya da yenisini yaz!

Bir önceki albümünüzün kapanış şarkısı "İçimi Döktüm"deki kendinizle hesaplaşmanızdan sonra, bu albümde de kapanış şarkısı "Bitti"de kalbinize verdiğiniz sözler yer alıyor. Bu şarkılar nasıl ortaya çıktı?
"İçimi Döktüm" şarkısına bir klip çekemediğim için hep çok üzülürüm ama ilerleyen yıllarda ona bir klip mutlaka çekeceğim. Yaşayarak ortaya çıkıyor bu şarkılar. Hayat ne sunduysa onu yaşayarak, anlamlar çıkararak, dersler alarak, tecrübeler elde ederek, durmadan yazarak, dimdik ayakta durarak ve tabii ki hayatı kucaklayarak.

Sırrınız samimi olmakta mı aslında?
Sırrım samimi olmak, gerçek olmak, dertleşmek, size yaşadığımı sözlü olarak değil de melodik bir dille şarkılarla anlatmak ve duygularımı paylaşmaktan ibaret. Zaten sanat da başlı başına bu değil midir?

Yeni albümün ilk konserini de verdiniz. Uzun bir aradan sonra yeni şarkılarınızı seslendirmek size neler hissettirdi?
Muhteşemdi! Muhteşem bir seyirci, muhteşem alkışlar. İndirmediler beni sahneden. Üç kere bis yaptım. Çok enteresan, bu albümde beni dinleyen seyircilerde şunu fark ediyorum, inanılmaz içten ve gerçek alkışlandığımı görüyorum. Her şarkıda aynı derece alkış aldığımı görüyorum ve bu beni inanılmaz mutlu ediyor. En az bir kırk yıl daha şarkı yazarım. Ömrüm yettiği sürece. Müthiş güzel bir dinleyicim var. Allah'ın sevgili kuluyum, bu herkese nasip olmaz çünkü. Kimi şarkıyı alkışlar. Şarkıyla beraber beni de alkışlamaları iki kere daha özel ve önemli benim için.

Deniz Seki dinleyicilerinin farkı nedir sizce?
Her biri özenle duygularını ve kendilerini ifade ediyorlar. Kalemleri kuvvetli, ifadeleri çok kuvvetli. Deniz Seki hayranı olmak kolay değil demişler!

www.aveamuzik.com

Efsun'un "Yavaş Yavaş"ı hareketlendi!

Geçtiğimiz yıl yayımladığı ikinci stüdyo albümü "Sessiz Olmalıyım" ile beğeni kazanarak dinleyici kitlesini hızla genişleten Efsun, albümün öne çıkan ve kliplenen şarkısı "Yavaş Yavaş" için yeni bir remix yayımladı.

İlk albümü "Duy Sesimi" ile 2006 yılında sesini duyuran Efsun, dört yıl aradan sonra Haluk Kurosman prodüktörlüğünde yayınladığı ikinci albümünün çıkış şarkısı "Yavaş Yavaş" ile müzikseverlerin dikkatini çekmişti. Sözleri ve müziği Gülay Boyalar ve Özer Dönerkaya'ya ait olan "Yavaş Yavaş" şarkısına yaz aylarına yakışır hareketli bir versiyon hazırlatan Efsun, şarkıda yer yer alaturka kemanlara ve darbukalara da yer verdi.


www.ttnetmuzik.com

Power Party 10 albümüyle dansa devam!

Yabancı pop ve dans müziği severler için arşivlik bir çalışma daha müzik marketlerdeki yerini aldı. Son dönemin en sevilen hareketli şarkıları "Power Party 10" albümünde bir araya geldi.

Albümde; Snoop Dogg & David Guetta çalışması "Wet", son günlerin sevilen ismi Alexandra Stan'ın yeni şarkısı "Get Back", radyolarda sıkça duyduğumuz Playmen & Claydee feat. Tamta çalışması "Tonight" ve Sak Noel'in popüler şarkısı "Loca People" gibi çalışmalar yer alırken; dans müziği severlerin favori şarkılarından "No Satisfaction", "My Passion", "Hide U" gibi şarkılar da albümde öne çıkıyor. On dokuz şarkının yer aldığı "Power Party 10" albümünde bonus şarkı olarak ise, son albümü "21" ile müzik dünyasında bomba etkisi yaratan Adele'in sevilen şarkısı "Rolling In The Deep", orjinal versiyonuyla müzikseverlerle buluşuyor.


www.ttnetmuzik.com

Ceynur yeni video klibini çekti!

Geçtiğimiz aylarda "Arabada Dinle" adlı tek şarkılık çalışmasını müzikseverlerle buluşturan ve 2009 yılında yayımladığı ilk albümü "Aşk, Yağmur ve Çikolata" ile başarılı bir çıkış yakalamış olan Ceynur, albümünün altıncı şarkısı "İstedim"i kliplendirdi.

İlk olarak, "Yağmur" şarkısı ile dikkatleri üzerine çeken Ceynur, klibin hikayesini kendi kaleminden anlattı. "Yaklaşık 1 senedir, ne zaman klibini çekmeye kalkışsak hep proje kendi kendini durdurdu. Zamanını kendi belirledi. Bana ne hissettiriyorsa klipte de onu söyledim." diyen genç sanatçının video klibinin yönetmenliğini Olgu Baran Kubilay üstlendi. Sözü ve müziği Erkin Arslan'a ait olan çalışmanın video klibi müzik kanallarında yayımlanmaya başladı.


www.ttnetmuzik.com

Tuluyhan Uğurlu zirveden sesleniyor!

Ünlü piyanist Tuluyhan Uğurlu, önümüzdeki günlerde canlı performansıyla müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 2003 yılında piyanosunu 2150 metrede Nemrut Dağı'na taşıyan Uğurlu, bu defa da sizi müziğiyle göklerde yolculuk yaptırmaya davet ediyor.

"Sonsuza Kadar İstanbul" adlı son albümünün ilk konserini geçtiğimiz kış aylarında 550. yılını kutlayan Kapalıçarşı'da vermiş olan Tuluyhan Uğurlu, gerçekleştireceği konserde son albümünden eserlere de yer verecek. Beklenen konser; 360 derece İstanbul manzarası eşliğinde, iki gece ardarda 12 Ağustos Cuma ve 13 Ağustos Cumartesi akşamları, Avrupa'nın en yüksek binası olan Sapphire İstanbul Seyir Terası'nda gerçekleşecek.


www.ttnetmuzik.com

Sezen Aksu hayranlarıyla buluşuyor!

Türk pop müziğinin usta ismi Sezen Aksu, "hayatımın neşeli ve tadı yerinde bir dönemine ait şarkılar" diye tanımladığı son albümü "Öptüm" ile geçtiğimiz Mayıs ayında müzikseverlerle buluşmuştu. Sanatçı; albümünün yeni şarkıları ve geçmişten bugüne klasikleşen sevilen şarkılarıyla şimdi dinleyicilerin karşısına çıkıyor.

Otuz beş yıldır müzikseverlerin gönlünde taht kuran ve her şarkısıyla gündemde olmayı başaran Sezen Aksu, Mayıs ayında yaıymladığı yeni albümü "Öptüm" kapsamında 16, 17 ve 22 Temmuz tarihlerinde canlı performansıyla hayranlarıyla buluşmuştu. Sevenlerine unutulmaz dakikalar yaşatan Sezen Aksu şimdi yoğun talep üzerine 16 Ağustos Salı akşamı tekrar Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde müzikseverlere dopdolu bir müzik ziyafeti verecek.


www.ttnetmuzik.com

Rap'çiler bu albümde organize oldu!

Kendi içinde azımsanamayacak kadar geniş bir kitlenin takip ettiği rap müziğin en kaliteli temsilcileri "Organize Oluyoruz Volume 1" albümünde toplandı. Geçtiğimiz günlerde müzik marketlerde dinleyicilerle buluşan albümde, Türkiye ve Avrupa'nın dört bir yanındaki rapçiler yer alıyor.

Türkçe rap müziğin tanınmış isimlerinden; Ceza, Sansar Salvo, CashFlow, Pit10, Patron, Emre Baransel, Casus, Evren Besta, Sırtlan, Sahtiyan, Da Poet, Alaturka Mavzer, Rapozof, Saian, Karaçalı, Mozole Mirach, Susturucu, Yunus Emre, Frekans, Farazi & Kayra, Nomad, Dramelodi Project, Dj Steel ve Dj No-Frost albümde yer alıyor. Hazırlık aşaması bir yıl süren çalışma, farklı stüdyolarda 30 isim tarafından hazırlanan 20 şarkıdan oluşuyor. Türkçe rap adına "Yeraltı Operasyonu"ndan uzun yıllar sonra yayınlanan ilk compilation çalışması olan "Organize Oluyoruz" için dört video klip hazırlandı. Albümün ilk video klibi Ceza'nın seslendirdiği "Sen De Biraz Delisin" olurken, sonrasında müzikseverlerin beğenisine "Alt Geçit", "Zor Deme Bana" ve "Patla" şarkılarının video klipleri sunulacak.


www.ttnetmuzik.com

Boğaza karşı Yonca Lodi!

Popüler müziğin sevilen isimlerinden Yonca Lodi, geçtiğimiz yıl yayımladığı ve müzik otoritelerinden de tam not alan son albümü "Milat" ile geniş kitlelere ulaştı. Yepyeni şarkılarını sevenleriyle buluşturmaya devam eden Yonca Lodi, önümüzdeki günlerde canlı performansıyla sahnede olacak.

Dinleyicilerini birçok sürprizin beklediği konserde, stil danışmanlığı için Esra Başıbüyük ile çalışan Yonca Lodi, konserinde 3 farklı kostüm giyecek. Işık ve barkovizyon gösterileriyle renklenecek olan konserde Yonca Lodi, en sevilen şarkılarını çok özel bir repertuvarla boğazın muhteşem manzarası eşliğinde söyleyecek. Vazgeçilmez klasiklerin de dinleyiciye ulaşacağı ve Yonca Lodi'nin büyük bir titizlikle hazırlandığı konser, 13 Ağustos Cumartesi akşamı saatler 21:30'u gösterdiğinde Kuruçeşme Arena'da gerçekleşecek.


www.ttnetmuzik.com

Ramazanda Caz etkinlikleri başlıyor!

İlki geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören "Ramazanda Caz" yine konserleriyle iftar sonrası müzikseverlerle buluşacak. Bu yıl da toplumsal barışın, her şeyden önce aynı kültürün ürünlerini paylaşmakla kurulduğunu ve bu idealin gerçekleşebildiğini amaçlayan festivalde, 16 - 23 Ağustos tarihleri arasında dünyanın en önemli caz ustaları ağırlanacak.

İzleyicilerin, ister numaralı sandalyelerde, ister rahat minderlerde, saray bahçelerinin ağaçlarının altında izleyebilecekleri konserler bu yıl Topkapı Sarayı 1. Avlu ve Yıldız Sarayı Has Bahçe'de gerçekleşecek. Dileyenler için iftar servislerinin de verileceği "Ramazanda Caz" festivalinde sahnede olacak isimler ise şöyle; 16 Ağustos'ta Anouar Brahem Quartet Topkapı Sarayı 1. Avlu, 22 Ağustos'ta McCoy Tyner Trio ve Gary Bartz Yıldız Sarayı Has Bahçe, 23 Ağustos'ta ise geçen yılki etkinlikte de sahne alan Ahmad Jamal, Topkapı Sarayı 1. Avlu'da sıcak Ramazan akşamını serinletecek. Dünyada ilk kez Ramazan ve cazı bir araya getiren festivalin biletleri satışa sunuldu.


www.ttnetmuzik.com

Queensryche'dan 30. yıla özel albüm!

Rock müzikseverlerin çalışmalarını yakından takip ettikleri Seattle kökenli progresif rock grubu Queensryche, yeni albümleri "Dedicated To Chaos"u yayımladı. Bu yıl aynı zamanda otuzuncu yılını kutlayan grup, son albümleriyle yenilenmiş ve daha canlı bir grup olduklarının da altını çiziyor.

Müzik dünyasındaki başarılarıyla seksenli yıllarda olduğu kadar, doksanlı yıllarda da rock müzik tarihinin önde gelen gruplarından biri olan Queensyrche, Türkiye'de de büyük bir hayran kitlesine sahip. Deneysel müziğe, dijital dünyanın avantajlarını kullanarak katkıda bulunduklarını belirten grup üyeleri, hayranlarına albümü dinlerken kulaklık takmalarını şiddetle tavsiye ediyor. "Kaos daha yeni başlıyor" temalı olan ve 12 şarkının yer aldığı albümün prodüktör koltuğunda Kelly Gray oturuyor.


www.ttnetmuzik.com

Candan Erçetin 15. yılını kutluyor!

Profesyonel müzik yaşamının on beşinci yılına giren Candan Erçetin, yeni albümü "Aranjman 2011"i geçtiğimiz günlerde yayımladı. Fransızca sözleriyle tanınıp sevilen ve Türkçe sözlere uyarlanan 14 sevilen şarkının yer aldığı albümde Candan Erçetin, şarkıları yarı Fransızca yarı Türkçe sözlerle yorumladı.

Bu kayıtların gelecek kuşaklara ışık tutması ve değerli müziğin her zaman hatırlanması ümidini taşıyan Candan Erçetin, "Aranjman 2011"i dört aylık bir süreçte tamamladı. Düzenleme ve mixlerde Alper Erinç'in imzası bulunan albümün sanat yönetmenliğin Bozkurt Bayer üstlenirken, albüm fotoğraflarını ise Hakan Aydoğan çekti. Arşiv danışmanlığını Mustafa Uyal'ın, Fransızca diksiyon danışmanlığını ise Gisele Köseoğlu'nun yaptığı albümde; 1954-1976 yılları arasında yorumlanan "Deniz ve Mehtap, Her Yerde Kar Var, Entarisi Ala Benziyor, Dünya Dönüyor, Hoşgör Sen, Üç Kalp, Karlar Düşer, Bak Bir Varmış Bir Yokmuş, Yalanmış, Selam Söyle, Göreceksin Kendini, Sessiz Gemi, Memleketim" gibi şarkılar yer alıyor.


www.ttnetmuzik.com