Şiir denince akla gelen ilk isimlerden Ahmet Selçuk İlkan, yedi yıl kadar uzun bir aradan sonra yeni albümü "Seni O Kadar Çok Sevdim ki"yi yayınlayarak, dinleyicilerin beğenisine sundu. Şiir kitapları onlarca baskı yapan, 1975 yılından bu yana sayısız ödül sahibi olan sanatçı, yıllardır yüreğinden kalemine dökülen şiirleriyle beraber, müzik dünyasının pek çok ünlü ismini de bir araya getirerek yayınladığı albümü "Seni O Kadar Çok Sevdim ki"yi anlattı.
1975 yılında katıldığınız bir şiir yarışmasında kazandığınız birinciliğin ardından kariyerinize bambaşka bir yön vererek şarkı yazarlığına başlamışsınız. Bir bakıma bu yarışma sizi cesaretlendirdi mi?
Yarışmada alınan ödüller yarınlara gidilen yolun başarıyla örülmüş en sağlam köprüleridir. İçinizi ve umutlarınızı sımsıkı tutar ve sizi sürekli kamçılar. Bu da vazgeçmemenizi ve vazgeçilmezliğinizi sağlar. Öyle bir asil cesaret aşılar size.
Peki şair olma düşüncesi o zamanlarda da aklınızda var mıydı? Yarışmayı kazanamamış olsaydınız yine bu alanda ilerlemeyi düşünüyor muydunuz?
Şair olma tutkusu ve yeteneği salt yarışmalara ve ödüllere odaklanmaz. O bir kara sevdadır. O, dağların ardında bir sevgilidir. Ona kavuşmadan ölmezsiniz, ölemezsiniz.
Son albümünüzün ardından uzun bir süre sonra "Seni O Kadar Çok Sevdim ki" ile tekrar dinleyicilerin karşısındasınız. Bu süreçte neler yaptınız?
İçimde biriktirdiğim sözleri ve şiirleri hep yeni bir proje ile sunmak ateşi vardı yüreğimde. Geride kalan yedi yıl içinde sürekli şarkılar yazdım ve şiir kitaplarımı sundum okurlarıma. Yani hiç susmadım. Çünkü yazmadığım zamanlar kendimi nefes almamış sanıyorum.
"Seni O Kadar Çok Sevdim Ki" albümündeki şiirleriniz yine çok güçlü sevdaları anlatıyor. Duygusallığın artık geri planda olduğu günümüz dünyasında hala bu denli güçlü aşk şiirleri yazabilmenizin sırrı nedir?
Aşkın gücüne, büyüsüne ve vazgeçilmezliğine inanmış bir yazarım. Son yüzyılda teknoloji her şeyi değiştirdi. Yeni icatlar, yeni keşifler bütün eskileri devirdi ama aşkı asla. Bakın aşk hala zirvede. Sadece aşıklarda sorun var. Güvenmiyorlar, inanmıyorlar. İşte bu denli aşk şiirleri yazmamın temel nedeni bu. Oysa aşıkların da sığınacağı bir liman olmalı. Bu da şarkılar ve şiirlerdir. Onun için hep yazdım ve yazacağım.
Selami Şahin, Meyra, Ferhat Göçer, İntizar, Coşkun Sabah vs. gibi müzik dünyasının önemli isimleriyle bir araya geldiniz. Bu proje nasıl ortaya çıktı?
Onlar benim yüz yıllık arkadaşlarım kadar yakınlar bana. Birlikte unutulmayacak sanat aktivitelerimiz oldu. Birçoğu ile son otuz yılın aşk haritasını birlikte çizdik. Sevenlerin yüreği, dili olduk. Daha önce yaptığım şiir albümlerinden bir farkı olmalıydı bu yapıtımın. Bütün seçkin romantikleri bu projeme davet ettim. Sağ olsunlar, hiçbiri de beni kırmadı. Şimdi bu proje ile inanılmaz bir telaşa koşuyoruz. Her kesimden övgüler almak beni son derece mutlu ediyor.
Çıkış şarkınız "Ona Yanarım"da Selami Şahin ve Ferhat Göçer ile trio gerçekleştiriyorsunuz. Trio fikri nasıl oluştu? Hazırlıklarınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
2000 yılında ilk düeti "Ayrılıkların Şairi" albümümde İntizar ile gerçekleştirmiştik. Birlikte şiir okumuştuk. "Gözlerin Kal Diyor" çok beğenilmişti. Ardından müzik dünyasında düet şölenleri çoğaldı. Bu kez bir başkalık olsun istedim. Bunun için de üç erkek yorumcu bir arada yılın triosunu gerçekleştirdi. Sizin de gözlemlediğiniz gibi, çok ilginç geldi müzikseverlere, çok beğenildi. Devamını da düşünüyoruz.
Albümün sloganı "Hayatımın Özeti". Bu albümü "hayatınızın özeti" yapan etkenler nelerdi?
Bugüne dek anılarımızda, hayatımızda iz bırakmış şarkıların bir demeti bu. Bir Ahmet Selçuk İlkan antolojisi. Yazdığım şiirler ve şarkılarla örülü bir albümü sundum sevenlerime. Yani otuzbeş yıllık sanat yolculuğumun her devresinden bir yansıma, bir iz var. Hayatımı gözetleyen ve özetleyen bir sesli resim gibi dinleyebilirsiniz bu albümü.
"Ayrılıkların şairi ve yalnızlıkların ozanı" olarak nitelendirilmenizin sebebi nedir? Mutluluk duygusuyla da şiir yazılabilir mi?
Söz gümüşse, şiir altındır. Şiiri hiç kimse geri plana atamaz. Şiir, her sevenin gönül yastığıdır. Hayatın sonsuzluğa açılan kapısıdır. En az iki şiiri ezbere bilmeyen kalbe acıyorum. Şiiri tanımayan her sevgiliye de. Bence aşkın gücünü, değerini ölçen bir tartı yapılsaydı bu mutlaka "ayrılık" olurdu. İnsan araya gün, mesafe ve hasret koymadan aşkın gerçek değerini anlayamıyor. Ayrıca, aşkı ve sevdayı tanımayan kalabalıkların sığınacak limanlara asla ihtiyacı yok. Onlar bir boş vermişlik ve vurdumduymazlık içinde birbirlerine yetiyorlar. Oysa ayrılanların, yalnızların, terk edilenlerin, kaybedenlerin de bir çalacak kapısı, sığınacak şarkıları olması gerekiyor. Zaten dünyada tüm sanatçılar özellikle de şairler, daima acı çekenlerin, unutulmuşların ve kavgası olanların yanındadır. İşte ben onun için, içi boş kahkahaların, geçici mutlulukların sözcüsü olmaktansa ayrılıkların, yalnızların şairi olmayı yeğlerim. Onun için diyorum ki;
Ezbere bilirim yalnızlıkları,
Ezbere bilirim ayrılıkları,
Söyletmeyin bana o şarkıları,
Canımla yazmışım ezberlemişim,
Kanımla yazmışım ezberlemişim.
Türkiye'de ve dünyada şiirlerini severek okuduğunuz şairler kimlerdir?
Her şairin her şiirini büyük bir titizlikle okurum. Hepsinde bir başka haz, bir başka renk, bir başka ahenk var. Anılar gibi onlardan bal toplarım ve her kalbe onlardan bir tadımlık da olsa serpmeye çalışırım.
Şiirlerinizle bugüne dek yüzlerce şarkıya hayat verdiniz. Önümüzdeki günlerde yine şiirlerinizle yeni şarkılarını dinleyeceğimiz sanatçılar var mı?
Elbette, yepyeni sürprizlerim var. Bu yıl da yılın şarkılarını benden bekleyebilirsiniz.
Şiir, müzikle kıyaslandığında daha geri planda kalıyor ve kimi zaman unutuluyor. Sizce şiire hak ettiği değer nasıl kazandırılmalıdır?
Bence şiir son yıllarda daha da sevilmeye ve okunmaya başlandı. Okurlarla duvarları yıkan her şairin kitabı onlarca baskı yapıyor. Bundan şikâyeti olanlar sadece kör entelektüellerdir. Şimdi eskiye inat, şiir sahnelerde, radyolarda, televizyonlarda daha çok yer buluyor. Hatta insanlar tarafından alternatif dinleti şov olarak algılanıyor ve alkışlanıyor.
Önümüzdeki dönemde kitap, TV programı gibi projeleriniz var mı?
Şu sıralar yeni şiir kitabımın hazırlıkları içindeyim. Temmuz ayında çıkarmayı planlıyorum. Sahne şovum "Şehir Şehir Anadolu, Şiir Şiir Anadolu" sürmekte. En büyük mutluluğum üniversite şenliklerinde büyük kalabalıklarla şiirleri paylaşmak.
29 Nisan 2011 Cuma
RÖPORTAJ / Ahmet Selçuk İlkan - Seni O Kadar Çok Sevdim Ki
Etiketler:
Ahmet Selçuk İlkan,
Ferhat Göçer,
Meyra,
Röportaj,
Selami Şahin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder