Türk pop müziğinin güçlü seslerinden Işın Karaca; Sezen Aksu’nun vokalisti olarak başladığı müzik kariyerine 2001 yılında çıkardığı “Anadilim Aşk” albümü ile tek başına devam etti. Tüm söz ve müziklerin Sezen Aksu’ya ait olduğu albüm ve Işın Karaca’nın güçlü sesi kısa sürede müzikseverlerin beğenisini kazandı. 2004 yılında ilk defa kendisine ait bir bestesinin bulunduğu ikinci albümü “İçinde Aşk Var” ve 2006 yılında üçüncü albümü “Başka 33/3”ü piyasaya süren sanatçı; aynı yıl içinde jazz, RnB, funk, soul ve yabancı pop şarkılardan oluşturduğu bir repertuarla “Işın Karaca Undercover Project” ile iki sene boyunca çok sayıda konser verdi. Bir çok reklam filmi, ortak proje, düet ve dizi müziklerine de sesi ile hayat veren Karaca, bu sene Mayıs ayında dördüncü stüdyo albümü olan “Uyanış”ı yayınladı. Sibel Alaş, Zeki Güner, Erol Temizel, Erdem Yörük gibi isimlerle çalışan sanatçı, bu albümde yorumculuğunun yanı sıra söz yazarı ve besteci olarak da kendini gösterdi. Müzik kariyeriyle beraber oyunculuk, televizyonculuk ve yazarlık alanlarında da başarılı işlere imza atan Işın Karaca “Uyanış”ını anlattı.
Ben ilk albümümden itibaren kendimi anlatmak için yollar arıyorum. Sadece şarkıcı olarak kalmak bana yetmemeye başladı. Her geçen gün gelişen şarkıcılığımın yanı sıra içimde yaşadığım fakat anlatamadığım nota ve sözlerin düellosunu sunmak için büyümem gerekiyordu. “Uyanış” sadece kendi hayatımdaki algı açıklığını anlatmakla kalmıyor. Uzun bir sürecin sonucunda kabul ettiğim bir başlangıç.
Ben sürekli üreten bir insanım, ancak bana göre müzikal yolculukların bir hikayesi olmalı. Albüm yada single yapmak, asla "hit şarkı yakaladım, çıkaralım ve parayı vuralım" mantığında olmamalı. Yurt dışındaki şarkıcılara baktığınız zaman müziğin neden bu kadar büyük bir sektör olduğunu görebiliyorsunuz. Biz hala küçük işler peşinden koştuğumuz için müzik sektörü bu kadar darbe almış durumda. İki ya da üç sene bana normal bir süreç gibi geliyor albüm çıkarmak için. Sonuçta bir şey üretebilmek için önce insan onu yaşamalı.
Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve bana göre yeni jenarasyon çok şanslı. O kadar çok seçenek hakkına sahipler ki! Bana göre müziğin her dalına el atmamak lazım. Ancak şu da var ki rap, funk, RNB müzikleri bana çok yakın geliyor. Haliyle arkadaşlarımla ortak çalışmalarda bulunmak da bana çok keyif veriyor.
Erol Temizel benim hep çalışmak istediğim bir aranjördü. Funky ile “Başrol” gibi bir şarkı yapınca da Erol’la çalışmak nasip oldu. Bu tarz hep olacak mı bilinmez. Biraz da şarkı yazılımlarıma bağlı.
“Uyanış”ta cover olarak karşımıza “Bambaşka Biri” çıkıyor. Günümüzde hala güncelliğini yitirmemiş olan bu şarkıyı tercih etmenizin nedeni neydi?
“Bambaşka Biri” herkesin çok bildiği ve sevdiği bir şarkı. Hep “Bambaşka Biri” gibi bir şarkı yazmak lazım diye yaşadım. Sonunda orijinalini söyle bu dertten kurtul dedim!
Ben her albümde "Ben yaz şarkıları söylememeliyim" diye dövünürüm ancak kader benim albümlerimi hep yaza denk getirir. “Bilmece”den sonra biraz ara verdim. Bu önümüzdeki haftadan itibaren arka arkaya iki ya da üç klip çekeceğim. İlki benim favori şarkım olan “Uyanış”a gelecek.
Türkiye’de bu çok zor. O projeye sırf deşarj olmak için başladım. Sonra o kadar çok rağbet gördü ki iki sene devam ettik. Bir gün İngilizce bir albüm yapmak isterim ama biraz kısmet o işler…
Zaman zaman koruyamıyorum. Herkes kadar zaaflarım var. Zor düşerim ama düştükten sonra kendimi çabuk toparlamayı biliyorum.
Yeni yıl hızlı başlayacak. Amerika’da bir dizi konserlerim olacak. Mart ayına bir proje albümü yetiştirmeye çalışıyorum. Bir de kendi tasarladığım kıyafetlerim var. İnşallah yaz 2010 sezonuna da onları yetiştireceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder