8 Kasım 2010 Pazartesi

RÖPORTAJ / Betül Demir - Herkes Haklı

Geçtiğimiz Temmuz ayında son single çalışması "Herkes Haklı"yı müzikseverlerle buluşturan Türk pop müziğinin güçlü vokallerinden Betül Demir, sözü ve müziği Sezen Aksu imzalı şarkısıyla aylarca müzik listelerinde üst sıralardaki yerini korudu. Önümüzdeki günlerde yayınlamaya hazırlandığı üçüncü stüdyo albümünün hazırlıklarına yoğunlaşan sanatçı, yeni albüm heyecanını bizlerle paylaştı.

Siz de bu yıl birçok isim gibi albüm öncesi bir single yayınlamayı tercih ettiniz. Buna nasıl karar verdiniz?
İki senedir kendi çalışmalarıma dair bir şey yapmıyordum. En son 2008 yılında "Süper" lbümünü yapmıştım. Sonrasında bir "Geri Dön" projemiz vardı, o da çok ses getirdi. Bunun sonrasında insanlar benden albüm bekledi. "Geri Dön", benim albümümde olmayan, Hüseyin Karadayı'nın albümünde olan bir şarkıydı. Dinleyiciler benden bir hareket bekledikleri, ben de "Herkes Haklı" şarkısını çok sevdiğim için single olarak yayınlamak istedim. O şarkının sözleri; herkesin kendini haklı gördüğü, herkesin kendi penceresinden baktığı zaman haklı olduğu bir ortamda çıktı. O yüzden de paylaşmak istedim. Aslında bu, Türk insanının da bir gerçeği. Şarkının enerjisi de çok güzeldi. Balkan havası taşıyordu. Biz klibi çekerken de çok eğlendik, şarkıyı söylerken de, aranje çıktığında da çok eğlendik. Fakat bir yandan da düşündük tabi. Kendi açımızdan düşündüğümüz zaman çok bencil insanlar olabiliriz ama şarkıda dediği gibi, herkes haklı neticede.

"Herkes Haklı" şarkısının size geliş öyküsü nedir?
"Herkes Haklı"nın ilk önce müziği yapılmıştı. Sezen Aksu müziğini yaptığı zaman, sevgili Emel Müftüoğlu bana "Çok güzel bir şarkı çıktı, dilerim sana nasip olur" dedi. Ben de dinleyince melodisini çok beğendim. Sözleri de çok farklı bulduğum için şarkıyı almak istedim.

Albüm çalışmalarınızı Sezen Aksu ile birlikte yapıyorsunuz. Nasıl bir hazırlık içindesiniz?
Çok güzel gidiyor, zaten bitirme aşamasındayız. Albümün aslında daha önce çıkması planlanıyordu ama müzik direktörüm Ozan Çolakoğlu ile beraber o kadar ince eleyip sık dokuyoruz ki, ancak bu zamana kaldı. Bu, benim üçüncü albümüm olacağı için de çok dikkat etmemiz gerekiyor. Sude Bilge Demir'in yanı sıra, kendi söz ve müziklerime de yer verdiğim bir albüm olduğu için, dolayısıyla benim için de çok değerli bir albüm olacak.

Albümde kendi şarkılarınızın ağırlığı ne olacak?
Benim her albümümde bir ya da iki tane kendi şarkım olurdu. Bu albümde de üç tane var. Bunların dışında Sude ile ortak yaptığımız şarkılar da var. Özellikle üretici tarafımın da artık ön planda olmasını istediğim için ve şarkılar da gerçekten dayanamadığımız güzellikte olduğu için albüme almayı tercih ettik. Ozan Çolakoğlu da Sude de şarkıları çok beğendiler, o yüzden albümde de yer vereceğiz.

Peki bu şarkılar nasıl bir döneminizde ortaya çıktı?
Benim her anlamda sınandığım bir dönemin ürünüdür bu şarkılar. Hayatın her evresinde, hatta her konuda, aşkta da, işte de, arkadaşlık ilişkilerinde de sınandığım bir dönemden geçtim. Hepsi de o dönem ortaya çıkan şarkılar oldu.

Peki albümde çeşitli sürprizler de bulabilecek miyiz?
Her an her şey olabilir ama çok özel şarkılar olduğu kesin!

Her albümünüzde Sezen Aksu ismini mutlaka görüyoruz. Sezen Aksu'nun üzerinizde sihirli bir değnek etkisi mi var?
Sezen Aksu'nun bence herkesin üzerinde sihirli bir değnek etkisi var. Doksanlı yıllardan bu yana gençlere örnek olmuş, onlardan desteğini esirgememiş, çok önemli bir değer ve çok önemli bir sanatçı. Dünyada eşi benzeri çok az. Ne mutlu ki bana onun şarkılarını söyleyebiliyorum.

Sude Bilge Demir ile hem iş hem de aile ilişkileriniz var. Bu dengeyi kurmak zor mu?
Çok zor! Biz kardeşiz ama birbirinden çok farklı iki kardeşiz. Tek ortak noktamız müzik diyebilirim. Dolayısıyla birçok konuda çok farklı düşünüyoruz fakat sonuçta ikimizin de sürekli ürettiğimiz fikirler bizi daha da yaratıcı kılıyor ve daha güzel şeyler yapmaya itiyor. Neyse ki, tartışmasını da bilen iki kardeşiz. Tartışmadan iki dakika sonra her şeyi unutabiliyoruz. Neticede belki de o yüzden bu kadar güzel şarkılar ortaya çıkmış olabiliyor.

Peki kardeşinizin başka sanatçılara vereceği şarkılar ilk önce sizden mi geçer?
Yok hayır, hiç öyle bir şey olmadı. Sude, çok kendine saklıdır. Bana uygun olan şarkıları sadece bana dinletir. Mesela bazı şarkıları dinleyince "Eyvah, bunu keşke ben okusaydım!" dediğim çok şarkı olmuştur ama iş işten geçmiştir, Sude onu çoktan başkasına vermiştir. Kardeşiz diye bana özel olarak torpil geçtiği hiç olmadı. Sude olaya çok daha profesyonel bakıyor. Şarkıları yaparken zaten kendisi de söylüyor, "Bu şarkı buna olur, bu şarkı şuna olur" diye. Benim için yaptığı şarkıları da mutlaka önce bana dinletir.

Sude Hanım'la ikinizin ortak kurduğunuz "Sister Productions 2010" nasıl işliyor?
Aslında 2006 yılından beri şirketimiz var ama ilk defa "Herkes Haklı"da, bu sene aktif bir şekilde kullandık. Hatta yapım aşamasında bütün iş şirketin ekibiyle oluştu.

"Yeter", "Başka Bir Şey" ve "Geri Dön" gibi çalışmalarda da gördük ki, cover konusunda çok başarılı bir isimsiniz. Bunun sırrı nedir?
Yorumcu olmam ve işimi iyi yapıyor olmam. Ben her zaman şarkının kendisi olmaktan yanayım. Aşkın Nur Yengi çok önemli bir yorumcu, ondan etkilenmemek imkansızdı ama ben "Başka Bir Şey"i söylerken de yine kendimi koydum ortaya. Mustafa Ceceli de düzenlemesini yaparken aynı şekilde yaptı. Aranjesiyle ve yorumuyla bir önceki işten tamamen ayrılan ve farklı olan bir şey ortaya çıktı. Zaten birçok insan, özellikle de yeni nesil, şarkıyı yeni sandı. Tabi ki "Geri Dön" çok daha klasik bir şarkı olduğu için herkes şarkıyı biliyordu. Yine de "Geri Dön" gibi Sezen Aksu ve Onno Tunç'un ellerinden çıkmış bir klasiğin, benim tarafımdan söylenip, bu kadar ilgi görmesi de çok mutluluk verici. Müzisyen olduğum için, her şeye müzisyen hassasiyetiyle baktığım için "Geri Dön", üzerinde çok uzun zaman çalıştığım bir proje oldu. Hazırlığı yaklaşık 2.5 ay kadar sürdü. Birçok yerde fikirlerimi sundum, aranjeleri dinledim. Okumasında da, vokallerinde de çok özendim. O kadar özel bir şarkı ki, sorumluluğu da bir o kadar büyüktü. Bunu yerine getirebilmek için de baştan sona, şarkıyı çok iyi bildiğim halde tekrar tekrar çalıştım.

Şarkı, dünyaca ünlü "Buddha Bar" albüm serisine de girdi. Bu nasıl gerçekleşti?
Tamamen, yaptığınız güzel bir şeyin, kendiliğinden keşfedilmesi durumu. Hatta yurtdışında birçok önemli DJ tarafından dikkatleri çekti. İspanya'da bazı önemli DJ'lerin yaptıkları albümlerde de yayınlandı.

Eurovision Şarkı Yarışması için size teklif gelmesi durumunda cevabınız ne olur?
Teklif gelirse tabi ki kabul ederim. Eurovision benim de takip ettiğim bir yarışma ama bu sene böyle bir teklif olmadı. Geçen sene anketlerde adım geçiyordu. Seneye olmayacak diye bir şey yok. Olursa da seve seve katılırım. Hem Türkçe hem İngilizce, karışık bir şarkı söylemek isterim. Yarışmanın gerektirdiği ne varsa da yaparım. Dans etmem gerekiyorsa dans ederim. Sahnede hareketli olmayı çok seviyorum. Tabii ki çocukluğundan beri dans eden Beyonce gibi profesyonel olmam mümkün değil ama şarkının hareketine de uyarım.

www.aveamuzik.com
08.11.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder