23 Mayıs 2012 Çarşamba

Redd, yeni albümün ilk klibini çekti!

Rock müziğin sevilen gruplarından Redd'in son albümü "Hayat Kaçık Bir Uykudur"un ilk video klibi, sözü ve müziği grubun vokalisti Doğan Duru'ya ait olan "Yavaş Yavaş Yavaş" adlı şarkıya çekildi.

Ömer Faruk Sorak yönetmenliğinde, Fatih Ormanı'nda özel olarak oluşturulan bir ortamda çekilen klibin çekimleri 12 saatten uzun bir sürede tamamlandı. Grubun performans görüntülerinin yer aldığı klipte, insanın farklı evreleri doğadaki dönüşüm süreciyle ilişkilendirilirken, çekimler sırasında hem grup hem de çekim ekibi zorlu sahnelerin üstesinden geldiler. Klip, müzik kanallarında ve paylaşım sitelerinde yayınlanmaya başladı.

www.aveamuzik.com

Soner Olgun'un yeni albümü müzik marketlerde!

Türkiye'nin önemli yorumcularından Soner Olgun, "etnik senfonik rock" olarak tanımladığı, müzik kariyerinin beşinci albümü "Sevda Diye Bir Kuş"u yayımladı. Sekiz yıllık aranın ardından yayımlanan albümün ilk video klibi de albümle aynı adı taşıyan şarkıya çekildi. Soner Olgun'un sekiz yılda biriktirdiği sözleri ve besteleriyle hazırladığı, 10 şarkıdan oluşan albümün süpervizörlüğünü Zeynep Talu, aranjörlüğünü ise Can Şengün üstlendi.

Onbeş yıldır sahne aldığı mekanda her hafta saatlerce aralıksız müzik yaparak bir rekoru elinde bulunduran Soner Olgun, yeni albümüyle hayranlarını sevindirdi. Sanatçıya albümde Volkan Öktem, Alp Ersönmez, Mehmet Akatay gibi müzisyenler de eşlik etti. Soner Olgun'un sözü ve müziği kendisine ait olan altı şarkısının (Sevda Diye Bir Kuş, Sevdikçe Sevesin Gelir, Badem Ağacı, Bu Gece, Gel Aman Eyle, Sadece Aşk Vardı) yer aldığı albümde; "Ölürüm Ben" şarkısının sözleri Zeynep Talu'ya, müziği ise Soner Olgun'a ait. Ayrıca anonim bir eser olan "Kar Etmez Ahım", Türk müziğinin klasikleşmiş eserlerinden "Gözleri Aşka Gülen" ve Ali Ekber Çiçek'e ait "Böyle İkrar İlen" şarkıları da Soner Olgun yorumuyla albümde yeniden hayat buldu. Mustafa Uslu yönetmenliğinde kliplenen "Sevda Diye Bir Kuş", müzik kanallarında yayınlanmaya başladı.

www.aveamuzik.com

22 Mayıs 2012 Salı

Neyse "Kırık" ile ekranlarda!



Geçtiğimiz yıl yayımladıkları ve grubun adını taşıyan ilk albümleriyle müzik dünyasına hızlı ve iddialı bir giriş yapan Neyse; "Hokkabaz" ve "Siyah (Esved)" kliplerinin ardından, geçtiğimiz günlerde albümün üçüncü video klibi için kamera karşısına geçti.

Rock müzik sahnesinin genç gruplarından Neyse, albümün hareketli şarkılarından "Hokkabaz" ile başarılı bir çıkış yaparak ismini geniş bir kitleye duyurduktan sonra "Siyah (Esved)" şarkısıyla grubun dramatik şarkı yazımını ve melankolik alt yapısını gözler önüne sermişti. Grup, üçüncü video klibi duygusal şarkıları "Kırık" için çekti. Çekimleri Durusu (Terkos) civarında iki günde tamamlanan "Kırık" klibinin senaryo yazarlığını ve yönetmenliğini, Portecho ve Mira gruplarından ve ayrıca klip yönetmenliğiyle de tanınan Tan Tunçağ üstlendi.

Klibi izlemek için;



www.aveamuzik.com

18 Mayıs 2012 Cuma

Donna Summer hayatını kaybetti!

Müzik dünyasının ilham kaynaklarından biri olarak gösterilen, "Disko Kraliçesi" lakaplı dünyaca ünlü sanatçı Donna Summer, bir süredir mücadele ettiği kanser hastalığına yenik düştü. Ünlü şarkıcı 63 yaşında Florida'da hayatını kaybetti.

Donna Summer, bir yandan akciğer kanseriyle mücadele ederken bir yandan da yeni albümü için çalışmalarını sürdürüyordu. Ailesi tarafından yapılan açıklamada ünlü şarkıcının hayatını kaybettiği belirtilerek, "Yetenek dolu Donna Summer Sudano'yu kaybettik" ifadelerine yer verildi. Müzik dünyasını yasa boğan ölüm haberi, sanatçının hayranlarını olduğu kadar müzik dünyasının ünlü isimlerini de derinden etkiledi. Özellikle 70'li ve 80'li yıllarda fırtınalar estiren, beş Grammy ödüllü Donna Summer; müzik dünyasına "Love To Love You Baby", "I Feel Love", "Last Dance", "Hot Stuff", "On the Radio", "She Works Hard For The Money", "Bad Girls" ve "Protection" gibi hit şarkılar kazandırmıştı.

www.aveamuzik.com

Nalan 10. albümüyle karşınızda!


Pop müziğin sevilen seslerinden Nalan, yaklaşan yaz mevsimine yeni albümü "Aşk" ile merhaba diyor. Nalan'ın profesyonel sanat hayatının onuncu albümü olma özelliğini taşıyan ve üç yıllık bir aranın ardından yayımlanan "Aşk" albümünde on dört şarkı yer alıyor.

Kendi söz ve besteleri dışında; Fatih Erkoç, Ezgi Özbay, Gökhan Şahin, Gökhan Tepe, Hakkı Yalçın, İskender Külekçi, Orçun Karamuk, Rıfat Güneş gibi isimlerin de eserlerine yer veren Nalan; şarkıların aranjeleri için de Selim Çaldıran, Taşkın Sabah ve Tarık Ceran ile çalıştı. Albüm fotoğrafları için Zeynel Abidin Ağgül'ün objektifinin karşısına geçen Nalan'ın çıkış şarkısı "Hoş Geldin" radyolardan dinleyicilerle buluştu.

www.aveamuzik.com

Ziynet Sali`den eğlenceli klip!

Mart ayında yayımladığı "Sonsuz Ol" albümüyle müzik listelerine hızlı bir giriş yapan Ziynet Sali, geçtiğimiz günlerde resmi internet sitesinde başlattığı bir anket sonucunda ikinci video klip şarkısını belirledi. Başarılı sanatçı, albümün hareketli şarkılarından "Favori Aşkım" için kamera karşısına geçti.

Ziynet Sali; anket sonuçlarına göre belirlenen, sözleri Yıldız Tilbe'ye müziği ise Alex Papaconstantinou'ya ait olan "Favori Aşkım" şarkısının video klibinde, genç kızların büyük beğenisini toplayan İspanyol model Carlos Martin ile birlikte rol aldı. Yaklaşan yaz mevsiminin enerjisini taşıyan ve renkli görüntülere sahne olan klibin çekimleri iki günde tamamlandı. Mustafa Uslu yönetmenliğinde çekilen klipte Carlos Martin, Ziynet Sali ile beraber, benzin istasyonunda araba yıkayan bir işçiyi canlandırıyor.

www.aveamuzik.com

15 Mayıs 2012 Salı

Edip Akbayram`dan beklenen albüm!

Unutulmayan şarkılarıyla milyonların sevgisini kazanan Edip Akbayram, yedi yıllık uzun bir aranın ardından yeni albümü "Mayıs"ı dinleyicilerle buluşturdu. Yepyeni on eserden oluşan albümün yönetmenliği, müzik dünyasının sevilen isimlerinden Ahmet Koç tarafından yapıldı.

Stüdyo kayıtları üç ayda tamamlanan "Mayıs" albümünün repertuvarını Ahmed Arif, Mahzuni Şerif, A. Kadir gibi üstadların yanı sıra Hasan Hüseyin Demirel, Cem Yıldız, Gülbahar Uluer, Gökhan Örs, Erkan Yavuzer, Mertol Şalt, Mustafa Uysal ve Rafet Ünsal'a ait eserler oluşturuyor. Anadolu rock esintileri taşıyan albümde seksenli yılların altyapı anlayışı göz önüne alındı. Albümün ilk video klip çalışması da sözü ve müziği Hüseyin Demirel'e ait olan "Seni Seven Öldü (Haberin Var Mı?)" adlı esere, Kemal Başbuğ yönetmenliğinde çekildi.

www.aveamuzik.com

Murat Boz yeni klibiyle ekranlarda!

Başarılı sanatçı Murat Boz, son albümü "Aşklarım Büyük Benden" ile beğeni toplamaya devam ediyor. Albümün altıncı video klibi; "Aşklarım Büyük Benden", "Bulmaca", "Hayat Öpücüğü", "Geri Dönüş Olsa" ve "Kalamam Arkadaş" şarkılarının ardından "Soyadımsın" şarkısına geldi.

Sözü ve müziği Fettah Can'a, düzenlemesi Mert Ali İçelli'ye ait olan şarkının çekimleri Sirkeci garında gerçekleşti. Burak Ertaş yönetmenliğinde çekilen klip 1920'li yılları anımsatırken, Murat Boz'un stil danışmanlığını da Eliz Sakuçoğlu üstleniyor. Klipte oynamak için yapılan 250.000 başvuru arasından seçilen Derya Katmer ve Serkan Anaç, klipte oynama şansını yakaladı. Merakla beklenen "Soyadımsın" klibi, müzik kanallarında yayınlanmaya başladı.

www.aveamuzik.com

12 Mayıs 2012 Cumartesi

RÖPORTAJ / Ahmet Koç - Renkli-Türkçe

Bağlama virtüözü Ahmet Koç, beş yıllık uzun bir aranın ardından yepyeni albümü "Renkli - Türkçe" ile dinleyicileri buluşturdu. Göksel, Gripin, Betül Demir ve Kibariye gibi müzik dünyasının sevilen isimlerinin de düetleriyle renklendirdiği albümün çıkış şarkısı "Sus Söyleme" uzun süre müzik listelerinde üst sıralarda yer aldı. Dünya müzik piyasasında yer edinmiş, yerli ve yabancı sayısız sanatçının albümlerinde imzası bulunan Ahmet Koç ile; iki yıllık bir çalışmanın ürünü olan "Renkli - Türkçe" albümünü konuştuk.

Sizi 5 yıllık bir aranın ardından yeni bir albüm yapmaya iten nedenler nelerdi?
Benim albümlerime baktığınız zaman her albümün farklı tarzla dinleyicilerin karşısına çıktığını görürsünüz. Zaten beni ben yapan özelliklerden birisi de bu. Ahmet Koç sazıyla aynı zamanda da konseptiyle kendini ifade ediyor. Son yaptığım "Sözün Bittiği Yer" albümünden sonra artık yine bir değişiklik yapmam gerektiğini düşündüm. "Sözün Bittiği Yer", yerli ve yabancı şarkıları harmanladığım bir çalışmaydı. Artık bir farklılık yapmam gerekiyordu. Biraz da dinleyicilerine karşı sorumluluk sahibi olan bir müzisyen olduğum için derin düşünmem gerekiyordu. O yüzden de yeni albüm hazırlığı bir hayli zaman aldı.

Uzun süre sonra bir albümünüzde yabancı şarkılara yer vermediğinizi görüyoruz.
Değişiklik yapmak istedim. Zaten bu yüzden de albümün ismi "Renkli - Türkçe".

Bu albüm adı hangi fikirden doğdu?
Diğer albümlerimden farklı olarak, albümün tamamında Türkçe şarkılar var. Bir de rengarenk bir albüm oldu. Bir sürü sanatçı arkdaşım bana konuk oldular, benimle birlikte düetler yaptılar. Şarkılara baktığınız zaman hem sanatçıların sesleriyle hem de benim müziğimle renkli bir albüm oldu.

Albüm repertuvarınıza baktığımız zaman yine cover şarkılar var ancak bunlar yeni neslin çok bilmediği, öne çıkmamış olan şarkılar. Bu cover şarkıları hangi kriterlere göre belirlediniz?
Öncelikle benim sazımı icra edebileceğim, kendimi gösterebileceğim, benim çalarken seveceğim şarkıları koymam gerekiyordu. İkincisi de düet olarak bu şarkıları icra edeceksem de o sanatçıların seslerine uygun olması gerekiyordu. O yüzden şarkıları seçerken bu iki noktayı göz önünde bulundurmak gerekiyor diye düşündüm. Oradan yola çıkarak da bu repertuvar oluştu. Sanatçının sahasını iyi bilmek gerekiyor. Baktığınız zaman "Sus Söyleme" sıfır bir şarkı gibi. Tam bir Gripin şarkısı gibi oldu. Gripin'in yeni şarkısı zannedenlere de "Hayır, bu Zülfü Livaneli'nin 30 yıl önce yaptığı bir şarkı" diyorum.

Zülfü Livaneli şarkıyı nasıl buldu? Kendisinin görüşlerini de aldınız mı?
Kendisi albümün tamamını çok beğendi, çok da destekledi. "Kimlerle çalışacaksın?" diye sorduğunda albümdeki sanatçıları söyledim. Düetler çok hoşuna gitti. Önceki albümlerimde zaten bana şarkılarını veriyordu. Bu defa düetler olunca daha da hoşuna gitti. Bir de Zülfü Livaneli'nin şarkılarını rock müzik yapan bir sanatçının veya grubun seslendirmesi gibi bir isteği vardı, böyle de güzel oldu diye düşünüyorum.

Albümdeki tüm düetler, seslendiren sanatçıların kendi şarkıları gibi hazırlanmış. Şarkıların aranjelerinin bu şekilde hazırlanması sizin tercihiniz miydi?
Tabi, kesinlikle öyle. Düzenleme şarkının yerini belirler. O kadar kötü bir düzenleme yaparsınız ki şarkıya; duygudan uzaklaşır, teknik bir hal alır. Müzikte iki çeşit vardır. Teknik de vardır, duygu da vardır. Ancak ben duyguya inanan bir müzik adamıyım. Ona dikkat ediyorum aranjeleri yaparken. Direk olarak dinleyiciye hitap ediyorsunuz. Dolayısıyla aranjeleri yaparken şarkılara ruhunu vermem gerekiyor. Mesela Gripin'deki aranje ile "Sucu Çocuk"taki aranje birbirinden çok farklı. Şarkının iç yapısı ne anlatıyorsa, düzenlemesi de onu anlatmalı diye düşünüyorum.

Albümde düet yapan sanatçılarla birlikte bir konser projeniz var mı?
Ben çok istiyorum. Böyle bir düşüncem de var. Mümkünse bu konsepti sahneye taşımak istiyorum. Bu düşünceleri destekleyen fikirler de geliyor. Artık önümüzdeki günlerde öyle bir konser yapmak gerek. Tam da albümün adı gibi renkli bir konser olacağından eminim.

Sanatçılarla ortak projelere bir çok kez imza attınız ancak siz de ilk kez kendi albümünüzde düetler yaptınız. Hepsi birbirinden farklı tarzlarda olan sanatçılarla çalışmak sizin için nasıl bir deneyimdi?
Düetlerde biraz tehlikeli bir durum vardır. Düette iki sanatçının da birbirinin üzerine çıkmaması gerekiyor. Hele ki düet yapan taraflardan biri enstrümanist ise. Dengeyi o kadar güzel ayarlamanız gerekiyor ki, soru cevap gibi bir paslaşma sağlamak gerekiyor. Siz soracaksınız, sanatçı cevap verecek. Ben buna çok dikkat ettim. Ben orada kendimi gösterebilmeliyim ama aynı zamanda sanatçı da kendini göstermeli. Şarkıyı ve müziği paylaşmalıyız diye düşünürken bunlar oluştu. Gerçekten de dönüp baktığımda bu albüm için hiç böyle bir problem yaşamadığımı gördüm. Başkaları için çok büyük problem olan bu sorunun bizim için çok kolay aşıldığını gördüm.

Peki önümüzdeki dönemde yine böyle bir projeniz olacak mı?
Yabancı bir sanatçıyla olabilir ama bundan sonra belki müzikal alt yapısı çok güçlü olan, büyük orkestralı farklı bir ara albüm yayımlamayı düşünüyorum.

Albümün ikinci klibi için düşündüğünüz bir şarkı var mı?
Albüm daha çok yeni, klip de öyle. Dolayısıyla biraz daha onu dinleyicinin beğenisiyle belirlemek doğru olur diye düşünüyorum ama Kibariye ve Betül Demir'in seslendirdiği şarkılar çok öne çıktı. Biraz daha zaman geçince dinleyici Göksel'in söylediği şarkıyı da keşfedecek. Karar vermek zor olacak ama biraz daha zaman geçince, ikinci klibe dinleyici karar verse daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.

Yıllar önce bir reklamda dinlediğimiz, Melih Kibar bestesi olan "Sucu Çocuk" albüme nasıl dahil oldu?
Bu şarkıyı izlediğimiz reklamda çok beğeniyordum, beni çok etkiliyordu. Reklam da çok kısaydı, 30 saniyede bitiyordu. Bir de reklam versiyonunda şarkının devamı yoktu. Melih Kibar ile görüştüm o zamanlar. "Bunun devamı var mı?" dediğimde şarkının tamamını dinletmişti. Bu şarkı hep kafamdaydı. Bağlama ile çalınabilecek ve bağlamanın tüm tekniklerini kullanabileceğim bir şarkıydı. Rahmetli olunca da gidip eşiyle konuştum. Sağolsun, o da çok yardımcı oldu bana. Çok sevindi. İzni verince biz de albümde bu şarkıya yer verdik. Çok duygu yüklü bir şarkı. Sucu çocuklar var, boyacı çocuklar var. Çalışan çocuklar beni çok etkiler, gördüğümde hep içimde bir şeyler kıpırdanır. Bu şarkıyla da biraz onları anlatmak istedim.

Türkiye'de enstrümantal albümler çok fazla ilgi görmüyor ancak siz yıllardır yaptığınız tüm işlerle dinleyicinin yakından takip ettiği bir isimsiniz. Bu başarınızın istikrarı sizce neyden kaynaklanıyor?
Enstrümantal albümler aslında ilgi görüyor. Medyada görmüyor gibi lanse ediliyor ancak tirajlarda durum öyle değil. Bir kere işimizi çok ciddi yaptığımızı düşünüyorum. Sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizi düşünüyorum ama bazı dinleyicilerin de zaman zaman çok acımasız olduğunu düşünüyorum. Kötü bir şey yaptığınız zaman affetmeyen bir kitle var ve sürekli sorguluyor. "Çok kötü bir albüm olmuş" diyip bırakmıyor orada. Üzerine gidiyor, sizden başka şeyler bekliyor, size sorumluluk yüklüyor. Bu sorumluluk bilinciyle sürekli çalışıp, sizi yeni şeyler yapmaya yönlendiriyorlar. Biz de buradan yola çıkarak kaliteli işler yapıyoruz. Güzel işler yaptığımız için, bu da bizi sıradışı kılıyor. Albümlerin tirajına baktığınız zaman, bugün pek çok göz önünde olan isimlerden çok enstrümantal albümlerin daha fazla sattığını görüyorsunuz. Zaten biz belli yaşam tarzı olan insanlarız. Çalışan, zamana ihtiyacı olan insanlarız. Biraz boş zamanımız olursa onu da ailemize ayırıyoruz. Bizi belki her yerde göremezsiniz ama her yerde de varız aslında.

1997 yılında Şebnem Paker'in katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Dinle" şarkısıyla yarışan ekipte siz de vardınız. Peki Can Bonomo'yu ve şarkısını nasıl buluyorsunuz?
Çok güzel bir şarkı. Can Bonomo da vitrinini güzel kullanan, genç bir arkadaş. Ben başarılı olacağını düşünüyorum. Başarılı olmak zor değil. Müzik güzel olunca siyaset, politika kalmıyor. Herkes kendini o şarkıya kaptırıyor.

Peki sizce iyi şarkının sırrı nedir?
İyi şarkı kendini hemen belli ediyor. Kitleleri ayağa kaldırabiliyorsanız, insanları etkileyebiliyorsanız, içinizde bir şey ürperiyorsa olmuş demektir. Tabi sözler de çok önemli.

Siz aynı zamanda Müyorbir Meslek Birliği'nin de başkanlığını yapıyorsunuz. Müyorbir olarak nasıl işlere imza atıyorsunuz, biraz bahsedebilir misiniz?
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre, siz eğer umuma açık bir alanda müzik yayını yapıyorsanız bunlardan telif hakkı doğar ve bu hakları gidip ödemek zorundasınızdır. Bu da lisanslanma şekliyle oluyor. Burada doğan haklar; eser sahibi, söz, müzik, aranje, yapımcı ve onu yorumlayan sanatçının haklarıdır. Ben, icradan doğan yorumcunun hakkını koruyan bir meslek birliğinin başkanıyım. Eğer müzik yayını yapıyorsanız, lisanslanmak ve telif bedelini ödemek zorundasınız ki biz de o telifi sanatçıya dağıtalım. Sanatçı da parasını kazansın, hayatını sürdürsün ki üretmeye devam etsin. Diğer eser sahibi meslek birlikleriyle beraber çalışmaya devam ediyoruz, bol bol lisanslama yapıyoruz. Türkiye'de lisanslama 1951 yılında başlamış, bir yasa olarak çıkmış. Biz 2000 yılında bu işe başladık. Daha henüz Türkiye'de Müyorbir çok genç bir yapı. Avrupa'da çok daha eski, neredeyse 100-150 yıllık bir geçmişe sahip. Ben Türkiye'de de telif haklarının yavaş yavaş oturduğunu, öyle bir kültür oluşturduğumuzu düşünüyorum.

Müyorbir'e ne zamandır başkanlık yapıyorsunuz?
Benim ikinci dönemim. Üç sene bitti, dördüncü seneme girdim.

Peki bu size farklı bir sorumluluk yüklemiyor mu?
Evet, sorumluluk yüklüyor ama sanatçı olmanın verdiği bir avantaj da var. Çünkü sanatçının yaşadığı problemleri, neye gereksinimi olduğunu görebiliyorsunuz. O açıdan da sanatçı olan birinin başkanlık yapması yararlı oluyor diye düşünüyorum.

Yeni telif yasasıyla beraber neler değişecek?
Şu an yasa revize ediliyor. İhtiyaçlara cevap verilmesi gereken yeni şeyler ekleniyor. En başta bir kere korsan siteler için çok ağır şartlar getiriliyor. Vergilerle ilgili sorunlarımız vardı, meslek birlikleri çok büyük vergiler ödüyorlar. Burada da bir iyileştirme olacak diye düşünüyorum. Cezai şartlar da genel olarak ağırlaştırılacak. Yeni telif yasasıyla beraber bunun gibi pek çok yenilik olacak.


www.aveamuzik.com

Kolpa`dan yeni klip geldi!

Bu yılın başında yayımladıkları ikinci stüdyo albümleri "Yatağın Soğuk Tarafı" ile gün geçtikçe hayran kitlesini arttıran Kolpa grubu, albümün ikinci video klibini "Beni Aşka İnandır" adlı şarkılarına çekti. Grup, klip şarkısını dinleyicilerden gelen isteklere göre seçti.

Vokalde Barış Yurtçu, gitarda Cenk Taner, bas gitarda Bora Yeter ve davulda Samuray Gökçe'den oluşan Kolpa, uzun bir süredir "Yatağın Soğuk Tarafı" ile müzik listelerinde üst sıralarda yer alıyordu. Önümüzdeki haftadan itibaren müzik kanallarında yayınlanmaya başlayacak olan yeni klip "Beni Aşka İnandır", Onur Yayla yönetmenliğinde çekildi. Genç oyuncu Demet Şaşmaz'ın eşlik ettiği klipte inanmak ve inandırılmak teması işlendi. Bir yandan konserlerine de devam eden Kolpa, 18 Mayıs Cuma gecesi İstanbul Live sahnesinde dinleyicileriyle buluşacak.

www.aveamuzik.com
Geçtiğimiz yaz aylarının en çok ilgi gören şarkılarından "Gül Senin Tenin"e imzasını atan Bora Duran, "Her Sabah" albümünün ikinci video klibini geçtiğimiz günlerde bir Fikret Kızılok klasiği olan "Bir Harmanım Bu Akşam" şarkısı için çekti.

Emir Khalilzadeh yönetmenliğinde çekilen klipte Bora Duran'a yabancı manken Anastasya eşlik etti. Bora Duran'ın performans görüntülerinin yoğun olarak kullanıldığı klip, Çerkezköy'ün Binkılıç köyünde 17 saat süren çekimler sonucunda tamamlandı. Albümün ikinci klibi olan "Bir Harmanım Bu Akşam" dışında, "Her Sabah" albümündeki 10 şarkının tamamının söz, beste ve düzenlemelerine imzasını atan Bora Duran'ın yeni video klibi müzik kanallarında yayınlanmaya başladı.

www.aveamuzik.com

`Seni Sevmeye Aşığım` kliplendi!

Yayınladığı son albümü "Seni Sevmeye Aşığım" ile yine çok sevilen şarkılara imza atan Ferhat Göçer, albümden şarkılarını kliplendirmeye devam ediyor. Sırasıyla "Mehtabın Rengi", "Unutmuş Çoktan" ve "Ayrılsak Ölürüz Biz"i kliplendiren sanatçı, bu kez albüme ismini veren "Seni Sevmeye Aşığım" şarkısı için kamera karşısına geçti.

Emir Khalilzadeh yönetmenliğinde Beyoğlu'nda çok eski bir handa çekilen klipte Göçer'e bir balerin ve iki balet eşlik etti. Otuz kişilik bir ekip çalışması ile çekimleri bir günde tamamlanan klipte iki erkeğin aynı kıza aşık olma hikayesi dans kareografileri ile sinema filmi tadında anlatılıyor.

www.aveamuzik.com

Umut Kuzey yeni albümüyle karşınızda!

Rock müziğin sevilen seslerinden Umut Kuzey, dördüncü stüdyo albümü "Sorma" ile müzik marketlerdeki yerini aldı. Eğlenceli yönünü ortaya çıkarmaya çalıştığını belirten Umut Kuzey, albümde sevilen şarkıların cover versiyonlarına da yer verdi. Albümün çıkış şarkısı "Yaralı Gönül", Quentin Tarantino'nun 1994 yılında yönetmenliğini yaptığı "Pulp Fiction" filminde kullanılmış ve dünya çapında ses getirmişti.

Albümde sözü ve müziği kendisine ait "Sorma" ile, sözleri Umut Kuzey ve Ferda Orcun Aca'ya, müziği Ferda Orcun Aca'ya ait "Vay Anasını" isimli iki yeni şarkı haricinde, Zeki Müren'in yıllar önce seslendirdiği "Yaralı Gönül", Erkin Koray'ın yorumuyla bilinen "Yalnızlar Rıhtımı" ve Mavi Işıklar grubundan dinlediğimiz "İyi Düşün Taşın" isimli şarkılar da yer aldı. Albümde yer alan şarkıların aranjeleri Alen Konakoğlu ve Arda Algül imzası taşırken, albümün mastering'i Michael Zimmerling tarafından yapıldı. Albümün çıkış şarkısı olan "Yaralı Gönül"e çekilen klip; Gökhan Palas yönetmenliğinde, 70 kişilik bir cast ekibinin eşliğinde, garajistanbul'da iki gün süren çekimler sonunda tamamlandı.

www.aveamuzik.com

Nadide `Hayat Aşktan Yana` diyor!

Müzik dünyasının sevilen isimlerinden Nadide, uzun bir aradan sonra yeni albümüyle müzikseverlere sesleniyor. Akustik alt yapılara yer vererek, dingin bir albüme imza atan Nadide, "Hayat Aşktan Yana" ismini verdiği albümünü yayınladı.

Repertuvar aşamasında yüzlerce şarkı dinleyen Nadide, bir yıla yakın süren hazırlık sonucunda büyük bir titizlikle hazırladığı albümü için "Size inanan güçlü insanlar olmalı. Koca bir ekip, en önemlisi de o ekibin öngörülü bir kaptanı olmalı. Bu albümde bunu öğrendim. Tüm ekibime teşekkür ediyorum" diyerek mutluluğunu dile getirdi. Yeni imajıyla dikkat çeken Nadide, albüm fotoğrafları için Zeynel Abidin Ağgül'ün objektifine poz verdi. Albüm müzik marketlerdeki yerini aldı.

www.aveamuzik.com

5 Mayıs 2012 Cumartesi

RÖPORTAJ / Emre Aydın - Beni Biraz Böyle Hatırla

Müzik dünyasının başarılı isimlerinden Emre Aydın, iki yıllık bir aranın ardından yayımladığı yeni single çalışması "Beni Biraz Böyle Hatırla" ile müzik listelerinin üst sıralarında yer almaya devam ediyor. Şu sıralar "Soğuk Odalar" şarkısının video klibiyle ekranlara gelen Emre Aydın, single'ın yapım sürecini ve Eylül ayında yayımlamayı planladığı yepyeni albümünün detaylarını anlattı.

Öncelikle, "Soğuk Odalar"ın klibiyle ekranlara gelmeye başladınız. Şarkının klibiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
"Soğuk Odalar" için daha önce bir video klip çekmiştik ama içimize sinmemişti. Dolayısıyla bir klip daha çekmek durumunda kaldık. Klibimizi Ulaş Ergin çekti. Bu defa gerçekten de çok içimize sinen bir iş oldu.

"Beni Biraz Böyle Hatırla" şarkısı için de bir klip çekecek misiniz?
Aslında bunu yapıp yapmayacağımızı dinleyici gösterecek. Dinleyici bu durumda sizi yönlendiren oluyor ama tahmin ediyorum ki o şarkıya da bir klip çekeriz.

İlk defa kendinize ait olmayan bir şarkıyla çıkış yaptınız. "Soğuk Odalar" şarkısının size geliş hikayesinden biraz söz eder misiniz?
Evet, ilk kez kendime ait olmayan bir şarkıyla çıkış yapıyorum. "Soğuk Odalar" bir Gülden Mutlu bestesi. Kısa süre önce bir yapım şirketi kurduk. Şirkete demolar gelirken, Gülden'in demosu da bir arkadaşımız aracılığıyla geldi. "Soğuk Odalar" da bu demonun içindeydi. Aslında "Beni Biraz Böyle Hatırla"yı tekli olarak çıkaracaktık sonra kartonetiyle birlikte daha şık bir şeyler olsun istedik. Sonra "Soğuk Odalar"ı dinledik ve Gülden de bu işe dahil olsun istedik. Gülden'in daha çok güzel şarkıları var. Sonuç olarak "Soğuk Odalar"ın bana gelişi ve düet süreci kendi kendine gelişti aslında çok planlı olmadı. Sadece Eylül ayında çıkacak olan albümü önceden deklare etmiş bulunduk.

Kurduğunuz yapım şirketinin önümüzdeki döneme dair planları neler?
Gülden'in albümünü yapıyoruz. Benim albümümü yapıyoruz. Bir tane de İngilizce iş yapacağız onu Türkiye'de fiziksel olarak yayınlar mıyız henüz bilemiyorum. Bir de film yapıyoruz. Aslında yapım şirketi bir film şirketi olarak kuruldu. Saydığım bu üç başlık bizim genel planlarımız.

Sinema, hayalinizde her daim var mıydı?
Evet, Fadıl Dinçer'le beraber bir film şirketi kurmak istiyorduk. Eskiden beri istediğimiz bir şeydi. Sinema yapımcılığını henüz üniversite yıllarında hayal ediyorduk ama anca sıra gelebildi. Bunları yapıyorken, bir yandan kendi albümümüzü de kendi şirketimizden yapmak istedik.

Müziğe geri dönersek, yeni albümün Eylül'de müzikseverlerle buluşacağını söylediniz. Çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Çoğu şey stüdyoda şekilleniyor. Sadece şunu net olarak söyleyebilirim. Dinleyicilerin, benim daha önce yaptığım işlerin altında ezilmeyeceğini düşündükleri bir iş olacak. Altı ay içerisinde şarkıları çıkarıp, albümün her şeyini yapıp, artwork'ünü tasarlayıp, videosunu çekip, albümü çıkarmak yerine; "Tamamdır, biz bunun arkasında ekip olarak gönül rahatlığında durabiliriz." dediğim işleri yapmaya çalıştık. Bu sebeple sürenin uzadığı dönemler de oldu ama dediğim gibi içime sinen bir şey olması daha önemli.

Peki, kendi şirketinizden albümünüzü çıkaracak bir sanatçı olarak bu durumun avantaj ve dezavantajları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bir kere, çok hızlı karar alabiliyorsunuz. Aldığınız kararı uygulamaya hemen başlayabiliyorsunuz. Tabi ki daha çok sahipleniyorsunuz. Aslında bu durumun daha bir çok avantajı var ama bunlar en önemli olanları. Çünkü o prosedür kısmı zorlayıcı bir durum. Aynı şey Gülden'in albümü için de geçerli. Yapım şirketi olarak, bir taraftan beraber iş yapan bir arkadaş grubuyuz diyebilirim.

"Soğuk Odalar"ın aranjesinde Mustafa Ceceli ile çalıştınız. Nasıl bir araya geldiniz?
Samsun Demir'e Mustafa'yı ben sordum. Mustafa Ceceli'nin yaptığı işleri zaten beğeniyordum. "Çalışmak ister mi acaba?" diye aradım. O sırada kendi albümünü çıkarmak üzereydi. Aradığımızda direk olarak stüdyoya gelin dedi. Gittiğimiz gün "Soğuk Odalar"ın 1 saat içinde pilot halini tamamladık. Sonra Gülden'e haber verdik. Gülden de çok beğendi ve bir araya gelişimiz bu şekilde gelişti. Mustafa Ceceli'nin gerçekten çok büyük emeği var. Hatta öyle ki, "Beni Biraz Böyle Hatırla"nın bazı kısımlarına da teknik olarak katkıda bulundu. Kendi albümünün miksleri yapılırken neredeyse ikimiz de aynı anda çıktık.

Mustafa Ceceli, genelde pop projelerinin altında ismini gördüğümüz bir aranjör. Peki sizin için birlikte çalışmak nasıl bir deneyimdi?
Bu konuda hiç bir sıkıntı yaşanmayacağından çok emindim. Bir şarkıyı kaydederken içine bazı partisyonlar arıyorsunuz. Ben bir yaylı düşünürken mesela Mustafa beni uyarıyordu, "Sana göre çok pop altyapılarına gidiyoruz" diye. Yaptığı işi takip ettiğiniz zaman, birebir örneği olmasına gerek yok, zaten Mustafa'nın müziği bildiği de çok net anlaşılıyordu. Bu yüzden de iki kere rahatlık yaşadım. Bir önceki albümü yaptığımız prodüktörle de aynı şeyi yaşamıştık. Karşınızdakinin konuya hakim olduğunu görüyorsanız çalışmak çok daha rahat oluyor. Aksi takdirde her şey çok zor olabilir. Mustafa da zaten alternatif işleri de gayet iyi bilen bir müzisyen.

"Afilli Yalnızlık"ın ardından yeni bir albüm için dört yıl ara vermiştiniz. Şimdiyse sizin için çok kısa sayılabilecek bir aranın ardından iki yeni şarkı yayımladınız. Bu süreç nasıl gelişti?
Dört yıllık bir ara, içinde bulunduğumuz sektörün şartları altında delilik gibi oldu. Benim kontrol edebildiğim bir şey de değildi. Bir kere "Afilli Yalnızlık"ın turnesi çok uzun sürdü. Neredeyse üç yılı yollarda geçirdik. Bir ay içerisinde yaptığımız konser sayısından bahsetmiyorum, tüm turnelerden bahsediyorum. Dolayısıyla "Kağıt Evler" albümü de buna bağlı olarak gecikti. Bir de ek olarak "Kağıt Evler"in bir büyük engeli daha vardı. "Afilli Yalnızlık"tan sonra genel olarak şöyle bir kanı oluyor insanların kafasında, istediğiniz kadar yaptığınız işi başarılı bulsunlar, "Acaba tekrar yapabilecek mi?" diye bir soru oluşuyor. "Kağıt Evler"in öyle dezavantajları vardı. Yaşadığımız kurumsal sıkıntılar da gecikmeye sebep oldu. Ancak en büyük sebebi dediğim gibi turnenin uzun sürmesidir. "Kağıt Evler" o sınavı başarıyla verdi, hem nitelik hem de nicelik açısından. Aslında "Kağıt Evler" ile "Beni Biraz Böyle Hatırla" arasında da iki yıl var. Benim için iki albümümün arasında olabilecek en kısa süre bu. Bunu ayrı bir proje olarak değil de ön albüm gibi düşündüğümüz için bu süre de normal. Şimdi tekrar turne başlayacak. Sonra isteğe göre belki "Beni Biraz Böyle Hatırla" için bir klip çekeriz sonra da yeni albümümüzle yola devam edeceğiz.

Yeni albümde yer alacak olan şarkılar belirlendi mi?
Hayır, süreç devam ediyor. Bu süreç benim albümüm mastering'e girene kadar da devam eder. Örneğin Gülden'in demolarını kaydettik. Yirmibir tane hazır şarkısı var, ki gerçekten hazırlar. Söylüyor, sesi buluyoruz, çalıyoruz, her yeri belli. Bende öyle olmuyor. Ben elimde çok malzemeyle giriyorum, sonra stüdyoda onu şekillendiriyorum. Bazen şarkının alt yapıları da şarkının değişmesi gerektiğini işaret edebiliyor. Elimde on tane şarkı yok ama benim elimde bir anda on tane şarkı hiç bir zaman olmadı. Ancak genel olarak şunu söyleyebilirim ki yine duygusal şarkılar ağırlıkta olacak. Mutluyken şarkı yapmaya uğraşmamak en mantıklısı diye düşünüyorum.

Peki bu şarkılar sizin nasıl bir sürecinizin ürünü olarak karşımıza çıkacak?
Benim ve ekibimin, Londra - İstanbul arası gidip geldiğimiz bir dönemimiz vardı. Tamamen o döneme ait şarkılar. Yaşadığınız yerler şarkıya çok yansıyor. Ben eskiden yaşadığın yerin şarkılara yansıması olayını anlamsız buluyordum ama yansıdığını gördüm. "Kağıt Evler" albümünden de belli. Tam bir kuzey albümü oldu. Dolayısıyla biraz daha İngiliz ve İstanbul taraflarında dolanan bir albüm olacak.

Yurt dışı için yayımladığınız "Falling Down" ile hedeflediğiniz başarıya ulaştınız mı?
Hayır ulaşamadım. Londra'ya bunun için taşınmıştık. Prodüktörle de anlaştık. Richard Ashcroft'un prodüktörüyle anlaşmıştık. Hatta şarkı verdik ve çalışmalar da yapmaya başladık ama sonra yine kurumsal problemler oldu. O arada turnemiz başladı. Ayda sekiz kere uçağa binip geri dönmek gibi bir durum oldu. Ne Londra'ya taşınabilmiş oldum ne de Türkiye'de kalabilmiş oldum. Bir taraftan Türk'üm ve esas işim burada. Onu da böyle ertelemiş olduk. Ancak mesela İngilizce işimiz için bir çalışmamız var birazdan ona gideceğim. Bu defa bunu İngiltere merkezli değil Almanya merkezli olarak tekrar deneyeceğiz. "Deneyeceğiz"den de kastım, yapılabileceğini kendimize ispat etmek istiyoruz aslında. Albüm olmasa da belki bir tekliyle deneyeceğiz. Bir şey söyleyeceğim, sonra da karar değiştireceğiz diye çok net olup şimdiden bir şey söyleyemiyorum. Şarkılar duyguları yansıtıyor ama neticede o da bir ürün. "Falling Down" benim çok sevdiğim bir şarkıdır aslında ama bana tecrübe olarak geri döndü.

Gülden Mutlu'nun albümüne dönersek, ilk kez prodüktörlük yapacaksınız. Neler hissediyorsunuz?
Heyecanlıyım her şeyden önce. Bir şekilde kendinize yaptığınız işlerin matematiğini biliyorsunuz. Neyi ne zaman yapacağınızı kestirebiliyorsunuz ama Gülden'de durum farklı olacak. Bir kere o müzik benim yaptığım müzik değil. Melankolik bir pop albümü olacak. Çok güzel şarkıları var, ki şarkılarından bir tanesi zaten "Soğuk Odalar". Büyük bir heyecanla yapıyoruz. Şarkılar geliyor, revize için tekrar gönderiliyor. Asla ucuz olmayan, çok kaliteli bir pop albümü. Gerçekten prodüktörlük başka bir şey. Büyük bir sorumluluk veriyor size. Bu da aslında güzel bir şey.

www.aveamuzik.com

Malt yeni video klibiyle ekranlarda!

Vokalde Cenk Durmazel, gitarda Barış Ertunç, bas gitarda Cenk Turanlı ve davulda Mehmet Demirdelen'in oluşturduğu rock müzikseverlerin favori gruplarından olan Malt, 2010 yılında yayımlanan "Arıza" albümüne yeni bir video klip daha çekti.

Malt'ın 1.5 ayda kaydettiği ikinci stüdyo albümü "Arıza"nın ilk video klibi "Yeniden" şarkısı için çekilmişti. Tekrar kamera karşısına geçen grup, ikinci video klip için de "Olmaz" şarkısının akustik versiyonunu seçti. Kayıt ve mix'ini Çağan Tunalı'nın yaptığı, akustik kaydedilen "Olmaz" şarkısının konser esnasında çekilen video klibinin kurgusu Emre Akay tarafından yapıldı. Sözü ve müziği Cenk Durmazel'e ait olan şarkının video klibi yayınlanmaya başladı.


www.aveamuzik.com

3 Mayıs 2012 Perşembe

Pentagram 25. yaşını kutluyor!

Türk rock müziğinin en köklü gruplarından Pentagram, 25. sanat yılını kutladığı 2012 yılını yepyeni bir albümle karşıladı. Önceki Pentagram albümlerinde olduğu gibi bu albümde de yaşadığımız dönemin duygusunu çeşitli metaforlar ve müzik yoluyla ifade etmeyi hedefleyen grubun yeni albümü "MMXII" müzik marketlerdeki yerini aldı.

Gitarda Hakan Utangaç ve Metin Türkcan, bas gitarda Tarkan Gözübüyük, davulda Cenk Ünnü ve geçtiğimiz yıl güçlü vokaliyle gruba nefes vermeye başlayan Gökalp Ergen'den oluşan Pentagram, "MMXII" albümünde 70'li yıllardan günümüze uzanan bir çeşitlilik ile yine bazı şarkılarda geleneksel ortadoğu ritim ve melodilerini bir araya getiriyor. Albümün prodüktörlüğünü de üstlenen grup; "Sand, Now and Nevermore, Geçmişin Yükü, Beyond Insanity, Doğmadan Önce, Wasteland, It's Dawn Again, Disturbing The Peace, Uzakta, Apokalips" isimleriyle, İngilizce ve Türkçe sözlü on yeni şarkıyla dinleyici karşısına çıkıyor. Dokuz ay on günde hazırlanan albümde İlhan Barutcu, Kerem Özyeğen, Ozan Tügen ve Turgut Berkes gibi önemli sanatçılar da konuk olarak gruba destek verdi. Pentagram'ın bugüne dek yayınladığı en güçlü albüm olarak değerlendirilen "MMXII", müzikseverlerle buluştu.

www.aveamuzik.com

Rihanna yeni klibini yayınladı!

Her yaptığı çalışmayla müzikseverlerden tam not almayı başaran dünyaca ünlü yıldız Rihanna, müzik listelerinde üst sıralarda yer alan "Talk That Talk" albümünün üçüncü video klibi için kamera karşısına geçti. Albümün hareketli şarkısı "Where Have You Been"i kliplendiren sanatçı, klibin ilk gösterimini 30 Nisan'da gerçekleştirdi.

Müzik eleştirmenleri tarafından "Don't Stop the Music"ten sonra Rihanna'nın en başarılı single'ı olarak nitelendirilen "Where Have You Been", İngiltere dans listelerinde 8. sıraya kadar yükseldi. Prodüktörlüğünü Dr Luke, Cirkut ve Calvin Harris'in üstlendiği, Fransa listelerinde 7. sırada bulunan ve Avustralya'da da şu sıralar radyoların en çok çaldığı şarkı olan "Where Have You Been" için kamera karşısına geçen yıldız, özellikle yaptığı dans şovuyla yine uzun süre adından söz ettirecek. İlk gösterimden önce klibin kamera arkası görüntülerini internet üzerinden paylaşarak hayranlarını sevindiren Rihanna'nın "Where Have You Been" klibi, tüm dünyada gösterime girdi.

www.aveamuzik.com

Nedim Zeper'den haber var!

İlk albümü "Söz" ile 2008 yılında büyük bir çıkış yakalamış olan ve "Şakası Yok" şarkısıyla kısa sürede geniş kitlelere ulaşan Nedim Zeper, son yıllarda yaptığı single çalışmalarının ardından, geçtiğimiz günlerde yepyeni bir albüm yayınlayarak hayranlarını sevindirdi.

Sanatçının, "Gidenler, gittiklerim ve bende kalanlar" diye tanımladığı "Bir Haber Ver" adlı yeni albümünde 11 şarkı bulunuyor. Alper Arundar, Ali Ulaş Akalın, Beste Yüvrük, Cüneyt Tek, Murat Büyükkaya, Erdal Solmaz gibi isimlerin söz ve müziklerine imza attıkları şarkıların yanı sıra, sözlerini Nedim Zeper'in yazdığı ve müziğini de Eser Taşkıran ile Nedim Zeper'in ortaklaşa yaptıkları "Olmuyor" adlı bir şarkı da yer alıyor. Albümün ilk video klibi geçtiğimiz günlerde, Alper Arundar imzalı "Oysa Sen" şarkısına, İlker Durmuş yönetmenliğinde çekildi.

www.aveamuzik.com