30 Ocak 2013 Çarşamba

RÖPORTAJ / Gökhan Tepe - Kendim Gibi

Özellikle duygusal çalışmalarıyla pop müzik severlerin her daim ilgiyle takip ettiği başarılı isimlerinden Gökhan Tepe, 2012 yılını Kasım ayında yayımladığı son albümü "Kendim Gibi" ile kapattı. Tamamı akustik bir albüm olan "Kendim Gibi"yi anlatan Gökhan Tepe ile bundan sonraki planlarını ve müzik yolculuğundaki 20. yılında yapmak istediklerini konuştuk.

Öncelikle albümün hazırlık aşamasıyla başlayalım. Aslında çok da uzun sayılmayan, yaklaşık bir senelik bir ara verdiniz. Albümde yer alacak olan şarkıları hangi kriterlere göre seçtiniz?
Aslında temel anlamda hazırlık diye bir şey yok. Sürekli üretim halindeyiz. Albüm zamanı gelince de üretimlerden seçip albümü oluşturuyorum. 2012 yılının başlarında zaten beş altı şarkım vardı. Sözleri Şebnem Sungur ve Hakkı Yalçın tarafından yazılan. Sonra Serdar Arslan'ın şarkıları geldi. Ardından ben sözü ve müziği kendime ait şarkılarımı tamamladım. Sekiz beste, iki söz müzikle eşlik ettim albüme. Sekiz bestenin dördünün sözleri Şebnem Sungur'a, ikisi Hakkı Yalçın'a iki tanesi de bana ait. Serdar Aslan da iki şarkıyla repertuvarımızı tamamladı. Bu noktada da yine yola birlikte devam ettiğim, albümün müzik direktörlüğünü üstlenen, çok sevdiğim dostum Erhan Bayrak'la çalıştık ve tamamı akustik bir albüm yapma kararı aldık. Şöyle müzik dolu, tamamı akustik altyapılardan oluşan bir albüm Erhan'la uzun zamandır da hayalimizdi. Bu vesileyle bu isteğimize de kavuşmuş olduk.

Akustik albüm yapma isteğinizin altında artık olgunluk dönemine girmenizin bir etkisi olabilir mi?
Doğrudur. Biraz daha böyle takılıp, akustik çalışmalara devam edebilirim. Keyif veriyor tabii. Dünya standartlarını da takip ediyorum bir yandan. Dünyada ne oluyor ne bitiyor her şeyin farkındayım. "Böyle bir şeyler de yapalım." diye de heyecanlanmıyor değilim ama sanıyorum hem dinleyicinin hem de benim akustik devam etme isteğimiz var.

Son dönemde Türkiye'deki müzik listelerine baktığımızda dinleyicinin de talebinin artık akustiğe doğru gittiğini görebiliyoruz.
Evet onu ben de görüyorum. Özellikle "Söz"de bıraktığımız son noktadan, o tattan devam ediyoruz.

Sürekli üreten bir sanatçısınız. Peki sizi bu üretimlerinizde neler besliyor?
Açıkçası ben söz yazarı arkadaşların yazdığı sözler üzerinden bestelerimi yapıyorum. Eskiden de bugün de yine söz yazma kabiliyetim devam ediyor. Yeni albümde iki tane şarkının sözlerinde imzam var. Tabi beslendiğim çok şey var. Beni sevenler her zaman yanımdalar bir kere. Albüm bekleyenleri, yeni şarkı duymak isteyenleri unutmuyorum. Onlar aklıma geldikçe üretkenliğim tetikleniyor. Konserlerimden sonra o duyguyla ve o mutlulukla çok şarkı yazmışlığım vardır. Mesela son albümden "Üç Kelime" konserden hemen sonra yazdığım bir şarkıdır. Konserlerin sonrasında üç dört gün havada yürüyorum (Gülüyor). Ayaklarım yere basmıyor.

Bu albüm sizin için ne ifade ediyor?
Kendimi ifade ediyor. Tıpkı albümün adı gibi.

Peki "Kendim Gibi"yi hiç dinlememiş olan dinleyicilere albümü hangi cümlelerle anlatırsınız?
Ben anlatmayayım da dinlesinler. "Çok güzel şarkılar var, sözler de müzikler de çok güzel" diyemem, bunu kendime yakıştıramam. Yalın, sade, hoş bir albüm oldu. İncelikli sözler var içinde. Duygulara çok farklı bakış açılarıyla yaklaştık. Bir kere popüler kültürün yükü omuzlarında olmayan, daha rahat bir albüm. Sadece bu çağın değil her çağın albümü olması için bir şeyler yapmaya çalıştık. Olaylar aynıdır. Yazılan şarkılar aşk, özlem, ayrılık üzerinedir ama bakış açıları şarkıların seyrini değiştirir. İşte bu albümde de bakış açıları çok farklı. Diğer albümlerden o anlamda ayrılıyor. Duygusal anlamda ağır, aynı zamanda da akışkan da bir repertuvarı var albümün. Bir yerde takılıp kalmıyorsunuz. Diğer şarkılara rahatça geçiyorsunuz. Sizi sıkan, geren, "Bunu da geçelim" diyeceğiniz bir şarkı yok bana göre.

Albümün ikinci video klibiyle ilgili bir düşünceniz var mı?
İkinci kliple ilgili henüz net bir şey yok. Aslında "Yüzümüz Yok" şarkısına düşünüyorum. "Veda Makamı" da önde gidiyor. Bu aralar karar vereceğiz.

Hakkı Yalçın, Şebnem Sungur gibi isimlerle uzun zamandır süren bir müzikal birlikteliğiniz var. Peki bu istikrarı nasıl koruyorsunuz?
Aslında bu istikrarın sağlanmasındaki en büyük etken bence onların da çok kuvvetli duygularla üretebiliyor olması. Dostluğumuzun devam etmesi ve her şeyden önce beklentilerimizin olması. İnsanlarla güzel anlar yaşayabilme, bunu paylaşma isteği var içimizde. Doyamıyoruz şarkı yapmaya. Bu istikrarın da sebebi budur.

Daha önce Ebru Gündeş'ten dinlediğimiz "Beyaz", bu kez sizin albümünüzde sahibinin sesinden karşımıza çıktı. Bu şarkının albüme dahil olma süreci nasıl gelişti?
"Beyaz"ı sevgili Ebru Gündeş'ten dinlemek bizi çok mutlu etti. Dinleyici de çok sevdi. Bu şarkıyı ondan dinlemek gerçekten çok güzeldi. Bir radyo programı için akustik çalışma yaptığımızda ben de bu şarkıyı söyleyiverdim. Sonra bu programın videosu baya bir tıklandı, çok takipçisi oldu. Şarkıyı başka yerlerde kendi sesimden duymaya başladım. İnsanlar bana mail'ler atıp, sosyal medyadan ulaşmaya başladı. Ben de o açığı fark ettim. En azından CD alan arşivciler için, radyolarda çalmak ve dinlemek isteyen arkadaşlar için "Beyaz"ı bu albüme taşıdık.

Demet Akalın'a son albümünde büyük bir başarı getiren "Türkan"ın bestesi de size ait. Bu şarkının Demet Akalın'a gitme sürecinden biraz bahsedebilir misiniz?
Şarkının söz yazarı Ayla Çelik'le iletişime geçtiler. Aslında "Türkan"ı benim okumam düşünüldü ama akustik çalışmalar yaptığım bir döneme denk geldi. Demet'e çok yakıştı. Bir kere Demet şarkıya çok değer verdiği için hakkını da çok iyi verdi. Aranje için de Erhan Bayrak'la çalıştı. Çok da sevindim, en ufak bir şüphem yoktu. Zamanı geri alsak yine Demet'in okumasını isterim. Şimdi "Tanrım Dert Vermesin"le beraber zirveye oynuyorlar.

Doğru, iki şarkınız da listelerde üst sıralarda. Sizce şarkılarınızda insanları ne çekiyor?
Bence samimiyet ve içtenlik. Şarkı yapalım diye şarkı yapmıyoruz, heyecanlanarak yapıyoruz. Herhalde o samimiyet de insanlara geçiyor.

Sizden uzun süredir bir Türk Sanat Müziği albümü bekleyen büyük bir kitle var. Onlara bu yıl müjde verecek misiniz?
İsteğim var. Dediğiniz gibi, talep de var. 2013'teki projelerimiz içerisinde değerlendireceğiz ama 2013'te yayımlar mıyız onu bilemiyorum.

Peki bu albümde muhakkak söylemek isteğiniz bir Türk Sanat Müziği eseri var mı?
Özellikle söylemeyi düşündüğüm şarkılar var ama isim vermeyeceğim. Proje heyecanını kaybetsin istemem.

Önümüzdeki dönemde Ebru Gündeş ve Demet Akalın gibi başka sanatçıların albümlerinde yine şarkılarınıza rastlayacak mıyız?
Üretmeye devam ediyoruz. Böyle sürprizler var ama isim vermek yine doğru olmaz diye düşünüyorum.

Müzik kariyerinizde 20. yıla doğru ilerliyorsunuz. Yirminci yıla özel olarak bir şeyler yapacak mısınız?
20. yılı hiç düşünmedim ama o yıla yakışacak bir şey muhakkak yapacağız. 15. yılda Bostancı Gösteri Merkezi konseri yapmıştık. 20. yılda da bizi yalnız bırakmayan sevdiklerimizle beraber güzel bir projeye imza atarız. Konser DVD'si olabilir, belki bir "Best Of" olabilir henüz bilmiyorum ama 20. yılda özenle bir şeyler hazırlayacağız.

www.aveamuzik.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder