Sizden "Sihirbaz" albümüne yeni klip beklerken, siz yepyeni bir single çalışmasıyla karşımıza çıktınız...
Aslında "Gözlerinde Bıraktım Aşkı"ya klip çektikten bir süre sonra gelecekle ilgili planlamalarla ve yeni projelerle ilgili bir araştırmaya girdim. Bu süreç içerisinde Volga Tamöz'le tanıştık. Bir akşam başka bir sanatçıya albümü için beste vermek üzere stüdyosuna gittim. Onun aranje yapmasını istemiştim. Stüdyoda tanıştık ve çok güzel bir enerji oldu aramızda. Benim zaten "Sihirbaz"a düşündüğüm klipler vardı. Hali hazırda toplantıları olan klipler hala var ama açıkçası daha yeni bir şarkıyla biraz daha hareket kazandırmak istedim. Bir şeyler içime sinmediği sürece yapmamaya çalışıyorum. Bununla ilgili tabi ki ortak noktada gidebileceğimiz şirketlerin de olması gerekiyor. Sadece sanatçıların tek başına çaba göstereceği bir şey değil. Biraz bu da vardı "Tamamdır"ın çıkışına karar vermemde. Kendimi yalnız hissettiğim bir süreçti ve yeni bir şeyler bakmak istedim. Volga'yla da fikirlerimiz örtüşünce "Hadi başlayalım" dedik. O yüzden mümkün olduğunca, son albümlerimde hep tek projeyle alakalı sözleşmeler hazırladım. Önümüzdeki günlerde de bakalım neler olacak? Şu ara Volga'yla ve görüştüğüm şirketlerle de herkesle ayrı ayrı oturup konuşuyorum. O dönemde de ikimizin çok ortak diyaloğu oluştu. Onun yeni bir şirketi vardı ben de yeni şarkı yapmak istiyordum. Bu da "Tamamdır" olarak ortaya çıktı. Şimdi akustik versiyonuna bir klip çekmeyi düşünüyoruz. Onun görüşmelerini yapıyoruz.
Peki "Sihirbaz"a yeni bir klip gelecek mi, yoksa artık "Sihirbaz" dönemi kapandı mı?
Hiçbir albümümün dönemi kapanmaz aslında. Şu anda birkaç şarkı var kafamda ama hangisinin olacağını bilmiyorum. Yönetmenlere şarkıları verdim, onlardan senaryo bekliyorum. Hala "Sihirbaz"a iki klip çekilebilir yeni albüm gelmeden önce.
"Tamamdır"ın ortaya çıkışında, hayranlarınızın sizden yeni bir şeyler beklemesinin etkisi oldu mu?
Hayır aslında hayranlarım hala daha "Sihirbaz"ı dinliyorlar. "Tamamdır"ı ve versiyonlarını da çok beğeniyorlar. Sadece benim iki, iki buçuk yıllık aralar verdiğim dönemlerde beni çok özlüyorlardı ve daha sık aralıklarla görmek istiyorlardı. Ben de o dönem bunu bir sisteme oturtup, ayrı ayrı prodüktörlerle çalışıp, konsept işler yapmayı düşündüm. Fakat zaman kendi kendine bir şeyleri önüne getiriyor insanın. Biraz da zamana bırakmaya inanıyorum. "Tamamdır", hayranlarımın da düşündüğü, benim de aslında kendimi hazır hissettiğim bir çalışma oldu. Biraz müzik piyasasını hareketlendirmek gibi düşüncelerimden dolayı, kafamda olan "Doğru, tamamdır" dediğim bir projeydi. Bundan sonra bir albüm projesi ile Mart ayında ortaya çıkmak istiyorum ama tabi bu da bir süreç. Bir de uzun yıllardır düşündüğüm başka şeyler de var. "Burcu Güneş Alaturka", "Burcu Güneş R&B", "Burcu Güneş Caz" gibi farklı konseptler içerisinde, insanlara müzikteki farklı yanlarımı ve yorumumu sunmak istiyorum. Bir caz albümü olur, bir cover albümü olur ama doğru bir ekiple bir araya gelince o zaman olacak. Benden beklenen bu tip çalışmalara da kulak veriyorum ama doğru zaman ne zamansa, o zaman olacak.
"Tamamdır", kariyerinizdeki ilk single çalışması. Sizi single hazırlamaya ikna eden ne oldu?
Piyasaya hareket kazandırmak. Ne kadar fazla albüm yapılıyor, bir albüm demek çok ciddi bir zaman ve emek demek. Şirketle birlikte sanatçının çok sağlam durması gerekiyor. Ben kendimi "Sihirbaz"da çok yalnız hissettim. Bir sonraki klip için karar verirken, iştahımı kabartan fikirler ve senaryolar gelmemişti. Doğru zaman da çok önemli. İkinci klibin üzerine de biraz zaman geçmişti. Bunlarla uğraşmakla zaman kaybettiğimi fark edip, yeni bir projeyle ilgilenmek benim için daha heyecan verici oldu. Daha yeni bir risk aldım. Bunlar hayatımda beni heyecanlandıran düşünceler olmaya başladı. Bir de, sanırım artık eyleme geçerken çok düşünmüyorum. Eskiden bir marka yaratmaya çalışıyordum. Güvenilirliğim çok önemliydi. İnsanların, ideallerimde ne yapmaya çalıştığımı bir şekilde anlaması çok önemliydi. Bunları artık kazandığıma inanıyorum, o yüzden eskisi gibi bir şey yaparken çok düşünmüyorum. Zaten ispatlamam gereken bir ses veya marka yok artık. Yeni bir şarkı yapıyordum ve yaptığım şarkıları bir an önce paylaşmak da istiyordum. Bunun için albümü beklemek mi gerekiyor? Kendime bu soruyu sordum. Sadece kendi albümlerimi de beklemek değil, artık yeni çıkan projelere ve şarkıcılara destek vereceğim, belki onların prodüktörlüğünü yapacağım.
Peki prodüktörlük fikri nasıl ortaya çıktı?
Kendi albümlerimde, kendi yaptığım işlerin prodüktörlüğünü yapmaktan yeterince iyi bir deneyimim oldu zaten. Bu yüzden başkasına prodüktörlük yapmak, kendi işlerimi de güvendiğim insanlara teslim etmek şu an benim için daha eğlenceli bir oyun. Her an aslında yeniden başlıyormuş heyecanını hissediyorum. Eskiden kendi albümlerimi yaparken, şimdi başkasının albümlerinin sorumluluğunu almak heyecanlı olabiliyor. Değişik bir deneyim oluyor. Bir de o yenilenme süreçlerini de iyi yaşadım hayatımda. Geride bıraktığım 12 yılı bir ön çalışma gibi görüyorum. Kendimi albüme hazırlanırken, yeni çıkacak bir sanatçı gibi hissediyorum. Her albümümde bu heyecanı taşıyorum ama özellikle bu 12 yılın verdiği deneyimden sonra, bu kafayla ama yeniden bu işe yeni başlamış biri gibi hissetmenin amatör ruhunu taşımak, çok daha büyük enerjili işler ortaya koyacakmışçasına umut veriyor bana.
On yılı aşkın bir süredir müzik dünyasındasınız. Belki bundan bir on yıl sonra sadece prodüktör olarak görebiliriz sizi...
Bu beni çok heyecanlandırıyor. Bir insanın kariyerini yaratacak bir işe imza atmak, ona destek olmak, onun hayallerini gerçekleştirmek en heyecan verici şeylerden biri olur hayatımda. Ben onları yaşadım, biliyorum. Zamanında insanlardan neleri beklediğimi de biliyorum. Bu sebeple, bir sanatçıyı da en iyi bir sanatçı anlar diye düşünüyorum. İyi bir prodüktör olurum o yüzden.
Sizinle çalışacak yeni yetenekler için kriterleriniz de olur o halde...
Bence en önemli şeyler heyecan duymak, inanmak ve kendine güvenmek. Tabi ki işin bir teknik kısmı var. Bir de daha soyut, elle tutulamayan ama hissedebilen, gözlerden gelen bir enerji var. O inanmak ve kendine güvenmekle ilgili kısmı. Tabiî ki bu işe gönül vermesi, şarkıyı iyi yorumlayabilmesi çok önemli. Okullu olması da çok önemli değil. Bir şarkıcı olarak beni heyecanlandırması gerekir. Farklı tarzları yorumlayabilmesi önemli. Ona dikilecek elbiseleri bana hayal ettirmesi gerekiyor. Ben iyi bir ses duyduktan sonra, güzel hayaller kurmaya başladıktan sonra, bunun arkası gelir diye düşünüyorum. Ona çok güzel şarkılar hazırlayabilirim. Tabii ki bir de çok çalışkan, disiplinli, özverili, sabırlı ve hayata karşı çalıştığı insanlara güvenli bir insan olması gerekiyor.
Bu anlamda kesinleşen projeleriniz var mı?
Ufak ufak bazı şeyler geliyor. Yeni çıkacak albümlere beste isteniyor. Şu an kendi promosyonuma ve projeme odaklandığım bir dönem. Bu mevsim bana çalıştığım işlere bakmak için fırsat verir. Tam mevsimine giriyorum. Bu ara üretimde güzel bir noktaya gelebilirim. Hem de yaptığım işleri doğru yerlere ulaştırmada da böyle bir sürece girebilirim. Bu ara, yaptığım bestelerin doğru yerlere ulaşması için bunların toplantılarını yapma gibi bir süreç gelebilir. Bunlara açığım. Güzelce organize edip, sırasıyla bu işleri yapmam gereken bir dönem yaşıyorum.
Single'a geri dönersek, "Tamamdır" geçtiğimiz yazın en çok çalınan şarkılarından biri oldu. Bu şarkı, Volga Tamöz ile tanıştıktan sonra mı ortaya çıktı?
"Tamamdır", aslında daha farklı bir isimle, benim yaptığım nakaratı dışında farklı bir şarkıydı. Volga, nakarat ve giriş kısmını daha farklı bir moda sokmak istedi. Ben de izin verdim. Yapılan hali daha batılı oldu. Benimki biraz daha arabesk öğeler de içeren bir nakarattı. Onu daha modern bir hale getirmiş. Volga bu anlamda benim teslim olduğum insanlardan biridir. Yapılan yeni kısma, yeni sözler yazmak gerekti. O esnada yapıp bitirdiğim bir şarkı olduğu için tıkandım. Gözde Hatipoğlu ile beraber yazmıştık zaten. Gülşah Tütüncü de benim aklımda olan isimlerdendi. Volga'nın da arkadaşıydı, yardımcı oldu bize. Onun da payı olunca bir sinerji yaratıldı şarkıda. O yüksek enerji de beş kişinin ortak çalışmasından kaynaklanıyor olabilir.
Aranje grubu da kalabalık...
Prodüktörlüğünü Volga yaptığı için aranjörleri o seçti. Bu iş için çalışılan başka aranjörler de vardı. Volga'nın kafasındaki tarzların biraz dışına çıktığı için, Volga onlara teşekkür etti ve başka bir çalışmada beraber olacağımızı ifade etti. Daha çok versiyon yapıldı aslında. Şu an var olan isimler son haline imza atmış oldular. R&B versiyon özellikle öne çıkanlardan oldu. Volga'nın yaptığı versiyonlar da çok sevildi. Akustik versiyon ile Beach Mix'i karma yapıp bir klip de çekebiliriz. Tam bu mevsime iyi gidecek güzel bir şey olabilir. En kısa zamanda hayata geçirmeyi düşündüğümüz şeylerden biri bu.
Sizin en çok beğendiğiniz ve kendinizi yakın hissettiğiniz düzenleme hangisi?
Müziği kendime o kadar yakın hissediyorum ki, o yüzden çok ayıramıyorum. Üç versiyon daha fazla öne çıktı. 80'ler, R&B ve akustik versiyon. Galiba R&B ve akustik daha önde benim için. Belki de ruhumda olan soul caz tarafımı çıkardığı içindir. Benim de alt yapımda caz var. Akustik de çok uzun yıllar akustik müzik yaptığım için yakın hissettiğim bir tarz diye düşünüyorum.
Artık "Tamamdır" demek çok zorlaştı, özellikle de ikili ilişkilerde. Siz hayatınızda nelere "Tamamdır" diyebiliyorsunuz?
Çok severek çalıştığım bir menajerlik ekibim var. Kendi kurduğum bir departman var. Kendimi çok güvende hissediyorum. 2010 yılı "Tamamdır" diyebileceğim, benimle aynı anda aynı senkronda gidebilen, aynı vizyonlara birlikte bakabildiğimiz, kapasite olarak da gerçekleştirmeye hazır hissettiğimiz, cesaret anlamında, risk alma anlamında, hayat görüşü anlamında doğru bir etiğe, ahlaka ve bakış açısına sahip bir ekibim var. En çok bunun mutluluğunu yaşıyorum. Burcu Güneş yeni şeylere açık bir kadın olduğu için, eskiden bir aile çatısı içinde çalışırken adım adım bir kariyer oluşturdu. Artık bakıyorum da, öğrenmeye meraklı bir çocuk var içimde. Onun sesini dinliyorum ve o çocuk bana artık devamlı yeni şeyler öğren, yeni şeyler yap, şimdi yeni bir şeyler başlıyor gibi bir şeyler fısıldıyor. Dolayısıyla yeni deneyimlere, yeni gelecek olan birçok şeye "Hoş geldin" diyen ve bunun heyecanına "Tamamdır" diyen bir Burcu Güneş var. Tecrübeyle bir takım deneyimleri kazanmış ve "Tamamdır" dediğim bir olgunluğum var. Geçmişe dönüp baktığımda "Tamamdır" dediğim güzel bir kariyer var. Gurur duyacağım ve kendime söz verdiğim bazı şeyleri gerçekleştirmiş olmam var. Standartları çok yüksek biri olduğum için bir anlamda devamlı hayallerle yaşayan o çocuk yanımla yeniliklere açık yanım da tamamdır benim için. Özel hayatımda "Tamamdır" dediğim, çok güzel ilerleyen, bir yandan aynı yolda beraber yürümeye başladığımı hissettiğim, gelecekteki eşim olarak görebildiğim bir ilişkim var. Bu da sabreden derviş muradına ermiş hikayesi. Basın mensubu arkadaşlara da söylemiştim. Bir gün uzun vadeli, ciddiyetle yaklaştığım bir ilişkim olursa bizi çekebilirsiniz demiştim, öyle de oldu. Bir yılı devirdik. İlişkilerde bence tamamdır diyebilmek için bir süreç gerekiyor. Bugünlerde insanlar çok sabırsızlar. Hemen bir şey uymadı mı yenisi gelsin diyip bitiriyorlar ilişkilerini. Bu kadar kolay değil bitirmek. Gerçekten iyi bir tanıma süreci gerekiyor. Birçok şeyi tamamsa, ufak şeyler için bu kadar tahammülsüz olmamak gerekiyor. O yüzden karşılıklı birbirini tanımak, istemek gerek. Zaman tanıma süreçlerinden sonra "Tamamdır" diyebiliyorsunuz zaten. Bir yandan o bizim saf yanımız, ruh eşinin var olacağına inandırıyor. Ama "Sen bunun için gerekli yüzleşmeleri ve kendinle ilgili birtakım hesaplaşmalara hazır mısın?" diyor. Gerçekten herkesin hayatında iyi bir ilişki yaratmak için, toleranslı, fedakarlı, özverili olması gerekiyor. İnsan birtakım şeylerde kendine de dönüp bakabilmeli. Birlikte büyüyen bir ilişki yaratmayı göze almak gerekir diye düşünüyorum.
"Standartlarım yüksektir" dediniz. Bu 12 sene içinde müzikal anlamda standartlarınızın yüksek olmasının ya da duruşunuzu hiç bozmayışınızın herhangi bir sıkıntısını yaşadınız mı?
Mutlaka. Fakat buna değer zaten. En çok kendiniz için ve gururunuz için yaşarsınız diye düşünüyorum. İnsanların size "Tamamdır Burcu" demesi için yaşarsınız. Tabi ki insanların ne düşündüğü bir yandan hiç önemli değildir, sizin ne düşündüğünüz önemlidir. Bir yandan da o yürüdüğün yolda bir süre sonra dönüp bakınca, yaramaz insan denilen bir durumdaysanız bu da gerçeklerin bir kısmıdır aslında. Ben kendime saygımla sağlam bir yer edindiğime inanıyorum. Bu da bana zamanında çok bedel ödettirdi. Bedelini ödemeden de hiçbir yere gelemiyorsunuz hayatta. Her şeyin bir bedeli var. O bedellere razıydım. Bazı işlere bazı durumlara "Hayır" demek zorundaydım. Hayır demeyi de öğrenmem gerekiyordu. O biraz belki de beni zor bir sürece soktu hayatımda ama o yalnızlık süreçleri, o tek başınalık bana kendi ayaklarımın üzerinde durabilmekle ilgili ciddi boyutta bir güven kazandırdı. O yüzden her şey bir öğreti, bir deneyim. İnsanın kendini değerlendirme ve büyütebilme süreci aslında. Zor bir şeyle karşılaştığımızda mutlaka ki arkasında bir öğreti vardır. Önemli olan bunları çok yanlış yönlere sapmadan geçiştirebilmek. Yoksa yetenek bir şekilde yerinde duruyor. Az kayıpla çok şey yapabilmek önemli. Mutlaka ki bedeller ödeniyor ama ben az kayıpla çok güzel şeyler yapabildiğime inanıyorum. Daha önce de dediğim gibi; kendimi bir ön çalışmada gibi, her şeye yeni başlamışım gibi hissediyorum.
www.aveamuzik.com
05.01.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder