18 Aralık 2009 Cuma

RÖPORTAJ / Işın Karaca - Uyanış

Türk pop müziğinin güçlü seslerinden Işın Karaca; Sezen Aksu’nun vokalisti olarak başladığı müzik kariyerine 2001 yılında çıkardığı “Anadilim Aşk” albümü ile tek başına devam etti. Tüm söz ve müziklerin Sezen Aksu’ya ait olduğu albüm ve Işın Karaca’nın güçlü sesi kısa sürede müzikseverlerin beğenisini kazandı. 2004 yılında ilk defa kendisine ait bir bestesinin bulunduğu ikinci albümü “İçinde Aşk Var” ve 2006 yılında üçüncü albümü “Başka 33/3”ü piyasaya süren sanatçı; aynı yıl içinde jazz, RnB, funk, soul ve yabancı pop şarkılardan oluşturduğu bir repertuarla “Işın Karaca Undercover Project” ile iki sene boyunca çok sayıda konser verdi. Bir çok reklam filmi, ortak proje, düet ve dizi müziklerine de sesi ile hayat veren Karaca, bu sene Mayıs ayında dördüncü stüdyo albümü olan “Uyanış”ı yayınladı. Sibel Alaş, Zeki Güner, Erol Temizel, Erdem Yörük gibi isimlerle çalışan sanatçı, bu albümde yorumculuğunun yanı sıra söz yazarı ve besteci olarak da kendini gösterdi. Müzik kariyeriyle beraber oyunculuk, televizyonculuk ve yazarlık alanlarında da başarılı işlere imza atan Işın Karaca “Uyanış”ını anlattı.

Müzik kariyerinizdeki dördüncü albümünüz olan “Uyanış”ın geçmişteki albümlerinizden farkını nasıl tanımlarsınız?

Ben ilk albümümden itibaren kendimi anlatmak için yollar arıyorum. Sadece şarkıcı olarak kalmak bana yetmemeye başladı. Her geçen gün gelişen şarkıcılığımın yanı sıra içimde yaşadığım fakat anlatamadığım nota ve sözlerin düellosunu sunmak için büyümem gerekiyordu. “Uyanış” sadece kendi hayatımdaki algı açıklığını anlatmakla kalmıyor. Uzun bir sürecin sonucunda kabul ettiğim bir başlangıç.

“Uyanış” için üç senelik bir ara verdiniz. Bu süreç albüme nasıl yansıdı?

Ben sürekli üreten bir insanım, ancak bana göre müzikal yolculukların bir hikayesi olmalı. Albüm yada single yapmak, asla "hit şarkı yakaladım, çıkaralım ve parayı vuralım" mantığında olmamalı. Yurt dışındaki şarkıcılara baktığınız zaman müziğin neden bu kadar büyük bir sektör olduğunu görebiliyorsunuz. Biz hala küçük işler peşinden koştuğumuz için müzik sektörü bu kadar darbe almış durumda. İki ya da üç sene bana normal bir süreç gibi geliyor albüm çıkarmak için. Sonuçta bir şey üretebilmek için önce insan onu yaşamalı.

“Uyanış”, söz yazarı ve besteci kimliğinizi bu kadar yoğun olarak gördüğümüz ilk albüm. Sözü ve müziği size ait olan şarkıların oluşumundan bahseder misiniz?

Şarkı yazmak o kadar da kolay bir şey değilmiş, bu albümde onu öğrendim. Ama kendi yazdığım eserleri seslendirmek şarkıcılığım boyunca istediğim bir şeydi. Sonuç olarak beni en iyi ben anlatabilirim.

Ogeday ile yaptığınız çalışmalarınızdan sonra “Uyanış”ta Ege Çubukçu, Funky C gibi isimlerle çalıştığınızı görüyoruz. Rap müziğe özel bir destek verdiğinizi söyleyebilir miyiz?

Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve bana göre yeni jenarasyon çok şanslı. O kadar çok seçenek hakkına sahipler ki! Bana göre müziğin her dalına el atmamak lazım. Ancak şu da var ki rap, funk, RNB müzikleri bana çok yakın geliyor. Haliyle arkadaşlarımla ortak çalışmalarda bulunmak da bana çok keyif veriyor.

“Uyanış”ta dinleyiciyi farklı tarzlarda bir müzikal yolculuğa çıkarıyorsunuz. Birden çok aranjörle çalışmanızın bu çeşitlilikte ne gibi etkileri oldu?

Ben dinleyicilerimle dokuz yıl önce tanıştım. Bu, uzun ama bir o kadar da kısa bir süre bana göre. Şarkıcı ve dinleyicisinin yolculukları paralel yürüyünce ve beraber büyüyünce o albümün gerçek tadı ortaya çıkıyor.

Albümde yer alan aranjörlerden biri de Erol Temizel. Elektronik tınıları artık müziğinizde daha çok mu duyacağız?

Erol Temizel benim hep çalışmak istediğim bir aranjördü. Funky ile “Başrol” gibi bir şarkı yapınca da Erol’la çalışmak nasip oldu. Bu tarz hep olacak mı bilinmez. Biraz da şarkı yazılımlarıma bağlı.

“Uyanış”ta cover olarak karşımıza “Bambaşka Biri” çıkıyor. Günümüzde hala güncelliğini yitirmemiş olan bu şarkıyı tercih etmenizin nedeni neydi?

“Bambaşka Biri” herkesin çok bildiği ve sevdiği bir şarkı. Hep “Bambaşka Biri” gibi bir şarkı yazmak lazım diye yaşadım. Sonunda orijinalini söyle bu dertten kurtul dedim!

“Bilmece”den sonra albümde hangi şarkıları kliplendirmeyi düşünüyorsunuz?

Ben her albümde "Ben yaz şarkıları söylememeliyim" diye dövünürüm ancak kader benim albümlerimi hep yaza denk getirir. “Bilmece”den sonra biraz ara verdim. Bu önümüzdeki haftadan itibaren arka arkaya iki ya da üç klip çekeceğim. İlki benim favori şarkım olan “Uyanış”a gelecek.

Repertuarı; jazz, funk, soul ve yabancı pop şarkılarından oluşan “Işın Karaca Undercover Project”i albümlendirme gibi bir düşünceniz var mı?

Türkiye’de bu çok zor. O projeye sırf deşarj olmak için başladım. Sonra o kadar çok rağbet gördü ki iki sene devam ettik. Bir gün İngilizce bir albüm yapmak isterim ama biraz kısmet o işler…

Oyunculuk, televizyon çalışmaları, yazarlık, albüm ve konserler derken enerjinizi nasıl koruyorsunuz?

Zaman zaman koruyamıyorum. Herkes kadar zaaflarım var. Zor düşerim ama düştükten sonra kendimi çabuk toparlamayı biliyorum.

Önümüzdeki günlerde belirlenmiş olan projelerinizden biraz bahseder misiniz?

Yeni yıl hızlı başlayacak. Amerika’da bir dizi konserlerim olacak. Mart ayına bir proje albümü yetiştirmeye çalışıyorum. Bir de kendi tasarladığım kıyafetlerim var. İnşallah yaz 2010 sezonuna da onları yetiştireceğim.

Yasal dijital müzik platformları müzik piyasasını canlandırmaya başlarken, siz bu platformların sanatçılara ne gibi faydalar sağlayacağını düşünüyorsunuz?

Biz bedava müziğe çok alıştık ve hakkımız sanmaya başlamışken yasal dijital platformlarla tanıştık. Umuyorum ki bilinçli tüketiciler de müzik piyasası bitmeden bilinçlenirler ve bu platformlarla tanışırlar.

www.aveamuzik.com
18.12.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder