21 Haziran 2010 Pazartesi

RÖPORTAJ / Emre Altuğ - Emre Altuğ'DAN

Başarılı sanatçı Emre Altuğ, geçtiğimiz ay müzik marketlerde yerini alan yeni single çalışması "Emre Altuğ'DAN" ile üç yıldır onu bekleyen hayranlarını sevindirdi. Emre Altuğ; dört parçadan oluşan single'da Soner Sarıkabadayı ve Gülşah Tütüncü'nün birer şarkısı ve bu şarkıların iki dans versiyonuna yer verdi. Single'ın ilk video klibi "Çifte Kavrulmuş" ile ekranlarda sıkça rastladığımız Emre Altuğ, projeleri ve oğlu Kuzey ile ilgili merak ettiklerimizi tüm samimiyetiyle yanıtladı.

Albümlerinizin arasında genellikle bir iki senelik aralar verirken, "Emre Altuğ'DAN" için üç senelik bir ara verdiğiniz görülüyor. Niçin bu kadar uzun bir ara vermeyi tercih ettiniz?
Bu süre zarfında müzikten uzak kaldığımı düşünenler oluyor fakat ben son iki buçuk yılda bir müzikal, bir sinema filmi, 26 bölümlük bir dizi ve bir müzik programı yaptım. Bunlar dışında evlendim ve çocuğum oldu.

Albüm adında "DAN" ekinin büyük yazılmış olmasının özel bir sebebi var mı?
Albümün isminin "Emre Altuğ'DAN" olmasının iki sebebi var aslında. Birincisi "Emre Altuğ'dan şarkılar" gibi... Diğeri ise single'ı çıkarmaya karar verdiğimizde yapımcım Ahmet Çelenk bir isim koymamız gerektiğini söyledi. Ben de "Emre Altuğ" olsun işte dedim. Öyle isim olmaz dedi. Ben de iki şarkı var zaten "dan" diye single çıkarmaya karar verdik dedim. O da tamam o zaman "Emre Altuğ'DAN" olsun dedi. Zaten ben de başka bir isim olsaydı asla kabul etmezdim. Hangi şarkının ismini koyacaktık ki?

"Çifte Kavrulmuş" bir Soner Sarıkabadayı şarkısı. İlk defa kendisi ile çalışıyorsunuz ve sizin için özel olarak hazırlanmış bir şarkı. Bu şarkının hikayesini ve bir araya geliş öykünüzü anlatır mısınız?
Soner'le eskiye dayalı bir arkadaşlığımız yok ama tanıştığımız andan itibaren birbirimizi çok sevdik ve çok iyi anlaştık. Soner bana bir şarkı dinletti ama o şarkıda içime sinmeyen bir şeyler vardı. "Nasıl söylesem Soner'e?" diye düşünürken birkaç hafta sonra konuştuğumuzda bir baktım onun konuşmalarında bir gariplik var. "Ne oldu yoksa başkasına mı verdin şarkıyı?" dedim, "evet" dedi. Ben de bunun üzerine "Harika o zaman! Şimdi bana özel bir şarkı yapıyorsun!" dedim ve "Çifte Kavrulmuş"u yaptı. Bu şarkının bana özel yapılmış olması da benim için çok önemliydi. Soner öyle bir şarkı yapmış ki sanki benden çıkmış bir şarkı gibi oldu. "İbret-i Alem" şarkısının havası var bu şarkıda. Dinleyen birçok kişi de bunu söyledi bana.

"Sev Diyemem" ise "Hastalıkta Sağlıkta" ile bir anda tüm dikkatleri üzerine çeken Gülşah Tütüncü'nün şarkısı. Kendisi ile nasıl bir araya geldiniz?
Gülşah'ı on seneye yakındır tanıyorum. Kendisi çok başarılı bir keman sanatçısıdır. Daha önceden beste yaptığını bilmiyordum. Duyduktan sonra bir araya geldik ve bana şarkılarını dinletti. Otuza yakın şarkı dinledim ve üzerinde çalışmak için dinlediklerimin arasından 7-8 tanesiyle eve geldim. Aralarından bu single için "Sev Diyemem" sıyrıldı. Şarkının duygusu çok etkiledi beni.

Albüm öncesi single çıkarma fikri nasıl oluştu?
Hayranlarım uzun süredir benden bir albüm bekliyorlardı. Albüm üzerinde çalışmalara başlamıştım fakat bu yaza yetişemeyecekti. Ben de bu yazı kaçırmamak adına her şeyiyle hazır olan bu iki şarkı ile single yapmaya karar verdim.

Single'ı yaz döneminde yayınlamanızın özel bir sebebi var mı?
Hayranlarımı daha fazla bekletmek istemedim.

Peki albümünüz için sevenlerinize farklı sürprizler hazırlıyor musunuz? Albüm hazırlıklarınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Açıkcası bu single ilk çıktığında bana soranlara "İyi giderse bundan sonra da albüm yerine üç ayda bir 2-3 şarkı ile çıkabilirim" demiştim. Şu anda single'ın gidişinden çok memnunuz. Bunu sevdim galiba. Bundan sonra da üç ayda bir single çıkararak toplamda bir yıla baktığınızda bir albüm oluşturmuş olabilirim. Bu fikri sevmemin temel sebeplerinden bir tanesi her şarkının kliplendirilebiliyor oluşu. Albüm çıkardığınızda on şarkının en fazla beş tanesine klip çekebiliyorsunuz ve ben klipsiz kalan şarkılar için çok üzülüyorum.

Baba olmak, müzik açısından üretiminize nasıl yansıdı?
Kuzey doğduktan sonra ilk birkaç ay hiçbir şey üretemedim çünkü Kuzey dışında hiçbir şeye konsantre olamıyordum. Maalesef ki bizim işimizi yapan kişiler için konsantrasyon çok önemli. Korkularım vardı, uyurken nefes alıyor mu diye başında bekliyordum. Aradan bir süre geçince benim duygularım da düzene girdi.

İlk defa Babalar Gününü tadacaksınız, neler hissediyorsunuz?
İlk defa Babalar Gününü yaşayacak olmak enteresan bir duygu, evet... Ama ben Kuzey'in kelimelerle babalar günümü kutlayacağı günü daha heyecanla bekliyorum.

Albümünüzde Kuzey için de özel olarak yazdığınız bir şarkı dinleyebilecek miyiz?
Onun için yazdığım şarkılar oluyor ama albümde ya da single'larda yer alacak mı şu anda bilemiyorum.

Klip çalışmalarınızdan bahsedersek, "Çifte Kavrulmuş"un klip sürecini anlatabilir misiniz?
Klip öncesi Murat Onbul ile bir araya geldik ve ikimiz de kafamızdaki fikirleri anlattık birbirimize. Murat çok başarılı bir yönetmen ve ortaya çok güzel bir klip çıktı. Ben hem çekerken hem de izlerken çok keyif aldım. Umarım izleyenler de benimle aynı keyfi almışlardır.

Biraz önce single'ın avantajı olarak şarkıları kliplendirebilmekten bahsettiniz. Peki "Sev Diyemem" de kliplenecek mi?
Evet, yaz sonuna doğru ona da klip çekeceğim. Kafamda yine bazı fikirler var ama ondan önce "Çifte Kavrulmuş" için çektiğimiz görüntülerden "Çifte Kavrulmuş"un remix versiyonu için de bir klip hazırlayacağız. Önümüzdeki haftalarda onu da izleyicilerle buluşturacağız.

Bir röportajınızda "Arabesk gibi farklı konseptlerde albüm yapabilirim" diyorsunuz. Yakın zamanda böyle bir projeniz var mı?
Şu anda bir proje olarak yok ama her an her şey olabilir. Kafamda bir iki oluşturduğum fikir var.

Peki Emre Altuğ bu fikirler arasından hangi tarza yakın bir çizgide durur?
Değişik şeyler denemek her zaman hoşuma gitmiştir. Evvelki sene canlı performans anlamında kendi şarkılarımı alaturka sazlar eşliğinde söyleyerek bir konsept program yapmıştım, çok da hoşuma gitmişti. Dolayısıyla bir gün yine değişik bir albüm projesi oluşturabilirim.

Müzik dünyasında nostaljiye doğru bir dönüşün yaşandığı bu günlerde, "Sev Diyemem" şarkısında da bu etkileri görüyoruz. Şarkılarınızda daha retro bir sound tercih etmeye başladığınızı söyleyebilir miyiz?
Bu sound benim değil her şeyden evvel şarkının tercih ettiği bir sound'du. Çünkü "Sev Diyemem" eski Türk filmleri müziklerinin melodik yapısına ve duygusuna sahip bir şarkı. Nostalji her zaman ilgi duyulan bir duygu olmuştur ama bunu çok abartmamakta da fayda var. Yeni şeyler üretmek de lazım. Zaten her şey eskilerle yürüyecek olsaydı bit pazarına nur yağardı.

Müzik kariyerinizi bir yana bırakacak olursak, oyunculuk ve televizyondaki başarınızın müzik kariyerinizin önüne geçtiğini düşünüyor musunuz?
Hiç sanmıyorum ama tabi birini yaparken diğerini biraz daha geri planda bıraktığım doğrudur. Ancak 11 senedir ben ne zaman oyunculuk yapsam "Emre Bey müziği bıraktınız mı?", ne zaman albüm yapsam "Emre Bey oyunculuğu bıraktınız mı?" diye sorarlar ama ben hiçbir zaman ikisinden de vazgeçmeyeceğim.

Son olarak, Türkiye'de korsanın önüne geçmek için başlatılan mücadelede önemli bir yer kaplayan dijital müzik platformları hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Bence çok önemli platformlar çünkü CD'nin fiziki satışı neredeyse yok denecek kadar azalmış bir durumda. Dinleyiciler dijital platformları, istedikleri müziği çok daha kolay elde etme mecrası olarak görüyorlar. Her geçen gün de dijital satış oranlarının arttığını görüyoruz.

21.06.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder