25 Ocak 2013 Cuma

RÖPORTAJ / Demet Akalın - Giderli 16

Geçmişten bugüne sevilen hit şarkılarıyla, pop müziğin en çok takip edilen isimlerinden biri olan Demet Akalın, "Yılan", "Türkan" ve "Giderli Şarkılar" ile müzik listelerinin üst sıralarına yerleştiği yepyeni albümü "Giderli 16"yı anlattı. "Türkiye'den bir dünya yıldızı çıkmaz" diyen Demet Akalın, 2013'te hayranlarını bekleyen sürprizler için de tüyolar vererek tüm samimiyetiyle sorularımızı yanıtladı.

"Giderli 16", uzun bir süre sonra kış aylarında yayımladığınız bir albüm oldu. Neden yaz sezonunu beklemediniz?
Tamamen tesadüf oldu. Ben bu albüm için iki senedir çalışıyorum. "Zirve 2010" albümü çıktığında ben bu şarkıları toplamaya başlamıştım. Sonra bir maxi single çıkardık "Aşk" diye. Bu albümde de 30 şarkı olacaktı, 2 CD yapacaktım ama ikinci CD'ye kalan şarkıların birkaç tanesinin aranjelerini beğenmedim. Uzayacaktı süreç. Uzamasını istemedim o yüzden de yayımladım.

2013 yazı için yeni bir albüm düşünüyor musunuz?
İki CD'li değil ama yaza küçük bir albüm çıkarmayı planlıyorum.

Son dönemde single çalışmaları daha çok revaçtayken siz, biri versiyon olmak üzere 17 şarkılık bir albüm yayımladınız.
Benim için enterasan bir şey değil bu. Demet Akalın farkı oluyor. Single daha önce de yaptığım bir şey ama o kadar çok şarkım varken hiçbir şarkıyı da insanlardan mahrum etmemeye çalışıyorum. Ben bir albümde bir hit şarkı alıp altını doldurmuyorum. En az 7-8 hit çıkıyor. Yaza çıkacak olan da single olmayacak yine albüm olacak.

Hit şarkının kokusunu nasıl alıyorsunuz?

Bu bana hep soruluyor. Ben kendime yakın şarkıyı, bana yakışacak olan şarkıyı seçiyorum. Geri dönüşlerde de "Bu şarkıyı nasıl bu kadar içten söylüyorsun, benim yaşadığımı nasıl bu kadar hissedebilirsin?" gibi mesajlar alıyorum, bu da hoşuma gidiyor. Özellikle bir besteciye "Benim için şöyle bir şarkı yap." diye sipariş üzerine asla gitmiyorum. Siparişle gelen şarkıları tercih etmiyorum. Hoşuma gitmiyor. O yüzden sırrım aslında tamamıyla içgüdüsel davranıyor olmam.

Zaten artık müzisyenler de size yakışan şarkıları biliyorlar.
Sanırım ona göre bana şarkı getiriyorlar. Rezervasyon gibi oluyor o yüzden ben onları albüme almıyorum, o durum hoşuma gitmiyor. "Al bu şarkı stadlarda marş olur." dendiği zaman ben oradan kaçarım. Çünkü orada bir matematik var. O samimiyetsizlik olur. Öbür tarafta ben yine kendime yakışanı söylerim. Ben o şarkıyı seviyorsam illaki doğru şarkıdır diyorum ve öyle albüme koyuyorum. Buna şans, kısmet, Allah'ın bir lütfu diyemeyiz. Çünkü şans bile bir insanın peşinden kuyruk olup bu kadar gitmez.

"Giderli 16", pop müzik sektörünün hareketlendiği bir zamanda yayımlandı. Sizinle aynı dönemde albümler çıktı. Siz albümünüzü nasıl bir yere koyuyorsunuz?
Klasik Demet Akalın albümü ama "Türkan" gibi farklı şarkılar olması dikkat çekti. Hem aranjesiyle, hem de 90'ları hatırlatan çok eğlenceli ve öne çıkan bir şarkı. Ama ben bu albümde daha çok slow şarkıları tercih ettim. Neden dersen, bir sebebi yok. Vokal performansım daha çok görülsün diye bir endişem var herhalde ki bunu göz önüne sunmak istedim. Hareketli şarkılarımdan da tabii ki memnunum. "Giderli Şarkılar" var mesela şimdi klip çekeceğim. İnsanlar çok çabuk alıyorlar benim şarkılarımı. "Demet Akalın şarkı yapmış, evet biz bunda kendimizi buluyoruz, kadın yine yaptı yapacağını." diyorlar. Benim şarkılarım o yüzden herkesten bir adım önde gider. Onun sebebini inanın ben de bilmiyorum. İnsanların seveceği şarkıları albüme koyuyorum, kendi sevdiğim şarkıları seçiyorum. Başka arkadaşlarımın söylediği şarkılar da var çok sevdiğim. "Bu şarkı çok güzel, nasıl hala yerine ulaşmadı." diyorum mesela.

16 yıldır müzik dünyasının gündemindesiniz. Nasıl bu istikrarı koruyorsunuz? Mütevazılık dengesini kurmakta zorlanmıyor musunuz?
Ben eskiden bununla çok savaşıyordum. Yeri gelince insanların tırnaklarını çıkardığı zamanlar oluyor. Ben bunu çok yaşadım. Bunun dezavantajı bir sürü insana da prim vermek oluyor. Fazla mütevazı de olmamaya çalışıyorum aslında. Fazla mütevazı olduğunda insanlar başarını çekemeyip ona inanmaya başlıyorlar. Bu da sevimsiz bir durum. Kimse Türkiye'de bu varlığı reddedemez. Şarkılarım en çok sevilen, en çok dinlenen, en çok indirilen, en çok konuşulan, en çok istek alan şarkılar. Sosyal medyada da bunu paylaşıyorum. Ama yapacak bir şey yok! (Gülüyor) Sevilmek dünyanın en güzel şeyi. Ben "Zirve 2010"dan ve "Rota"dan sonra şöyle mesajlar da alıyorum; "Biz seni gerçekten sevmiyoruz, çok sivri buluyoruz ama Olacak Olacak nasıl bir şarkıdır? Gidip albümünü aldık." dedikten sonra ben daha çok mutlu oluyorum. Zaten benim bu şarkıları yapma amacım daha çok sevilmek, daha çok insana ulaşmak. Tabii ki güzel bir iş yapıyorum, para kazanıyorum ama ticari boyut ikinci planda. Benim tüm derdim 7'den 70'e sevilmek. O yüzden çığ gibi büyüyen hayran kitlesi beni sevindiriyor.

O halde bu durumda, kariyeriniz sizin için ilk sırada diyebilir miyiz?
Tabii ki. Benim için özel hayat da çok kıymetli. Güzel giden bir evliliğim var. Sahneye çıkmayı, şarkı söylemeyi, radyolara gitmeyi, o koşuşturmayı çok seviyorum. Bir gün bunlardan uzak kalırsam eğer ben yaşamıyorum demektir.

Yavaş yavaş 20. yıla doğru ilerliyorsunuz. Yapmak istediğiniz bir şey kaldı mı?
Aslında 16 yılın daha öncesinde bir de gazino zamanı var. Albümüm olmadığı için o dönemi saymıyorum ama esas piştiğim dönem o dönemlerdir. Çünkü o zaman bu kadar kısıtlı imkanlar yoktu. Biz üç-dört gün programa giderdik. Orası yedi gün uzardı. Şimdi öyle işler yok. Ayda 4-5 konserim oluyor ama hep kulüp tarzı, eğlenceye yönelik. Büyük konserler çok arada olan şeyler. Avrupa'ya açılmak, dünyaya açılmak filan yok hayalimde. Türkiye'den bir dünya starı çıkmaz. Onu kabul edelim. Kendim de onun içindeyim. "Aşkın Açamadığı Kapı" döneminde bir Avrupa kapısı açılmıştı bize. Şarkı Yunanca'ya çevrilmişti, bir numara olmuştu. Onun üzerine gitseydim belki Yunanistan'da bir şeyler yapabilirdim ama şimdi Avrupa'nın da durumu ortada, kriz içinde. O yüzden ben 20. yılımda da yine Türkiye starı olarak kalmak isterim. Ne olur, şartlar neyi getirir bilemem ama ben çoluk çocuğa karışsam dahi sevdiğim işi yapmaya devam ederim. O yüzden yirminci yılımda da şu andan farklı bir durumum olmaz.

Peki 20. yıla özel, farklı tarzda bir albüm veya bir konser DVD'si gibi planlarınız var mı?
Aslında 20. yıl için değil de kendim için farklı tarzda bir albüm yapmak istiyorum. Ben söylediğim zaman başka arkadaşlar fikirlerimi çalıyorlar o yüzden gizli tutmak istiyorum.

Az önce de bahsetmiştiniz, son dönemde müzik dünyasında kimleri beğeniyorsunuz?
Hem arkadaşlığımızdan hem de albüme şarkı vermesinden dolayı arabamda Gökhan Tepe CD'si var, hatta master CD'si var. Onu dinliyorum, şarkıları hoşuma gidiyor. Özellikle para verip aldığım albümlerden biri Çelik'in albümü. Eski şarkılarının tadında başka bir şey yapmış. "Dilberim"i çok seviyorum. Tabii ki gündemi radyolardan takip ediyorum. Daha çok radyo dinlemeye çalışıyorum. Eğer bir albüm dinleyeceksem kendi albümümü dinliyorum. Değişik arabalarda dinliyorum, altyapılar nasıl geliyor, onları kontrol ediyorum. Bir süre sonra bu titizlik delirmeye kadar gidiyor! (Gülüyor) Tabii herkesin arabası yok. Kimi dolmuşlarda kulaklıkla dinliyor kimi hala müzik setlerinde dinliyor. Benim için önemli olan da bu titizlik. Bir süre sonra bunları kovalamaya başlıyorum.

"Giderli Şarkılar" için klip çekeceğinizi söylemiştiniz. Nasıl bir klip olacak?
Ay sonu Uludağ'da çekeceğim klibimi. Ama biraz bekleteceğim çünkü "Türkan"ın korkunç bir gidişi var, onu kesmek istemiyorum. Onun hemen arkasından sevgili Gökhan Özen'in de oynayacağı düetimiz "Yıkıl Karşımdan"a klip çekeceğim. Ben bu albümü o kadar az kliple bitirmeyi düşünmüyorum. Bana kalsa yirmi günde bir klip çekmek istiyorum ama müzik listelerinin durumuna göre hareket ediyorum. "Bir numaradan inmeden yeni klip yollama bize." diyorlar. Çok mutlu edici şeyler bunlar tabii.

Size göre albümdeki en özel şarkı hangisi?
Gerçekten hepsi çok önemli şarkılar ama benim için "Yılan"ın ve "Yıkıl Karşımdan" bir tık daha farklı. Ama arabada uzak bir yere gideceksem, gaz bir şarkı istiyorsam "Sepet"i açıyorum. Bunları biraz daha fazla seviyorum.

"Yılan" demişken, herkes sizden hareketli bir şarkı beklerken ters köşeye yatırdınız. Ersay Üner da ilk kez mikrofon başına geçti, şarkı söyledi. Bu şarkının albüme hikayesi nedir?
Geçmiş zamanlardan beri albümlerimde Ersay'ın imzası vardır. Ben bu büyüyü bozmak istemiyorum. Erhan Bayrak, Ersay Üner, patronumuz Bülent Seyhan... Bu grubun içinden çıkmayı düşünmüyorum, yüksek ücretli transfer tekliflerine rağmen! (Gülüyor) Ersay'ın sesi daha önce bir albümümde, "Helal Olsun"da vardı ama böyle bir düet değildi. "Yılan"ı zor aldım elinden biraz. Çünkü Ersay şu an kendisi albüm yapıyor, bu şarkı onun albümünden çıkıp alınmış. Ersay için o şarkı çok kıymetliydi. Vermeyeceği için ben de isteme yüzsüzlüğünde bulunmadım açıkçası. Ama sonra "Bir düet olursa klibimde de oynarsın." dedim, "Neden olmasın?" dedi. Çok da şık oldu. Benim için çok özel bir şarkı. Bu kadar mutluyken nasıl oldu da o şarkıyı o duyguyu vererek okudum orası bir muamma. Ersay'ın da hayatında şarkının çok önemli bir yeri olduğu için çok özel. Şarkıların zaten özelliği bu. O yüzden insanlar bu kadar seviyor, hissiyatımızı aldıkları için geri dönüşleri güzel oluyor. Ne tesadüftür ki benim 16 yıl önceki çıkış şarkım "Sebebim" de Niran Ünsal'ın şarkısıydı. Anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor. Beni bir gün aradı, "Ben kendi albümüme koyamıyorum, bunu senin albümüne alalım olur mu?" dedi "Sebebim" için. Ben panik oldum, nasıl bir Niran Ünsal şarkısı okuyabilirim ki? Seneler sonra da "Nasip Değilmiş"i dinletti bana. "Benim o kadar gücüm yok, patronuma da bu şarkıyı aldıracak gücüm yok." dedim. "Ama ben bunu senin için yazdım." dedi. Yani "Nasip Değilmiş" yıllar önce benim için yazılmış bir şarkıydı sonra sevgili Özcan Deniz okudu. Şimdi tamamıyla kendi zevkim için bir okuyayım bu şarkıyı dedim. Sonra Özcan'la stüdyoda bir ortamımız oldu. Hiç umutsuzca, spontane gelişen bir şekilde "Şu şarkının sonuna bir şeyler desene arkadaşım." dedim. "Sen oku ben geleceğim." dedi, ben inanmadım tabii ki. Bir gün geldi okudu, ikimizin o samimiyeti ve ses rengimizin uyumu çok güzeldi. "Nasip Değilmiş" de kendi kendimize dinleyerek ağlaştığımız çok güzel bir şarkı oldu.

www.aveamuzik.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder