30 Ocak 2013 Çarşamba

RÖPORTAJ / Gökhan Tepe - Kendim Gibi

Özellikle duygusal çalışmalarıyla pop müzik severlerin her daim ilgiyle takip ettiği başarılı isimlerinden Gökhan Tepe, 2012 yılını Kasım ayında yayımladığı son albümü "Kendim Gibi" ile kapattı. Tamamı akustik bir albüm olan "Kendim Gibi"yi anlatan Gökhan Tepe ile bundan sonraki planlarını ve müzik yolculuğundaki 20. yılında yapmak istediklerini konuştuk.

Öncelikle albümün hazırlık aşamasıyla başlayalım. Aslında çok da uzun sayılmayan, yaklaşık bir senelik bir ara verdiniz. Albümde yer alacak olan şarkıları hangi kriterlere göre seçtiniz?
Aslında temel anlamda hazırlık diye bir şey yok. Sürekli üretim halindeyiz. Albüm zamanı gelince de üretimlerden seçip albümü oluşturuyorum. 2012 yılının başlarında zaten beş altı şarkım vardı. Sözleri Şebnem Sungur ve Hakkı Yalçın tarafından yazılan. Sonra Serdar Arslan'ın şarkıları geldi. Ardından ben sözü ve müziği kendime ait şarkılarımı tamamladım. Sekiz beste, iki söz müzikle eşlik ettim albüme. Sekiz bestenin dördünün sözleri Şebnem Sungur'a, ikisi Hakkı Yalçın'a iki tanesi de bana ait. Serdar Aslan da iki şarkıyla repertuvarımızı tamamladı. Bu noktada da yine yola birlikte devam ettiğim, albümün müzik direktörlüğünü üstlenen, çok sevdiğim dostum Erhan Bayrak'la çalıştık ve tamamı akustik bir albüm yapma kararı aldık. Şöyle müzik dolu, tamamı akustik altyapılardan oluşan bir albüm Erhan'la uzun zamandır da hayalimizdi. Bu vesileyle bu isteğimize de kavuşmuş olduk.

Akustik albüm yapma isteğinizin altında artık olgunluk dönemine girmenizin bir etkisi olabilir mi?
Doğrudur. Biraz daha böyle takılıp, akustik çalışmalara devam edebilirim. Keyif veriyor tabii. Dünya standartlarını da takip ediyorum bir yandan. Dünyada ne oluyor ne bitiyor her şeyin farkındayım. "Böyle bir şeyler de yapalım." diye de heyecanlanmıyor değilim ama sanıyorum hem dinleyicinin hem de benim akustik devam etme isteğimiz var.

Son dönemde Türkiye'deki müzik listelerine baktığımızda dinleyicinin de talebinin artık akustiğe doğru gittiğini görebiliyoruz.
Evet onu ben de görüyorum. Özellikle "Söz"de bıraktığımız son noktadan, o tattan devam ediyoruz.

Sürekli üreten bir sanatçısınız. Peki sizi bu üretimlerinizde neler besliyor?
Açıkçası ben söz yazarı arkadaşların yazdığı sözler üzerinden bestelerimi yapıyorum. Eskiden de bugün de yine söz yazma kabiliyetim devam ediyor. Yeni albümde iki tane şarkının sözlerinde imzam var. Tabi beslendiğim çok şey var. Beni sevenler her zaman yanımdalar bir kere. Albüm bekleyenleri, yeni şarkı duymak isteyenleri unutmuyorum. Onlar aklıma geldikçe üretkenliğim tetikleniyor. Konserlerimden sonra o duyguyla ve o mutlulukla çok şarkı yazmışlığım vardır. Mesela son albümden "Üç Kelime" konserden hemen sonra yazdığım bir şarkıdır. Konserlerin sonrasında üç dört gün havada yürüyorum (Gülüyor). Ayaklarım yere basmıyor.

Bu albüm sizin için ne ifade ediyor?
Kendimi ifade ediyor. Tıpkı albümün adı gibi.

Peki "Kendim Gibi"yi hiç dinlememiş olan dinleyicilere albümü hangi cümlelerle anlatırsınız?
Ben anlatmayayım da dinlesinler. "Çok güzel şarkılar var, sözler de müzikler de çok güzel" diyemem, bunu kendime yakıştıramam. Yalın, sade, hoş bir albüm oldu. İncelikli sözler var içinde. Duygulara çok farklı bakış açılarıyla yaklaştık. Bir kere popüler kültürün yükü omuzlarında olmayan, daha rahat bir albüm. Sadece bu çağın değil her çağın albümü olması için bir şeyler yapmaya çalıştık. Olaylar aynıdır. Yazılan şarkılar aşk, özlem, ayrılık üzerinedir ama bakış açıları şarkıların seyrini değiştirir. İşte bu albümde de bakış açıları çok farklı. Diğer albümlerden o anlamda ayrılıyor. Duygusal anlamda ağır, aynı zamanda da akışkan da bir repertuvarı var albümün. Bir yerde takılıp kalmıyorsunuz. Diğer şarkılara rahatça geçiyorsunuz. Sizi sıkan, geren, "Bunu da geçelim" diyeceğiniz bir şarkı yok bana göre.

Albümün ikinci video klibiyle ilgili bir düşünceniz var mı?
İkinci kliple ilgili henüz net bir şey yok. Aslında "Yüzümüz Yok" şarkısına düşünüyorum. "Veda Makamı" da önde gidiyor. Bu aralar karar vereceğiz.

Hakkı Yalçın, Şebnem Sungur gibi isimlerle uzun zamandır süren bir müzikal birlikteliğiniz var. Peki bu istikrarı nasıl koruyorsunuz?
Aslında bu istikrarın sağlanmasındaki en büyük etken bence onların da çok kuvvetli duygularla üretebiliyor olması. Dostluğumuzun devam etmesi ve her şeyden önce beklentilerimizin olması. İnsanlarla güzel anlar yaşayabilme, bunu paylaşma isteği var içimizde. Doyamıyoruz şarkı yapmaya. Bu istikrarın da sebebi budur.

Daha önce Ebru Gündeş'ten dinlediğimiz "Beyaz", bu kez sizin albümünüzde sahibinin sesinden karşımıza çıktı. Bu şarkının albüme dahil olma süreci nasıl gelişti?
"Beyaz"ı sevgili Ebru Gündeş'ten dinlemek bizi çok mutlu etti. Dinleyici de çok sevdi. Bu şarkıyı ondan dinlemek gerçekten çok güzeldi. Bir radyo programı için akustik çalışma yaptığımızda ben de bu şarkıyı söyleyiverdim. Sonra bu programın videosu baya bir tıklandı, çok takipçisi oldu. Şarkıyı başka yerlerde kendi sesimden duymaya başladım. İnsanlar bana mail'ler atıp, sosyal medyadan ulaşmaya başladı. Ben de o açığı fark ettim. En azından CD alan arşivciler için, radyolarda çalmak ve dinlemek isteyen arkadaşlar için "Beyaz"ı bu albüme taşıdık.

Demet Akalın'a son albümünde büyük bir başarı getiren "Türkan"ın bestesi de size ait. Bu şarkının Demet Akalın'a gitme sürecinden biraz bahsedebilir misiniz?
Şarkının söz yazarı Ayla Çelik'le iletişime geçtiler. Aslında "Türkan"ı benim okumam düşünüldü ama akustik çalışmalar yaptığım bir döneme denk geldi. Demet'e çok yakıştı. Bir kere Demet şarkıya çok değer verdiği için hakkını da çok iyi verdi. Aranje için de Erhan Bayrak'la çalıştı. Çok da sevindim, en ufak bir şüphem yoktu. Zamanı geri alsak yine Demet'in okumasını isterim. Şimdi "Tanrım Dert Vermesin"le beraber zirveye oynuyorlar.

Doğru, iki şarkınız da listelerde üst sıralarda. Sizce şarkılarınızda insanları ne çekiyor?
Bence samimiyet ve içtenlik. Şarkı yapalım diye şarkı yapmıyoruz, heyecanlanarak yapıyoruz. Herhalde o samimiyet de insanlara geçiyor.

Sizden uzun süredir bir Türk Sanat Müziği albümü bekleyen büyük bir kitle var. Onlara bu yıl müjde verecek misiniz?
İsteğim var. Dediğiniz gibi, talep de var. 2013'teki projelerimiz içerisinde değerlendireceğiz ama 2013'te yayımlar mıyız onu bilemiyorum.

Peki bu albümde muhakkak söylemek isteğiniz bir Türk Sanat Müziği eseri var mı?
Özellikle söylemeyi düşündüğüm şarkılar var ama isim vermeyeceğim. Proje heyecanını kaybetsin istemem.

Önümüzdeki dönemde Ebru Gündeş ve Demet Akalın gibi başka sanatçıların albümlerinde yine şarkılarınıza rastlayacak mıyız?
Üretmeye devam ediyoruz. Böyle sürprizler var ama isim vermek yine doğru olmaz diye düşünüyorum.

Müzik kariyerinizde 20. yıla doğru ilerliyorsunuz. Yirminci yıla özel olarak bir şeyler yapacak mısınız?
20. yılı hiç düşünmedim ama o yıla yakışacak bir şey muhakkak yapacağız. 15. yılda Bostancı Gösteri Merkezi konseri yapmıştık. 20. yılda da bizi yalnız bırakmayan sevdiklerimizle beraber güzel bir projeye imza atarız. Konser DVD'si olabilir, belki bir "Best Of" olabilir henüz bilmiyorum ama 20. yılda özenle bir şeyler hazırlayacağız.

www.aveamuzik.com

İstanbul David Guetta ile buluşuyor!

Dünya çapında on beş milyon albüm satışı ile dans müziğinin fenomeni olarak nitelendirilen Fransız DJ ve prodüktör David Guetta, İstanbullularla buluşmaya hazırlanıyor.

Chris Willis, Fergie ve LMFAO ile "Gettin' Over You", Nicki Minaj ile "Turn Me On", Sia ile ardarda gerçekleştirdiği "Titanium" ve "She Wolf" gibi hitleri ile milyonlarca müzikseverin kalbini fethederek Amerika ve İngiltere müzik listelerinde bir numaraya yükselen David Guetta'nın performasının öncesinde Suat Ateşdağlı ve Emrah İş DJ kabininde olacaklar. İndirimli biletlerin satışa sunulduğu konser, 4 Mayıs 2013 Cumartesi gecesi Küçükçiftlik Park'ta gerçekleşecek.

www.aveamuzik.com

26 Ocak 2013 Cumartesi

Saints `N` Sinners müzikseverlerle buluştu!

Müzik yaşamlarına 2004-2005 yılları arasında küçük bar konserleriyle başlayan Saints 'N' Sinners grubu; vokalde Mehmet Kaya, gitarda Deniz Tuncer ve Egemen Doğruöz, bass gitarda Erhan Sazlı bateride Doğan Rekkali ve klavyede Melih Yuzer'den oluşuyor. Scorpions, Def Leppard, Whitesnake, MSG, Firewind, White Lion, Vinnie Moore gibi önemli gruplarla aynı sahneleri paylaşan grup geçtiğimiz günlerde isimlerini taşıyan yeni albümleri "Saints 'N' Sinners" ile müzikseverlerle buluştu. 

2010 yılının Temmuz ayında ilk e-single "Renegade Lawmakers" yayımlayan ve olumlu eleştiriler alan grup, dinleyiciden gelen yoğun istek üzerine bir hafta sonra ikinci e-single'ı "Max Schreck"i yayımladı. On şarkıdan oluşan albümün kayıtları yurt dışında önemli stüdyolarda yapıldı. Grup, mix ve mastering işlemleri için Morton grubunun lideri ve Morton Studio'nun sahibi Max Morton ile anlaştı. Saints 'n' Sinners, çıkış şarkısı "Seven Years In Hell"in video klibiyle ekranlardaki yerini aldı.

www.aveamuzik.com

25 Ocak 2013 Cuma

Erdem Yener`in `Rüyalar Kızı`

Son dönemde oyunculuğuyla adından söz ettiren, çeşitli televizyon projelerinde gösterdiği başarılı performanslarla herkesin sevgisini ve hayranlığını kazanan Erdem Yener, müzik kariyerine de kaldığı yerden devam ediyor. Sanatçı, yalnızca dijital platformlar üzerinden yepyeni bir şarkı yayımlıyor.

Erdem Yener, 2008 yılında yayımladığı "Kirli" albümünden sonra uzun süren sessizliğini yeni single'ı "Rüyalar Kızı" ile bozuyor. Sadece dijital platformlarda paylaşılacak olan "Rüyalar Kızı", aynı zamanda önümüzdeki ilkbaharda yayımlanması planlanan yeni albümün de habercisi niteliği taşıyor. Sözü ve müziği Erdem Yener'e ait olan "Rüyalar Kızı"nın prodüktörlüğünü Demir Demirkan üstlendi. Çalışmanın fotoğraf çekimleri Mehmet Turgut tarafından gerçekleştirilirken, şarkının beğeni toplayan video klibinde ünlü oyuncu Mustafa Alabora yer aldı.

www.aveamuzik.com

Flamenko üstadı Tomatito İstanbul`da!

Flamenko'nun yaşayan en büyük icracılarından biri olan Tomatito, Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri kapsamında çok özel bir konser için İstanbul'a geliyor. Eleştirmenler tarafından tek kelimeyle "benzersiz" olarak özetlenen Tomatito, Flamenko'yu caz dünyasına taşıyan isim olarak da tanınıyor.

Avea; geleneksel ve moderni, yerel ve küreseli harmanlayan usta isimleri Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri kapsamında müzikseverlerle buluşturmaya devam ediyor. "Vengo" adlı film için yaptığı müziklerle César Ödülü'nü kucaklayan ve Grammy tarihinde ödül kazanan ilk flamenko müzisyeni olarak hafızalara yerleşen Tomatito, 8 Şubat Cuma akşamı İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu'nda unutulmaz bir performans gerçekleştirecek.

www.aveamuzik.com

Demir Demirkan`dan yeni single!

Rock müziğin başarılı isimlerinden Demir Demirkan, iki yıllık bir aranın ardından "Hatırla" ismini verdiği iki şarkılık yeni çalışması ile müzikseverlerle buluştu. Çalışmada yer alan "Hatırla" şarkısının söz ve müziği sanatçının kendisine aitken, "Gel Şuraya" şarkısının söz ve müziği Ersel Serdarlı imzası taşıyor.

Single'ın ilk video klibini "Hatırla" şarkısına çeken Demirkan, diğer kliplerden farklı olarak bu çalışmayı kısa film tadında izleyicilerle buluşturmayı tercih etti. Yönetmenliğini Caner ve Alper Özyurtlu kardeşlerin üstlendiği video klipte yer alan aksiyon sahnelerinde, "Taken 2" filminde görev alan stunt ve özel efekt ekibiyle bir araya gelerek dövüş dersleri alan sanatçı, klipte başarılı bir oyunculuk performansı sergileyerek hayranlarını şaşırtıyor.

www.aveamuzik.com

Yasemin Mori`nin `Deli Bando`su!

Farklı tarzı ve kendine özgü şarkılarıyla müzik dünyasında dikkat çeken, alternatif müzikseverler tarafından da ilgiyle takip edilen isimlerinden biri olan Yasemin Mori, "Deli Bando" albümünün ikinci video klibiyle ekranlara gelmeye başladı.

Sözü ve müziği Yasemin Mori'ye ait olan ve albümle aynı ismi taşıyan "Deli Bando" şarkısını kliplendiren Yasemin Mori'ye klipte birlikte çalıştığı müzisyenler eşlik etti. Yasemin Mori'nin "Aslında Bir Konu Var" klibinde de birlikte çalıştığı Fatih Kızılgök'ün yönetmenliğini üstlendiği klibin görüntü yönetmenliği Barış Özbiçer tarafından yapıldı. "Deli Bando" klibi müzik kanallarında ve paylaşım sitelerinde gösterime girdi.

www.aveamuzik.com

RÖPORTAJ / Demet Akalın - Giderli 16

Geçmişten bugüne sevilen hit şarkılarıyla, pop müziğin en çok takip edilen isimlerinden biri olan Demet Akalın, "Yılan", "Türkan" ve "Giderli Şarkılar" ile müzik listelerinin üst sıralarına yerleştiği yepyeni albümü "Giderli 16"yı anlattı. "Türkiye'den bir dünya yıldızı çıkmaz" diyen Demet Akalın, 2013'te hayranlarını bekleyen sürprizler için de tüyolar vererek tüm samimiyetiyle sorularımızı yanıtladı.

"Giderli 16", uzun bir süre sonra kış aylarında yayımladığınız bir albüm oldu. Neden yaz sezonunu beklemediniz?
Tamamen tesadüf oldu. Ben bu albüm için iki senedir çalışıyorum. "Zirve 2010" albümü çıktığında ben bu şarkıları toplamaya başlamıştım. Sonra bir maxi single çıkardık "Aşk" diye. Bu albümde de 30 şarkı olacaktı, 2 CD yapacaktım ama ikinci CD'ye kalan şarkıların birkaç tanesinin aranjelerini beğenmedim. Uzayacaktı süreç. Uzamasını istemedim o yüzden de yayımladım.

2013 yazı için yeni bir albüm düşünüyor musunuz?
İki CD'li değil ama yaza küçük bir albüm çıkarmayı planlıyorum.

Son dönemde single çalışmaları daha çok revaçtayken siz, biri versiyon olmak üzere 17 şarkılık bir albüm yayımladınız.
Benim için enterasan bir şey değil bu. Demet Akalın farkı oluyor. Single daha önce de yaptığım bir şey ama o kadar çok şarkım varken hiçbir şarkıyı da insanlardan mahrum etmemeye çalışıyorum. Ben bir albümde bir hit şarkı alıp altını doldurmuyorum. En az 7-8 hit çıkıyor. Yaza çıkacak olan da single olmayacak yine albüm olacak.

Hit şarkının kokusunu nasıl alıyorsunuz?

Bu bana hep soruluyor. Ben kendime yakın şarkıyı, bana yakışacak olan şarkıyı seçiyorum. Geri dönüşlerde de "Bu şarkıyı nasıl bu kadar içten söylüyorsun, benim yaşadığımı nasıl bu kadar hissedebilirsin?" gibi mesajlar alıyorum, bu da hoşuma gidiyor. Özellikle bir besteciye "Benim için şöyle bir şarkı yap." diye sipariş üzerine asla gitmiyorum. Siparişle gelen şarkıları tercih etmiyorum. Hoşuma gitmiyor. O yüzden sırrım aslında tamamıyla içgüdüsel davranıyor olmam.

Zaten artık müzisyenler de size yakışan şarkıları biliyorlar.
Sanırım ona göre bana şarkı getiriyorlar. Rezervasyon gibi oluyor o yüzden ben onları albüme almıyorum, o durum hoşuma gitmiyor. "Al bu şarkı stadlarda marş olur." dendiği zaman ben oradan kaçarım. Çünkü orada bir matematik var. O samimiyetsizlik olur. Öbür tarafta ben yine kendime yakışanı söylerim. Ben o şarkıyı seviyorsam illaki doğru şarkıdır diyorum ve öyle albüme koyuyorum. Buna şans, kısmet, Allah'ın bir lütfu diyemeyiz. Çünkü şans bile bir insanın peşinden kuyruk olup bu kadar gitmez.

"Giderli 16", pop müzik sektörünün hareketlendiği bir zamanda yayımlandı. Sizinle aynı dönemde albümler çıktı. Siz albümünüzü nasıl bir yere koyuyorsunuz?
Klasik Demet Akalın albümü ama "Türkan" gibi farklı şarkılar olması dikkat çekti. Hem aranjesiyle, hem de 90'ları hatırlatan çok eğlenceli ve öne çıkan bir şarkı. Ama ben bu albümde daha çok slow şarkıları tercih ettim. Neden dersen, bir sebebi yok. Vokal performansım daha çok görülsün diye bir endişem var herhalde ki bunu göz önüne sunmak istedim. Hareketli şarkılarımdan da tabii ki memnunum. "Giderli Şarkılar" var mesela şimdi klip çekeceğim. İnsanlar çok çabuk alıyorlar benim şarkılarımı. "Demet Akalın şarkı yapmış, evet biz bunda kendimizi buluyoruz, kadın yine yaptı yapacağını." diyorlar. Benim şarkılarım o yüzden herkesten bir adım önde gider. Onun sebebini inanın ben de bilmiyorum. İnsanların seveceği şarkıları albüme koyuyorum, kendi sevdiğim şarkıları seçiyorum. Başka arkadaşlarımın söylediği şarkılar da var çok sevdiğim. "Bu şarkı çok güzel, nasıl hala yerine ulaşmadı." diyorum mesela.

16 yıldır müzik dünyasının gündemindesiniz. Nasıl bu istikrarı koruyorsunuz? Mütevazılık dengesini kurmakta zorlanmıyor musunuz?
Ben eskiden bununla çok savaşıyordum. Yeri gelince insanların tırnaklarını çıkardığı zamanlar oluyor. Ben bunu çok yaşadım. Bunun dezavantajı bir sürü insana da prim vermek oluyor. Fazla mütevazı de olmamaya çalışıyorum aslında. Fazla mütevazı olduğunda insanlar başarını çekemeyip ona inanmaya başlıyorlar. Bu da sevimsiz bir durum. Kimse Türkiye'de bu varlığı reddedemez. Şarkılarım en çok sevilen, en çok dinlenen, en çok indirilen, en çok konuşulan, en çok istek alan şarkılar. Sosyal medyada da bunu paylaşıyorum. Ama yapacak bir şey yok! (Gülüyor) Sevilmek dünyanın en güzel şeyi. Ben "Zirve 2010"dan ve "Rota"dan sonra şöyle mesajlar da alıyorum; "Biz seni gerçekten sevmiyoruz, çok sivri buluyoruz ama Olacak Olacak nasıl bir şarkıdır? Gidip albümünü aldık." dedikten sonra ben daha çok mutlu oluyorum. Zaten benim bu şarkıları yapma amacım daha çok sevilmek, daha çok insana ulaşmak. Tabii ki güzel bir iş yapıyorum, para kazanıyorum ama ticari boyut ikinci planda. Benim tüm derdim 7'den 70'e sevilmek. O yüzden çığ gibi büyüyen hayran kitlesi beni sevindiriyor.

O halde bu durumda, kariyeriniz sizin için ilk sırada diyebilir miyiz?
Tabii ki. Benim için özel hayat da çok kıymetli. Güzel giden bir evliliğim var. Sahneye çıkmayı, şarkı söylemeyi, radyolara gitmeyi, o koşuşturmayı çok seviyorum. Bir gün bunlardan uzak kalırsam eğer ben yaşamıyorum demektir.

Yavaş yavaş 20. yıla doğru ilerliyorsunuz. Yapmak istediğiniz bir şey kaldı mı?
Aslında 16 yılın daha öncesinde bir de gazino zamanı var. Albümüm olmadığı için o dönemi saymıyorum ama esas piştiğim dönem o dönemlerdir. Çünkü o zaman bu kadar kısıtlı imkanlar yoktu. Biz üç-dört gün programa giderdik. Orası yedi gün uzardı. Şimdi öyle işler yok. Ayda 4-5 konserim oluyor ama hep kulüp tarzı, eğlenceye yönelik. Büyük konserler çok arada olan şeyler. Avrupa'ya açılmak, dünyaya açılmak filan yok hayalimde. Türkiye'den bir dünya starı çıkmaz. Onu kabul edelim. Kendim de onun içindeyim. "Aşkın Açamadığı Kapı" döneminde bir Avrupa kapısı açılmıştı bize. Şarkı Yunanca'ya çevrilmişti, bir numara olmuştu. Onun üzerine gitseydim belki Yunanistan'da bir şeyler yapabilirdim ama şimdi Avrupa'nın da durumu ortada, kriz içinde. O yüzden ben 20. yılımda da yine Türkiye starı olarak kalmak isterim. Ne olur, şartlar neyi getirir bilemem ama ben çoluk çocuğa karışsam dahi sevdiğim işi yapmaya devam ederim. O yüzden yirminci yılımda da şu andan farklı bir durumum olmaz.

Peki 20. yıla özel, farklı tarzda bir albüm veya bir konser DVD'si gibi planlarınız var mı?
Aslında 20. yıl için değil de kendim için farklı tarzda bir albüm yapmak istiyorum. Ben söylediğim zaman başka arkadaşlar fikirlerimi çalıyorlar o yüzden gizli tutmak istiyorum.

Az önce de bahsetmiştiniz, son dönemde müzik dünyasında kimleri beğeniyorsunuz?
Hem arkadaşlığımızdan hem de albüme şarkı vermesinden dolayı arabamda Gökhan Tepe CD'si var, hatta master CD'si var. Onu dinliyorum, şarkıları hoşuma gidiyor. Özellikle para verip aldığım albümlerden biri Çelik'in albümü. Eski şarkılarının tadında başka bir şey yapmış. "Dilberim"i çok seviyorum. Tabii ki gündemi radyolardan takip ediyorum. Daha çok radyo dinlemeye çalışıyorum. Eğer bir albüm dinleyeceksem kendi albümümü dinliyorum. Değişik arabalarda dinliyorum, altyapılar nasıl geliyor, onları kontrol ediyorum. Bir süre sonra bu titizlik delirmeye kadar gidiyor! (Gülüyor) Tabii herkesin arabası yok. Kimi dolmuşlarda kulaklıkla dinliyor kimi hala müzik setlerinde dinliyor. Benim için önemli olan da bu titizlik. Bir süre sonra bunları kovalamaya başlıyorum.

"Giderli Şarkılar" için klip çekeceğinizi söylemiştiniz. Nasıl bir klip olacak?
Ay sonu Uludağ'da çekeceğim klibimi. Ama biraz bekleteceğim çünkü "Türkan"ın korkunç bir gidişi var, onu kesmek istemiyorum. Onun hemen arkasından sevgili Gökhan Özen'in de oynayacağı düetimiz "Yıkıl Karşımdan"a klip çekeceğim. Ben bu albümü o kadar az kliple bitirmeyi düşünmüyorum. Bana kalsa yirmi günde bir klip çekmek istiyorum ama müzik listelerinin durumuna göre hareket ediyorum. "Bir numaradan inmeden yeni klip yollama bize." diyorlar. Çok mutlu edici şeyler bunlar tabii.

Size göre albümdeki en özel şarkı hangisi?
Gerçekten hepsi çok önemli şarkılar ama benim için "Yılan"ın ve "Yıkıl Karşımdan" bir tık daha farklı. Ama arabada uzak bir yere gideceksem, gaz bir şarkı istiyorsam "Sepet"i açıyorum. Bunları biraz daha fazla seviyorum.

"Yılan" demişken, herkes sizden hareketli bir şarkı beklerken ters köşeye yatırdınız. Ersay Üner da ilk kez mikrofon başına geçti, şarkı söyledi. Bu şarkının albüme hikayesi nedir?
Geçmiş zamanlardan beri albümlerimde Ersay'ın imzası vardır. Ben bu büyüyü bozmak istemiyorum. Erhan Bayrak, Ersay Üner, patronumuz Bülent Seyhan... Bu grubun içinden çıkmayı düşünmüyorum, yüksek ücretli transfer tekliflerine rağmen! (Gülüyor) Ersay'ın sesi daha önce bir albümümde, "Helal Olsun"da vardı ama böyle bir düet değildi. "Yılan"ı zor aldım elinden biraz. Çünkü Ersay şu an kendisi albüm yapıyor, bu şarkı onun albümünden çıkıp alınmış. Ersay için o şarkı çok kıymetliydi. Vermeyeceği için ben de isteme yüzsüzlüğünde bulunmadım açıkçası. Ama sonra "Bir düet olursa klibimde de oynarsın." dedim, "Neden olmasın?" dedi. Çok da şık oldu. Benim için çok özel bir şarkı. Bu kadar mutluyken nasıl oldu da o şarkıyı o duyguyu vererek okudum orası bir muamma. Ersay'ın da hayatında şarkının çok önemli bir yeri olduğu için çok özel. Şarkıların zaten özelliği bu. O yüzden insanlar bu kadar seviyor, hissiyatımızı aldıkları için geri dönüşleri güzel oluyor. Ne tesadüftür ki benim 16 yıl önceki çıkış şarkım "Sebebim" de Niran Ünsal'ın şarkısıydı. Anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor. Beni bir gün aradı, "Ben kendi albümüme koyamıyorum, bunu senin albümüne alalım olur mu?" dedi "Sebebim" için. Ben panik oldum, nasıl bir Niran Ünsal şarkısı okuyabilirim ki? Seneler sonra da "Nasip Değilmiş"i dinletti bana. "Benim o kadar gücüm yok, patronuma da bu şarkıyı aldıracak gücüm yok." dedim. "Ama ben bunu senin için yazdım." dedi. Yani "Nasip Değilmiş" yıllar önce benim için yazılmış bir şarkıydı sonra sevgili Özcan Deniz okudu. Şimdi tamamıyla kendi zevkim için bir okuyayım bu şarkıyı dedim. Sonra Özcan'la stüdyoda bir ortamımız oldu. Hiç umutsuzca, spontane gelişen bir şekilde "Şu şarkının sonuna bir şeyler desene arkadaşım." dedim. "Sen oku ben geleceğim." dedi, ben inanmadım tabii ki. Bir gün geldi okudu, ikimizin o samimiyeti ve ses rengimizin uyumu çok güzeldi. "Nasip Değilmiş" de kendi kendimize dinleyerek ağlaştığımız çok güzel bir şarkı oldu.

www.aveamuzik.com

2013 Brit Awards adayları açıklandı!

Müzik dünyasının en önemli ödül törenlerinden biri olarak kabul edilen "2013 Brit Awards" (2013 İngiliz Ödülleri) adayları geçtiğimiz günlerde Londra'da açıklandı. Ödüller görkemli bir törenle 20 Şubat'ta sahiplerini bulacak.

Başkent Londra'da O2 Arena'da yapılacak olan törenin sunuculuğunu James Corden üstlenecek. Görkemli törende One Direction, Muse, Robbie Williams, Ben Howard, Mumford & Sons ve Emeli Sande gibi sevilen isimler canlı performanslarıyla müzikseverlerin karşısında olacak. Birçok kategoride zorlu bir rekabetin yaşanacağı gecede adaylar ise şöyle;

En İyi Solo İngiliz Erkek Sanatçı
Ben Howard
Olly Murs
Calvin Harris
Plan B
Richard Hawley

En İyi Solo Kadın Sanatçı
Amy Winehouse
Emeli Sande
Jessie Ware
Paloma Faith
Bat For Lashes

En İyi Çıkış Yapan İngiliz Şarkıcı
Ben Howard
Jake Bugg
Jessie Ware
Rita Ora
Alt-J

En İyi İngiliz Grup
One Direction
Muse
Mumford & Sons
The XX
Alt-J

Yılın En İyi İngiliz Single'ı
Adele - Skyfall
Coldplay & Rihanna - Princess Of China
Alex Clare - Too Close
DJ Fresh featuring Rita Ora - Hot Right Now
Emeli Sandé - Next to Me
Florence and the Machine - Spectrum (Say My Name)
James Arthur - Impossible
Jessie J - Domino
Labrinth featuring Emeli Sandé - Beneath Your Beautiful
Olly Murs featuring Flo Rida - Troublemaker
Rita Ora featuring Tinie Tempah - R.I.P.
Rizzle Kicks - Mama Do the Hump
Robbie Williams - Candy
Rudimental featuring John Newman - Feel the Love
Stooshe - Black Heart

Yılın En İyi Albümü
Paloma Faith - Fall To Grace
Alt-J - An Awesome Wave
Emeli Sande - Our Version Of Events
Mumford & Sons - Babel
Plan B - III Manors

Yılın Solo En İyi Uluslararası Erkek Şarkıcısı
Gotye
Jack White
Michael Buble
Frank Ocean
Bruce Springsteen

Yılın En İyi Uluslararası Kadın Şarkıcısı Alicia Keys
Rihanna
Taylor Swift
Cat Power
Lana Del Rey

Yılın En İyi Uluslararası Grubu
Alabama Shakes
The Black Keys
Fun.
The Killers
The Script

Yılın İngiliz Yapımcısı
Damon Albarn
Aluna George
Laura Mvula

Yılın En İyi Canlı Performansı
Coldplay
Muse
The Rolling Stones
The Vaccines
Mumford & Sons

www.aveamuzik.com

Nilüfer bu kez `13 Düet` ile geliyor!

Başarılı sanatçı Nilüfer, eski şarkılarından en sevilen örnekleri rock şarkıcıları ve gruplarıyla seslendirdiği "12 Düet" projesinin ikincisi ile müzik marketlerdeki yerini almaya hazırlanıyor. Yayınlandığı dönemde oldukça ses getiren "12 Düet" projesinin ikincisinde yine rock müziğin başarılı isimleri ve grupları yer alacak.

Nilüfer, "13 Düet" adını verdiği albümde bu kez Gripin'le "Hatıralar Hayal Oldu"yu, Gece ile "Başıma Gelenler"i, Emre Aydın'la "Son Perde"yi, Bulutsuzluk Özlemi ile "Her Yerde Kar Var"ı, Feridun Düzağaç ile "Kavak Yelleri"ni, Kargo ile "Yaşamak Ne Güzel Şey"i, Mor ve Ötesi ile "Dokun Bana"yı, Vega ile "Ta Uzak Yollardan"ı, Model ile "Şov Yapma"yı, maNga ile "Eğrisi Doğrusu"nu, Zakkum ile "Agora Meyhanesi"ni, Çilekeş ile "Değişir Dünya"yı, Pinhani ile "Dünya Dönüyor"u seslendirdi.

www.aveamuzik.com

9 Ocak 2013 Çarşamba

Bedük yine dans ettirecek!

Türkiye'de dans müziğinin en önemli temsilcilerinden biri olarak gösterilen Bedük, hayranlarına yeni yıl sürprizi yapıyor. Ocak ayında yayımlamayı planladığı yeni albümü için gün sayan Bedük, albümünün çıkışını da sıra dışı bir parti ile kutlamaya hazırlanıyor.

Bir yıllık bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan "Overload" isimli albümde ikisi cover olmak üzere toplam 12 şarkı yer alıyor. Eagles Of Death Metal ve The Subways cover'ı yapan Bedük, diğer 10 şarkının da sözü, müziği ve düzenlemelerine kendi imzasını attı. İlk kez rock, akustik, elektronik ve dubstep türlerini harmanlayan sanatçı, müzikseverlere de yepyeni bir müzik deneyimi sunacak. Albümle birlikte yayına vereceği ilk klibi "Lose It All" adlı şarkısına çekecek olan Bedük, albüm fotoğrafları için de Mehmet Turgut'un objektifinin karşısına geçti.

www.aveamuzik.com

Depeche Mode bu yıl İstanbul`da!

Dünyanın en önemli müzik gruplarından biri olarak kabul edilen ve 30 yıllık bir müzik geçmişine sahip olan Depeche Mode, yeni albüm öncesinde Türkiye'de 2013 yazının en çok konuşulacak olan konserlerinden birisine imzasını atmaya hazırlanıyor.

Görkemli bir Avrupa turnesine hazırlanan grup, Kuzey Amerika turnesine başlamadan önce 25 Avrupa ülkesinde vereceği 34 konserle 1.5 milyondan fazla hayranına ulaşacak. Grup 7 Mayıs'ta başlayacak turnesinde Berlin Olimpiyat Stadı, Paris Stade de France, Moskova Locomotive Stadyumu ve Roma Olimpiyat Stadı gibi tarihi stadyumlarda sahne alacak ve Avrupa turnesi 29 Temmuz'da Minsk Arena'da sona erecek. Depeche Mode 17 Mayıs 2013'de ise İstanbul'da Küçükçiftlik Park'ta sahne alacak. Konserin biletleri satışa sunuldu.

www.aveamuzik.com

RÖPORTAJ / Bengü - Anlatacaklarım Var

Pop müziğin en sevilen isimlerin Bengü, hayranlarına sürpriz yaptığı "Anlatacaklarım Var" single'ıyla geçtiğimiz aylarda dijital müzik platformları, müzikmarketler ve radyolar aracılığıyla dinleyicilerle buluştu. Son dönemin dikkat çeken şarkı yazarlarından Zeki Güner'le çalışan ve "Haberin Olsun" ile iddialı bir çıkış yapan Bengü ile ilklerinin albümü "Anlatacaklarım Var"ı konuştuk.

Diskografinize baktığımızda müzik kariyeriniz süresince albümlerinizi hep Haziran ayında yayımladığınızı fark ettik. Bu kez bir değişiklik yaptınız ve ilk kez Kasım ayında bir albüm yayımladınız. Tarih seçiminin özel bir sebebi var mıydı?
Hayır, özel bir sebebi yok. Aslında yazın çıkardığımız albümlerde de "İlla yazın çıkalım" gibi bir kuralım yoktu, ona denk geliyordu. Bir de yazın insanlar daha enerji dolu oluyorlar, deniz kıyısına gidiyorlar, daha çok müzik dinliyorlar. Ben Haziran sonunda "Yaralı"yı ve "Haberin Olsun"u keşfettim. Bir an önce hazırlayıp çıkarmak istedim. Şarkıların bir mevsimi olduğunu da düşünmüyorum. Kısmet bu zamanaymış. Yazın albüm yayımlarken de özellikle planlanmış bir durum yoktu ama sonbaharda da albüm yapmak keyifli oluyormuş.

Albümünüzün adı "Anlatacaklarım Var". Peki neler anlatıyor Bengü?

Eskiye göre içimde biriktirdiğim çok daha fazla anlatmak istediğim şey var hayata dair. O yüzden de adını öyle koyduk. İki tane şarkı var zaten. Şarkı ismi olsun istemedim. Bir de son zamanlarda başıma kötü olaylar geldi, böyle zamanlardan sonra insan daha bir farklı bakıyor hayata. Daha duygusal bakıyor, iki dakikada gözleri dolabiliyor. O yüzden hayata dair anlatacaklarım var. Şarkılarımla da anlattığımı düşünüyorum. İki şarkının sözleri de daha yumuşak, daha sevgiliye özlem duyan şarkılar. Ana fikri o şarkıların, hem bana da uyuyor. Bu sebeplerden albüm adı "Anlatacaklarım Var" oldu.

Peki neden yalnızca iki şarkı var? Anlatacaklarınız daha fazla değil mi?
Çünkü o kadar şarkı bulabildim! (Gülüyor). "Haberin Olsun"u ilk duyduğumda çok hoşuma gitti. Hatta bir ay sonra hemen çıkarmak istedim, heyecanlandım. Sonra Zeki (Güner) bana "Yaralı"yı dinletince daha çok heyecanlandım. Bir albüm kolay yapılmıyor. Ben bir buçuk sene ara vermiştim. Şimdi yine on tane şarkı daha olsaydı bir altı ay daha süre uzayacaktı. Artık vakit de benim için daralmıştı. Bir an önce buluşmak için önden iki şarkı verdik, ilkbaharda da inşallah albümümü yayınlayacağım.

Zeki Güner'le ilk kez çalışıyorsunuz. Nasıl bir araya geldiniz?
Evet ilk kez birlikte çalışıyoruz. Benim takip ettiğim bir isimdi Zeki. Ziynet Sali'ye verdiği "Alışkın Değiliz"i çok beğenmiştim. Yonca Lodi'nin şarkıları da aynı şekilde. Zeki'nin tüm şarkıları çok kıymetli. O da içinden beni geçiriyormuş. Kalplerimiz birmiş gibi düşünelim. Bir gün ofiste buluştuk, anlaştık. Ben de çok sevindim böyle bir dost kazandığıma. Çok da iyi iki arkadaş olduk. Bundan sonra birçok şarkımda imzası olacak gibi görünüyor.

Her ne kadar albümde iki şarkı da olsa, bir bakıma tüm albümü Zeki Güner'e emanet etmişsiniz. Neler buldunuz Zeki Güner'in şarkılarında?
Tüm şarkılarını çok sevdim ben Zeki'nin. Size duyurmadığımız, albüme sakladığımız şarkıları da öyle. Boş bir söz yok şarkılarının içinde. Ayrılığı, aşkı çok iyi ifade edebildiğini düşünüyorum. Aslında bize çok yakın gelen ama aklımıza hiç gelmeyen sözler buluyor. "Yaralı"daki "Ben kimseye böyle yakışmamıştım." cümlesi mesela. O cümle bence bir felsefe. Zeki'nin bütün şarkılarını söylemek istiyorum. Mustafa Ceceli de var bu arada albümde, onu da ekleyeyim. Eskiden de çalıştığım bir arkadaşımdı. Şimdi tüm düzenlemeleri de yine Mustafa Ceceli yaptı.

"Anlatacaklarım Var" ilklerin albümü oldu dedik. İlk kez birlikte çalıştığınız diğer isim de Nihat Odabaşı. Onunla bir araya gelme hikayeniz nedir?
Nihat'la da hep böyle görüşüp görüşüp çalışamamıştık. Daha önce bir iki klibim için bir araya gelmiştik ama bir türlü olmadı. Bu sefer ben kesinlikle kafama koymuştum "Nihat çekecek videoyu" diye. İyi de anlaştık, kimyamız tuttu. Çok eğleniyoruz beraber. Onun dediklerine de çok güveniyorum. Kendimi teslim etmek adına bana çok güven veriyor. O yüzden de mutluyum. Bu albümde bugüne kadar kiminle çalışamadıysam çalıştım.

Bir de ilk kez prodüktörlük yaptınız. Neler hissettirdi size prodüktörlük?
Kendi kararlarımı kendi verme özgürlüğü oldu benim için. Kendime yatırım yapmış oldum. Daha önce cesaret edemediğim bir şeydi. İşin arka tarafını, o teknik tarafını başarabilir miyim diyordum. Hala daha iki gece önce matbaaya gidip kendi başıma oturup bir şeyler yazdım, çizdim. Bunlarla uğraşmak çok zevkli ama zor. Benim işim sahne ve stüdyo aslında bakarsanız. Ama işin öteki tarafıyla, ticari boyutuyla da ilgilenmek güzelmiş, çok zevkliymiş. İnşallah bundan sonra da öyle devam eder.

Prodüktörlük kararını nasıl aldınız?
Bir önceki şirketimle çok güzel bir üç sene geçirdik. Her şeyiyle bende çok emekleri vardır. Sonrasında onlardan da izin alarak, kendi başıma bir şey yapmak istiyorum dedim. Onlar da bana güç verdiler. Öyle gelişti prodüktörlük süreci. Kafama koydum ve herhalde başardım diye düşünüyorum.

Yeni isimlerin de prodüktörlüğünü üstlenmek ister misiniz? Genç bir yeteneğe albüm yapmanız için ne gibi kritlerler ararsınız?
Bunu çok isterim çünkü benim de ilk albümümü Kenan Doğulu hazırlamıştı. Müthiş bir gurur olur benim için, çok isterim. Ne gerekir derseniz, bir insana baktığınız zaman bu işi neden yapmak istediğini gözünden anlarım diye düşünüyorum. Öncelikle kişiliğe de bakmak lazım, o çok önemli. Birçok iyi sese sahip genç arkadaşlar ulaşıyorlar bana. Onlarla bir araya geleceğiz zaten bir iki ay sonra. Aslında adaylar var, çok da tatlı isimler.

Sizinle çalışmak isteyen genç arkadaşlar size nasıl ulaşabilirler?
Menajerlik şirketime ve basın halkla ilişkilerimi yürüten şirkete ulaşabilirler. Benim kendi mail adresim var, bengu@bengu.com.tr'ye mail atabilirler. Sosyal medya şu an oldukça güçlü, sosyal medya üzerinden de ulaşabilirler.

İlk kez çalıştığınız isimler, ilk kez prodüktörlük, yeni bir ekip derken siz de yepyeni bir döneme girdiniz. Bu yeniliklerle risk alma endişesi yaşadınız mı?
Eskiden olsa korkardım da artık daha cesaretli olmaya başladım. Risk almaktan hiç korkmadım. Zeki'nin daha duygusal şarkıları var, farklı bir tarzı var. Risk olabilir mi senin için dediler ama şarkılar içime sindi ve yaptım.

Geçirdiğiniz trafik kazasından sonraki röportajlarınızda hep artık daha cesaretli olduğunuzu vurguluyorsunuz. Şimdi nasıl bir Bengü var karşımızda?

Yine çok çalışkan, yine işini çok seven, belki biraz daha dolu dolu yaşayan. Daha kendini önemseyen, hayata sarılan, güçlü bir Bengü var.

Güç demişken, herkesi bir şekilde güçlü kılan etkenler vardır hayatta. Sizi güçlü kılan etkenler neler?
Bir kere insanın en başta kendisiyle barışık olması en büyük güç diye düşünüyorum. Aynaya baktığında sevdiği bir insan görmesi gerek. Benim içimdeki güç de bu.

Sizinle aynı dönemde pop müzik sektöründe ardarda yeni albümler çıktı. "Anlatacaklarım Var"ı siz içinde bulunduğumuz dönemde nereye koyuyorsunuz?
Mutlaka şarkılar yarışacaktır, tabii ki öyle olacak. Herkesin beğenisine kalmış bir şey bu. Ben yaptığım işi severek yaptım. Kendim çok beğendim, inşallah insanlar da beğenir. Listedeki 10 tane isimden siz kaçıncı olursunuz derseniz cevap veremem ama yaptığım işe güveniyorum.

www.aveamuzik.com

Redd`in ikinci klibi ekranlarda!

Rock müziğin sevilen gruplarından Redd, 2012 yılının ortalarında yayımladıkları beşinci ve son albümleri "Hayat Kaçık Bir Uykudur"un şarkılarını kliplendirmeye devam ediyor.

Grup, Eylül 2011'de hazırlıklarına başladığı ve Mayıs 2012'de yayımladıkları "Hayat Kaçık Bir Uykudur" albümünün ilk video klibini "Yavaş Yavaş Yavaş" şarkısına çekmişti. Geçtiğimiz günlerde ikinci klip için kamera karşısına geçen grup bu kez de "Beni Sevdi Benden Çok" şarkısını kliplendirdi. Sözü ve müziği grubun vokalisti Doğan Duru'ya ait olan duygusal şarkının video klibi Cemil Ağacıklıoğlu yönetmenliğinde çekildi. Klip müzik kanallarında yayınlanmaya başladı.

www.aveamuzik.com

Ayşegül İnci zamanı tamir ediyor!

Profesyonel müzik dünyası bir isme daha kapılarını açtı. Albümünün temellerini hazırlarken bir yandan da Teoman ve Yalın gibi isimlere sahne grubunda bas gitar çalıp vokalistlik yapan Ayşegül İnci, yılların saat ustası olan babasına ithaf ettiği ilk solo albümü "Zamanı Tamir Eden Adam" ile müzikseverlere merhaba dedi.

Alen Konakoğlu'nun prodüktörlüğünü üstlendiği çalışmada Can Şengün, Levent Candaş, Serdar Barçın, Burhan Kulle, Serkan Sönmezocak, Anıl Çifter, Mehmet Aksoy ve Gündem Yaylı Grubu da enstrümanlarıyla yer aldılar. Ayrıca Yüksek Sadakat grubundan tanıdığımız Kenan Vural, "Kahır" isimli şarkıya sesiyle eşlik etti. İki şarkının söz ve müziğinde Barlas Erinç'in imzasının olduğu albümde diğer yedi şarkının sözü ve müziği ise Ayşegül İnci'ye ait. Şarkılarını yazarken zaman kavramından, yaşadıklarından ve gözlemlerinden etkilenen İnci, üniversite öğrenimini gördüğü ve müziğe profesyonel olarak adım attığı şehir olan "Eskişehir" için yazdığı özel şarkıya da albümünde yer verdi.

www.aveamuzik.com

İrem Candar`ın `Rüya`sı ekranlarda!

Teoman'a eşlik ettiği "Bana Öyle Bakma" ve "Duş" şarkılarıyla müzikseverlerin beğenisini kazanan İrem Candar, yeni yılı karşılayacağı ilk albümü "Erik Ağacı"nın ikinci video klibiyle ekranlara gelmeye başladı.

Bu yıl başında Behzat Ç. dizisinde yayımlanan "Yoldan Geçen Adam" şarkısıyla müzikseverlerin karşısına çıkan, geçtiğimiz aylarda da albümden "Bi'şey Olsun" isimli şarkısının video klibini dinleyicilerin beğenisine sunan genç şarkıcı, şimdi de albümde yer alacak olan bir diğer şarkısı "Rüya" için kamera karşısına geçti. Sözlerini İrem Candar'ın yazdığı, albümün prodüktörü ve aranjörü olan Gürsel Çelik'le birlikte bestelediği "Rüya"nın klibi Gülşen Aybaba yönetmenliğinde çekildi. Rüya sahnelerinden oluşan klipte İrem Candar rüyasında kendini, aşkını ve çocukluğunu arayan bir kadını canlandırdı. Çekimlerde Sevtap Tuzcu'nun sanat yönetmenliğinde özel olarak hazırlanan dekorlar kullanıldı.

www.aveamuzik.com