4 Aralık 2009 Cuma

RÖPORTAJ / Tan - İşaret

Pop müziğinin yükselen yıldızlarından Tan, üçüncü albümü "İşaret"i geçtiğimiz aylarda piyasaya sürdü. Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera ve Şan Bölümü'nde öğrenimine devam eden genç şarkıcı, "Rica Ederim" ve "Sözümü Tutamadım" albümlerinden sonra yayınladığı maxi single çalışması "Yıldızlar da Kayar" ile 2008 yazının en çok dinlenen isimlerinden biri oldu. Bu sene yayınladığı "İşaret" albümü ile büyük beğeni toplayan ve şu sıralar "Biliyor Musun" şarkısının video klibi ile ekranlarda yer alan Tan, yakında sanatçı dostlarına verdiği bestelerle adından söz ettirmeye hazırlanıyor.

"İşaret" albümü için yaklaşık bir senelik bir ara verdiğinizi görüyoruz. Bu kadar kısa bir zamanda albüm hazırlıklarınızı nasıl yaptınız?
Ben bir albüm yapmak için çok fazla beklemek zorunda değilim aslında. Çünkü sürekli üretiyorum, şarkı yapıyorum. Bir şekilde bu şarkıları sunmam gerekiyor. Bir de ne yazık ki düzen artık eskisi gibi değil. Çok daha çabuk tüketiyoruz her şeyi. Teknoloji hızlandıkça, bir takım imkanlar arttıkça insanlar daha çabuk tüketmeye başladı her şeyi. Dostluklar bile çabuk tüketiliyor artık. Bir araya gelmen, insanların bayramını kutlaman bile bir mesaja bakıyor. Bu kadar hızlı tüketime dayalı bir dönemde şarkılara ulaşmak, onları indirmek ve dinlemek de çok hızlandı. Doğal olarak sanatçılar da artık daha yakın zamanlarda albümler ve single çalışmaları yapıyorlar. Biz de albümü yapıyoruz, tükendiğini hissettiğimiz zaman yenisine yöneliyoruz. Dikkat ederseniz bu hıza da artık herkes ayak uydurmaya başladı. Ayak uydurmayan da gerçekten zor duruma giriyor zaten.

Tüketim toplumu çarkının bir dişlisi olmayı kabul ediyor muyuz yani?
Evet, buna mecbur kalıyoruz. Gerçekten mecbur kalıyorsun ve hep kendini yenilemek mecburiyetinde hissediyorsun. Hemen yeni albüm, yeni şarkılar ortaya koymak durumunda kalıyorsun.

"Biliyor Musun?" şarkısına çekilen video klibin öyküsü nasıl oluştu? Mehmet Turgut ile nasıl bir araya geldiniz?
Ben zaten özel hayatımda parapsikoloji ile çok ilgiliyim. Arkadaşlar arasında hipnoz yapıyorum. Zaten hayatımın içinden aldığım bir şeydi ve konunun içine bu derinliği katalım istedim. Şarkının içinde de ayrıldığı sevgilisine kötü bir şey anlatmaya çalışan biri var ama insanlara ikili ilişkilerde kafasını vurarak anlatsan bile bir şeyi anlatamazsın. Doğru olanı söylesen bile anlamak istemeyen anlamaz. Bir şeyi anlatmanın en iyi yolu, anlayamıyorsa hipnozdur. Burada da adam hipnoz edip anlatıyor ki kafasına girsin.

Senaryo size mi aitti?
Evet benden çıktı.

İkinci klip şarkınızı nasıl seçeceksiniz? Yine Mehmet Turgut'la mı çalışacaksınız?
İkinci klip için "İşaret"e çok yakınız. Herhalde o olacak ama şimdi hayranlara soruyoruz, anketler açıyoruz. Hızlı bir şarkı olacaksa "İşaret"i istiyorlar. Yine Mehmet Turgut'tan başkası olmayacaktır. Çok iyi anlaştık çünkü, enerjimiz çok tuttu. Senaryoyu hala düşünüyorum ama yine aynı kategoride olsun istiyorum. "Biliyor musun?" klibindeki hipnozun arkasını nasıl getirebiliriz bilmiyorum ama devamı niteliğinde olsun istiyorum.

Mükemmeliyetçi bir yapınız olduğunu biliyoruz. Peki siz bu hazırlık aşamaları süresince ne zaman "İşaret albümü hazır, artık çıkabilir" dediniz?
"Tamamdır" demeyi beceremem ben. Sadece yapıyorum, güvendiğim dostlarım "tamamdır" dediyse albüm çıkıyor. Bana kalsa ben daha şu an ilk albümü çıkaramamıştım. Baya bir sürerdi yani. O yüzden onu mutlaka aşmam gerekiyor. "Tamam yaptık, bunu da yaptık, bir dahakine onu yaparız" diyerek bitiriyoruz albümlerimizi. En azından şarkıların içinde "ben" olduğum için çok fazla inceleyemiyorum. Dışarıdan yorumlar alıyorum.

Ferdi Tayfur'un "Yıldızlar da Kayar" şarkısından sonra şimdi de bu albümünüzde "Sanma ki" eserini yorumladığınızı görüyoruz. Ferdi Tayfur'un eserlerine özel bir ilginiz mi var?
Çok egoist olmamaya çalışıyorum bu konuda. Başkalarının şarkılarını almak da bir sanatçı için çok önemli bir şey. Tamam, hep kendi şarkılarımı yapmaya çalışıyorum ama özellikle de bu isim Ferdi Tayfur gibi bir isimse ve bundan bir önceki albümümde onun şarkısı ile çok güzel işler başardıysam onu da kendimle beraber yaşatmak istiyorum. Madem bu kadar yakıştırıldı ve sevildi, o yüzden bu albümde bir şarkısını tekrar koymak istedim. Bir sonraki albümde bakarsın yine onun gibi kıymetli olan başka bir isim olur. Ama böyle güçleri, enerjileri albüm içinde barındırmak istiyorum.

2005'ten bu yana yaptığınız işlere geri dönüp baktığınızda kendinizi son albümünüzle beraber şu an nerede görüyorsunuz?
Büyüyorum. Geç bile kaldım ben. İlk albümüm çıktığında 23 yaşındaydım, ben çok geç kaldığımı düşünüyorum. Kafamdaki trafikte 19-20 yaşımda albümü çıkarmak vardı. Tam ergenlik çağında ve gençlikte bazı şeyleri yeni yeni öğrenirken müziğe başladım, aynı zamanda bu piyasadaki öğrendiklerimi de kattım ve büyüdüm. Ben nasıl 30'una kadar büyüyerek geliyorsam, bu büyümenin içine müzikal açıdan gelişmeyi de katıyorum. Sürekli ilerlediğimi görüyorum. Şarkılarımda, yorumlarımda, hatta konuşurken, şu an sana röportaj verirken bile ya da bir televizyon programında bile ilerlediğimi ve kendime yeni bir şeyler kattığımı görüyorum. Bu, yaşla alakalı bir şey. Biraz geç kaldım ama doğru yaşta başladım. Bunun sonu umarım hiç gelmez, hiç bitmesini istemiyorum. Fakat bir gün biterse eğer umarım çok şey öğrenmiş olurum ve bu defa bildiklerimi birilerine öğretmeye başlarım. Öğretmekten de kaçmam. Belki prodüktör olurum, belki başka bir şey olurum ama mutlaka birilerine öğretirim.

Sizin için söylenen "slow şarkıların prensi" tanımlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Evet, slow şarkılarda bir ağırlığım var. İlk çıktığımız dönem bir bina yaptık kendimize. "Slow şarkıların prensi Tan" binası oldu. İkinci binada "Biliyor musun?", "Yıldızlar da Kayar", "Neler Neler" ile başlayan bir maratondu. Bu bina da "eğlenceli ve hareketli şarkılar yapan Tan" binası oldu. Yeni başladığım dönem de "besteci Tan" binası olacak. Büyük bir site yapıyoruz, şimdi "besteci Tan" binasını çıkıyoruz. Evet, slow şarkılar bir dönem Tan'ı kazandığımız bir binaydı.

Bu aşamalar sizin planlamalarınız doğrultusunda mı gerçekleşti?
Tabi ki. Bol bol beste verip başka sanatçı arkadaşlarla da çalışmak istiyorum.

Peki bu yönünüzü hangi isimlerin albümlerinde görebileceğiz?
Bu sezon yeni çıkacak olan birçok albümde şarkılarım olacak. Mesela Demet Akalın ve Bülent Ersoy var. Bir iki isim daha var onlar da henüz kesinleşmediği için sürpriz olsun.

Opera bölümünden mezunsunuz fakat halk müziği ve sanat müziği korolarında da yer almışsınız. Şimdi de pop müzik icra eden bir sanatçı olarak bu müzikal eğitim çeşitliliği albümlerinize nasıl yansıyor?
Mezun olamadım, okuyorum hala. Çocukluğumdan beri aldığım eğitim kesinlikle benim işime, müzikal açıdan bir derinlik katmıştır. Mutlaka müzik yaparken o derinliğe ulaşıyorumdur. Bundan sonra insanlara sunacağım şeyler daha çok "Müslüman mahallesinde salyangoz satmak" gibi bir şey. Ben daha çok hem kendi sevdiğim hem de onların seveceği şeyi yapmak istiyorum. Opera yapmaktansa arabesk yapmaya çok daha yakın bir adamım. Çünkü gerçek anlamda içimizde olan bu. Tutan rock albümleri bile içinde arabesk olduğu için tutuyor. Gerçek rock yapılmıyor mesela bizim ülkemizde. Opera tekniği ile söylediğin şarkının içinde bile Türkçe sözler ve arabesk ifadeler buluyorsun da şarkı o yüzden tutuyor. Bu aslında biraz da kendini kandırmak. Hem "hayır arabesk dinlemiyorum" ama aynı zamanda "kaliteli bir şey dinliyorum" demek gibi bir şey. Ben böyle oyunlara ihtiyaç duymuyorum. Ne hissediyorsam onu üretmeye çalışıyorum. O samimiyeti insanlar istiyor zaten. Bizim halkımızın seveceği şeyler yapmaya çalışıyorum. Eğitim bana çok büyük bir müzikal derinlik kattı. Tüm bunları da bu derinliği koruyarak yapıyorum.

Müzik sektörüne bir süredir yön veren dijital müzik platformlarına sizin yaklaşımınız ne yönde?
Çok faydalı buluyorum. En başta dediğim gibi, artık daha çabuk ulaşıyoruz albümlere. Dijital platformların tüketimde profesyonel anlamda desteği büyük oluyor. Onların destek olması, sanatçının ve bestecinin, yorumcunun, yapımcının bir şekilde kazanmasını sağlıyor. Haklarını da koruyor ve şarkılarının denetlenmesini de sağlıyor. Korsanın önünü kesti zamanla. Gerçekten çok büyük farklar oldu ve zaman ilerledikçe bu platformlar bize daha çok artı olarak dönmeye devam edecek. Belki bir süre sonra albümler hiç satılmayacak ve tamamen sanal ortamda bu satış gerçekleşecek. Bunu da yeni denetleyen ortamlar dijital ortamlar olacak. En büyük sistemi de Avea kurdu ve bence çok da güzel bir iş ortaya koydu.

04.12.2009
www.aveamuzik.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder