

Gitarda Melis Soysal, basta Cemre Kabaş ve vokalde Selin Yılmaz'dan oluşan Aseton, 2008 yılında MTV TTNET müzik yarışmasına katılarak, sözünde ve müziğinde grubun gitaristi Melis Soysal'ın imzası bulunan ‘Sen’ adlı şarkıyla birinci oldu. Aynı şarkıya çekilen video klipleri ile de dikkatleri üzerine çeken grup, bu başarının hemen ardından Fox Tv'de yayınlanan "Kız Takımı" dizisinde de yine sözü ve müziği Melis Soysal'a ait "Dibini Gör" şarkısı ile ekranlarda yer aldı.
Doksanlı yıllarda hayatımıza giren ve Türk pop müziğinin başarılı isimlerinden Mustafa Sandal, geçtiğimiz yaz piyasaya sürdüğü "Karizma" albümü ile hayranlarının karşısına çıktı. İsra Gülümser, Murat Güneş, Bojan Dugic gibi isimlerle çalışan Mustafa Sandal ilk olarak "Ateş Et ve Unut" şarkısının video klibi ile ekranlardaki yerini aldı. Şu günlerde ikinci video klibinin hazırlıklarını sürdüren sanatçı, bu hafta Avea Müzik'in konuğu oldu.
"Karizma" albümünde sözü ve müziğinde imzanızın bulunduğu 7 şarkı var. Albüm öncesi müzikal kimliğinize neler yön verdi?
'Albümdeki tüm şarkılar benim olsun' şeklindeki bir egoya hiçbir zaman sahip olmadım. Albüm öncesi birçok şarkı arasından eleme yaptık ve kalan 12 şarkı albüme girdi. Hangi şarkının altında kimin imzası varsa öyle kaldı. Çok içime sinen ve dinleyicilerin beğenisini kazanacağına inandığım bir repertuvar oldu. Ne mutlu ki, konser turnemizin ilk ayağında doğru bir repertuvar seçimi yaptığımızı gördük.
"Karizma" albümünün sizin için bir milat olduğunu söylemiştiniz. Müzikal anlamda size bu miladı yaşatan unsurlar neler oldu?
Karizma albümünün manevi bir yanı var benim için. Baba olarak çıkardığım ilk albüm ve bu anlamda benim için bir milat özelliği taşıyor. Albümde klasik Mustafa Sandal şarkılarının yanı sıra, yeni bir sound denediğimiz çalışmalar da oldu. Özellikle, "Karizma" ile "Ateş Et ve Unut" bu anlamda çok güvendiğim ve arkasında durduğum çalışmalar oldular.
Albümde hem batı sound'u, hem de Arap ezgileri duyuyoruz. Ayman Bahgat ve Amr Moustafa gibi ünlü Arap müzisyenlerinin de imzasını görüyoruz. Bu müzikal birliktelikler nasıl oluştu?
Bu albümü hazırlarken geniş yelpazeli bir çalışma olmasına özen gösterdik. Repertuvar seçiminin ilk aşamasındaki tercihleri İsra Gülümser'e bıraktım. O da bana saydığınız isimlerin de bulunduğu birçok bestecinin şarkılarını getirdi. Aralarından seçtiklerimize söz yazıp aranje ettikten sonra içimize sinenleri de albümümüze koyduk.
"Karizma" albümü henüz yapım aşamasındayken repertuvar seçimlerinizi İsra Gülümser'e seçtirdiğinizi söylediniz. Bu, onun müzik kulağına olan güveninizden mi kaynaklanıyor?
Evet kesinlikle. "Devamı Var" albümünde "Gönlünü Gün Edeni" şarkısında da birlikte çalışmıştık. İsra'ya bu anlamda çok güveniyorum.
Britney Spears, 50 Cent, Jennifer Lopez gibi dünyaca ünlü isimlerle çalışmış olan aranjör Bojan Dugic ile nasıl bir araya geldiniz? Bu albümden sonra da birlikte çalışmayı düşünür müsünüz?
Bojan Dugic dünyaya kendisini ispat etmiş çok başarılı bir müzisyen. İlk buluşmamıza bilgisayarında birçok şarkıyla birlikte geldi. "Ateş Et ve Unut" ile "Karizma"nın tınıları ilk orada ortaya çıktı. Birlikte bu iki şarkıyı yaptık ve albümün en özel çalışmalarına imza attık. Bir sonraki albümde de neden olmasın, elbette çalışabiliriz.
İkinci video klibinizi nasıl belirleyeceksiniz? "Karizma"da hangi şarkıları kliplendirmeyi düşünüyorsunuz?
Resmi internet sitemde bir anket düzenledik. Karar vereceğimiz süre boyunca en çok "Demo" adlı şarkımız oy aldı. Radyocuların da tercihi o şarkıdan yana olunca ikinci klip şarkımızı belirlemiş olduk. Zaten albüm ilk çıktığında klip çekeceğim şarkıları kafamda az çok belirlemiştim. Gelen tepkiler ile kafamdakilerin aynı olması beni mutlu etti. "Demo"dan sonra en çok "Adı İntikamdı" ile "Karizma" şarkılarına klip isteniyor.
Elif Kaya ile "Var Mısın Yok Musun?" şarkınızda düetinizi görüyoruz. Henüz kendisini tanımayan müzikseverler için; Elif Kaya kimdir? Kendisi ile düet fikri nasıl oluştu?
Elif Kaya gelecek vadeden genç bir yetenek. Yakın zamanda adından söz ettirecek bir yorumcu. Biz de albümümüzde kendisine şans vererek destek olduk. İleride onu daha iyi tanıyabileceğinizi umuyorum.
90'lı yıllardan beri pop müziğe yön vermiş olan sanatçılardan biri olarak, günümüzün pop müzik anlayışı için neler söylersiniz? "Karizma" albümü bu arenada nasıl bir yere sahip?
Elbette o zamanlardan bugünlere kadar çok şey değişti. Bir kere sanatçılar eski heyecanını yitirmek üzere. Korsan mp3 sorunu müzik sektörünü olumsuz etkiledi. Günümüzde de çok yetenekli gençler görüyorum. Aralarından en iyilerini seçip, onlara destek olmalıyız. "Karizma" albümüne gelince günümüz koşullarına göre hem eski Mustafa Sandal'ı, hem de yeni Mustafa Sandal'ı temsil eden bir çalışma oldu. Bu özelliğiyle ulaşacağı yeri de albümün kendisi belirleyecektir.
"Karizma"nın albüm fotoğrafları Türkiye'de ilk kez kullanılan bir tekniğin ürünü. Albüm fotoğrafları, video klip ve imaj gibi görsel çalışmalarınızı nasıl yürüttünüz?
Kartonet fotoğraflarında HDR tekniği kullanıldı. Işık Mater bu konuda çalışmalar yapmış başarılı bir fotoğrafçı. İnternetteki yazışmalarımız sonrası kendisiyle buluştuk ve keyifli bir çalışma gerçekleştirdik. Klipteki görsel çalışmamız ise benim tercihimdi. İlk klibimizde Emir Khalilzadeh ile çalıştık.
Korsan yüzünden albüm henüz piyasaya sürülmeden tatsızlıklar yaşamış bir sanatçı olarak, yasal dijital müzik platformlarının çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Bu platformların müzik sektöründeki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok ciddi bir şekilde destek veriyorum. Madem müzikseverler sanal aleme kaymış durumda, o zaman bu platformda yasal satışlar gerçekleştirilmeli. Umarım, ilerleyen yıllarda daha çok tercih edilir ve müzik piyasasındaki korsan sorununu çözmede önemli bir rol oynar.
'Mustafa Sandal' olmak muhakkak zordur ama başarıyı korumak daha zor olmalı. Bu anlamda müzikal açıdan endişe içine düştüğünüz oluyor mu?
Endişe demeyelim ama tabii ki albüm çıkmadan önce evde sağdan sola, soldan sağa dönüp saatlerce düşündüğüm oluyor. Sonuçta ne kadar başarılı bir insan olursan ol, yeni bir şeyi insanlara sunmak farklı bir heyecan. O heyecanı ben de yaşıyorum. Başarıyı korumak zordur ama zoru başarmak da cesaretli ve yetenekli insanların işidir. Bu anlamda gençlerimize cesur olmalarını tavsiye ederim.
Albüm çıkarma ve söz-müzik üretimi konusunda istikrarını koruyan sanatçılardansınız. Bu istikrarınızın kaynağı nedir, bunun karşılığını nasıl görüyorsunuz?
Nazik yorumunuz için teşekkür ederim. Bu elbette yıllara dayanan bir birikimin sonucudur. Yaşam tarzınız ve manevi doyum da çok önemli. İstikrar, düzenli ve disiplinli bir çalışma sonucu gerçekleşen bir şeydir. Ben de elimden geldiğince istikrarımı korumaya gayret ediyorum. Karşılığını da çok şükür müzikseverlerden fazlasıyla alıyorum.
2007 senesinde ilk albümü "Gözyaşlarım"ı henüz 17 yaşındayken piyasaya süren Atiye, kendi adını taşıyan ikinci albümü ile başarı basamaklarını tek tek tırmanıyor olmanın heyecanını yaşıyor. 1988'de Bremen'de doğan ve bugüne dek birçok Avrupa ülkesinde yaşamış olan Atiye; aldığı dans dersleri ile jazz, modern, bale, hip hop koreografileri yapıyor. Henüz 5 yaşındayken darbuka ve piyano çalmaya başlayan Atiye, albümde birçok söz ve müziğe de kendi imzasını atmış. İkinci albümünün çıkış şarkısı "Muamma" ve sonrasında gelen "Salla" ile hem farklı müziği ve ses rengi, hem de dansları ile dikkatleri üzerine çeken güzel şarkıcı şimdi de MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde "En İyi Türk Sanatçı" seçilmek için yarışıyor.
MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde "Avrupa'nın En İyi Sanatçısı" kategorisinde Türkiye'yi temsil etme hakkı kazanırsanız sizden nasıl bir performans göreceğiz?
Eğer buradaki oylamayı kazanırsam "En İyi Türk Sanatçı" ünvanını almış oluyorum. Ondan sonra bir de Avrupa'daki oylama var. Onda da Türkiye'nin ismini öne geçirmek için hayranlarımın desteğiyle elimden geleni yapacağım. Kazanırsak ödül gecesi sahnede bütün enerjimi, heyecanımı yansıtacak bir performans sunmayı umuyorum.
Değişik ülkelerde yaşamanın getirdiği farklı kültürlerin zenginliğini müziğinize nasıl yansıtıyorsunuz?
Bu ister istemez müziğime işliyor. Sonuçta çıkış şarkım "Don't Think" de, yeni albümün ilk şarkısı "Muamma" da oryantal esintiler taşıyan ama modern düzenlenmiş şarkılar. Hayatım boyunca hem yurtdışında hem Türkiye'de zaman geçirdiğim için etrafımda duyduğum, gördüğüm kültür şarkılarda ortaya çıkıyor. Tabi bu durumun müziği tekdüze yapmasından kaçınmak lazım. Bu yüzden albümde reggae tınılarına kadar uzanıyorum.
Siz günlük hayatınızda kimleri dinliyorsunuz? Müziğini örnek aldığınız isimler var mı?
Michael Jackson en büyük idollerimden biri. Sade, Moby, Coldplay ve Saint Germain severek dinlediğim diğer isimler.
Henüz 20 yaşında çok genç bir müzisyensiniz. Sizi hem müziğiniz hem de atacağınız adımlar konusunda olumlu anlamda en çok kimler yönlendiriyor?
Öncelikle dinleyicilere iyi bir şeyler sunma isteğim yönlendiriyor beni. Özenerek yapılmamış bir işle anılmak istemem. Onun haricinde plak şirketimin ve menajerlik şirketimin, hatta beraber çalıştığım müzisyenlerin de fikirleri benim için çok önemli.
Müzik ve dans çocukluğunuzdan beri hayatınızdaydı. ABD ve birçok Avrupa ülkesinde yaşadınız. Bu çıkışı neden Türkiye'de gerçekleştirmek istediniz?
Hayallerimde öncelikle burada başarılı olmak vardı. Tüm dünyada başarılar kazanmak isterim ama bugün geldiğim yere bakarsak herhalde burada çıkış yapmak doğru bir başlangıç olmuş.
"En İyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçı" ödülü aldınız, şimdi de Avrupa Müzik Ödülleri'ne aday oldunuz. Bu başarıyı bekliyor muydunuz, neler hissediyorsunuz?
Hayal ediyordum. Özenli bir iş yaptıktan sonra da hayal ettiklerinizin gerçekleşmemesi için bir sebep yok. Mutluyum bugün burada olduğum için, çok minnettarım. Üstelik daha fazlasını başarmak için de çok hevesliyim. Tembelleşmeye hiç niyetim yok.
"Atiye" aslında sizin ikinci albümünüz. Sizce bu çıkışı ikinci albümde yakalamış olmanızın nedeni neydi?
Bunu en iyi dinleyici bilir sanırım. Sırf "çıkış yapma" meselesini düşünürsek ilk albümde de bunu bana layık gördüler. Ancak bu albümde "Salla"nın bulunması, bir de herhalde zamanın doğru olması böyle büyük bir ilgiyi de beraberinde getirdi.
Albümün üçüncü video klibini hangi şarkınıza çekmeyi düşünüyorsunuz?
Teoman'la beraber söylediğimiz "Kal" şarkısına.
Teoman ile düet yapma fikri nasıl oluştu, nasıl bir araya geldiniz?
Albüm çalışmalarının sonuna doğruydu. "Kal"ı aslında yazmış ve kaydetmiştik ama bu fikir İskender Paydaş'tan çıktı. Benim müzik türümden farklı bir türde bir sanatçıyla düet yapmamı önerdi. Benim de çok hoşuma gitti. Teoman şarkıyı dinleyip sevince bir araya gelip kaydettik.
Albümünüzde İskender Paydaş, Murat Çekem, Nazan Öncel gibi Türk pop müziğinin önemli isimleriyle çalıştınız. Bu size nasıl bir deneyim kazandırdı?
İnsan herkesten bir şeyler öğrenir ama bu kadar saygıdeğer isimlerin yanında bulunmak çok başka. Hem bir şarkı yazarı olarak, hem de albümün altyapılarıyla ilgilenen bir müzisyen olarak çok şey öğrendim.
Müziğinizde oriental, R&B ve etnik altyapılar bulunuyor. Siz tanımlamak isterseniz, müziğinizi nasıl bir kategoriye koyarsınız?
Bu dediğiniz kategoriye sokardım herhalde. Daha kısa bir açıklama gelmiyor aklıma.
Müzik kariyeriniz için gelecekte gerçekleştirmek istediğiniz hedefleriniz nelerdir?
Genel olarak tüm dünyada isminden beğeniyle bahsedilen, Türkiye'yi de başarıyla temsil eden bir müzisyen olmak istiyorum.
"Salla" şarkınız ile dijital müzik platformlarının da öne çıkan isimlerinden oldunuz. Dijital müzik platformlarının sanatçılara ne gibi yararlar sağladığını düşünüyorsunuz?
Fiziksel CD satışı tüm dünyada azaldı ve azalmaya da devam ediyor. Bu hoş bir şey değil tabi ama müzik ürünleri her zaman değişti. Bundan sonra da değişecek. Artık satışlar internet üzerinden yapılıyor, bunun da sanatçıya faydası daha fazla dinleyiciye, daha kolay ve daha hızlı ulaşabilmek oluyor. Bu yeni mecrada da başarılı olduğum için kendi adıma çok memnunum.
Adını ilk kez 2004 yılında "Zalim" şarkısı ile duyduğumuz Yalın, bu şarkının kısa sürede kulaktan kulağa yayılması sonucunda gelen büyük bir başarı ile müzik dünyasına merhaba dedi. İlk albümü "Ellerine Sağlık"ta yer alan "Sonsuz Ol", "Günaydın", "Meleklerin Sözü Var" gibi hit şarkılarla kısa sürede geniş kitlelerce tanındı. Bir sene sonra gelen ikinci albümü "Bir Bakmışsın", yılın en çok satan albümleri arasına girdi. Bu albüm yine "Küçücüğüm", "Bir Bakmışsın", "Ben Bilmem" ve "Keşke" gibi sevilen şarkılarla müzikseverlerin beğenisini kazandı. 2007 yılında çıkardığı üçüncü albümü "Herşey Sensin" ile müzik dünyasındaki yerini sağlamlaştıran Yalın, geçtiğimiz aylarda piyasaya sürdüğü dördüncü albümü "Ben Bugün"ü dinleyicilere sundu. Önceki albümlerinde olduğu gibi bu albümde de geleneğini bozmayarak, tüm şarkıların sözü ve müziğine kendi imzasını attı. Geçtiğimiz yaz boyunca Türkiye'nin birçok yerinde verdiği konserlerle sevenleriyle buluştu. Çıkış yaptığı 2004 senesinden beri bir çok ödül kazanan, şarkıları müzik listelerinde zirvelerde yer bulan ve Harbiye Açıkhava Sahnesi'nde konser vermiş en genç şarkıcı olan Yalın, müzikal çizgisini koruduğu son albümü "Ben Bugün"ü anlattı.
Dördüncü albümünüz "Ben Bugün" de müzikal ve görsel açıdan hangi isimlerin çalışmalarını görüyoruz?
İlk üç albümden farklı olarak bu sefer Alper Erinç var hayatımda. Albümün prodüktörlüğünü ve aranjmanları beraber onun stüdyosunda yaptık. Şarkılarıma enerji kattığını ve değişik şarkılar yazmama yardımcı olduğunu düşünüyorum. Fotoğraflar Mehmet Turgut tarafından çekildi. Hayatımda yaşadığım en eğlenceli ve rahat çekimdi diyebilirim, sonuç tam istediğim gibi oldu. "Ah Be Kardeşim"in videosunu Ömer Faruk Sorak yönetti. Uzun toplantılardan sonra müthiş bir fikir ve uygulamayla altı senedir çektiğim en iyi klip ortaya çıktı diyebilirim.
Albümde yer alan on iki şarkının da söz ve müziği size ait. Bu, bir müzisyen olarak sizin kişisel tercihiniz mi? Yoksa başkasına ait beğendiğiniz bir şarkıyı da bir gün albümünüzde yorumlayabilir misiniz?
Benim yazdığım şarkılar bizi tatmin ettiği sürece başka şarkılar pek aramıyoruz ama elbette bir gün içime çok sinen, başka birisinin şarkısını da söylemek isterim. Bu yorumcu tarafıma iyi gelecek bir durum olur.
Güçlü bir sound ile beraber, birçok şarkıda alaturka havası da alabiliyoruz. Şarkıların stüdyo aşamalarından biraz bahseder misiniz?
Alper Erinç yeni altyapıların içine bizden bir şeyler katma işini Türkiye'de en iyi becerebilenlerden biri. Üçüncü albüm biraz bundan uzak bir albüm olmuştu, dolayısıyla bu yeni albümde bizden melodilere ve soundlara da ağırlık verdik. Alper'le iki sene önce çalışmaya karar verdik ve bir sene boyunca da önce çalışmalarımız sürdü. Şarkıları nasıl yazacağımdan, kullanacağımız kayıt tekniklerine kadar istediğimiz soundu bulma adına araştırıp denemeler yaptık. Daha sonra bir seneye yakın da bir stüdyo aşaması var, her şarkı için uzun uzun düşünülen, uğraşılan ve birçok enstrümanın denendiği.
Albümün şarkı sözlerinde hayata ve aşka dair bir gözlem yapıldığı görülüyor. Bu albümde şarkı sözlerinize yön veren kendi iç dünyanız kadar, diğer insanların hayata bakışı oldu diyebilir miyiz?
Evet çok doğru. Bu albümde biraz daha içsel olmayan bir adam da var, dışa dönuk sözler de var. Bu albümü diğerlerinden farklı kılan en büyük özellik de bu aslında. Çevrenizde olan biteni gözlemlemek ve bundan yola çıkarak şarkı yazmak size tamamen farklı bir kapı açıyor.
"Zalim" ile büyük bir çıkış yakaladığınızdan beri her zaman müzikseverlerin sizden yüksek beklentileri oldu. "Ben Bugün"ün hazırlık aşamasında sizi bu beklentiler ne yönde etkiledi?
Bu zor bir durum ancak doğru algılayabilirseniz, iyi yönde bir motivasyon da getirir. İlk albümden sonraki tüm albümlerde bu stresi motivasyona çevirmeyi başarmaya çalıştım.
"Ah Be Kardeşim"den sonra hangi şarkıyı kiplendirmeyi düşünüyorsunuz?
Dinleyicilerden gelen tepkiler ve radyoların çaldığı şarkılar karar aşamasında bize yön veriyor. Şu an en öne çıkan şarkı hiç tartışmasız "Ki Sen".
Bu albüm ve çalıştığınız isimler ile beraber müziğinizde ne gibi gelişimler olduğunu söyleyebilirsiniz?
Daha renkli, daha enerjik daha mutlu bir sound yarattık diyebilirim.
"Ah Be Kardeşim" karamsarlık ve iyimserliği birarada içinde barındıran bir şarkı. Bu şarkıyı yazarken siz nasıl bir dönem içerisindeydiniz?
"Ah Be Kardeşim" isyan eden bir şarkı aslında. Arkadaşa tavsiye gibi duruyor ama o arkadaş da yazarın ta kendisi. "Ah Be Kardeşim" beni mutsuz eden herkese ve her şeye yazıldı.
"Duyulurum" evinizde tek başına gitarınızı çalıp söylediğiniz bir şarkı hissiyatı veriyor. Şarkıya bu sade hali ile albümde yer vermeyi, dinleyici ile daha samimi bir iletişim kurmak için mi tercih ettiniz?
"Duyulurum" içindeki mesajı ve söylemek istedikleri itibariyle dinleyiciye bu şekilde doğal ve doğrudan ulaşmalıydı, bu kararı bu amaçla aldık.
2004'ten bu yana müzikal duruşunuzu koruyorsunuz. Farklı müzik türlerine nasıl bakıyorsunuz?
Benim yaptığım ve yapmaktan keyif aldığım müzik türü bu. Kendi içinde değişkenlik gösterecektir zamanla, ancak yeni bir türe kaymam söz konusu değil. Her müzisyenin ve şarkıcının bir yolunun ve söylemek istediklerinin olduğunu düşünüyorum.
Yeni albüm konserlerinizi de merakla bekleyen dinleyicileriniz belirlenecek olan konser tarihlerinizi nasıl öğrenebilecekler?
Konserlerimin haberlerini şu an yeni yüzü ile yayında olan ve sürekli güncellenen resmi internet sitemden takip edebilirler.
Albüm satışlarınızla beraber dijital müzik sektörünü de hareketlendiren bir sanatçı olarak, yasal müzik platformları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Dijital platformların zamanla daha da yaygın olacağını ve dolayısıyla adaletin yerini bulacağını düşünüyorum. Korsan şarkı indirmenin bir marketten birşey çalmaktan hiçbir farkı yok. Sektörün bu desteğe ve bu bilince çok ihtiyacı var. Güzel Türkçe müzik ve güzel videolar çok daha güzel. Konserler için de ayrıca bu destek şart.