12 Kasım 2009 Perşembe

Niran Ünsal - Sesler ve İzler

Güçlü yorumu, farklı ses rengi, müzikal duruşu ile beğenilen şarkılara imza atan Niran Ünsal, ilk albümü “Haktan”dan bu yana kendisine kemikleşmiş bir dinleyici kitlesi oluşturdu. Geçtiğimiz mayıs ayında müzikseverlerle buluşturduğu; Öykü Gürman, Seda Akay, Hüsnü Şenlendirici, Günay Çoban, Özcan Deniz gibi isimlerle çalıştığı beşinci albümü “Sesler ve İzler” ile gündemde olan sanatçı, albümünün öyküsü ile beraber önümüzdeki günlerde hayata geçireceği projeleri anlattı.

Albüm ismi olarak neden “Sesler ve İzler” ismini tercih ettiniz?
Albümün içindeki tüm şarkılar, melodili ve notalı sesler insanların hayatlarında bir iz bıraksın istedim. Bu yüzden albüm ismini “Sesler ve İzler” olarak seçtim.

Albümde elektronik, pop ve hatta flamenko altyapıları görüyoruz. Müzikal anlamda çeşitliliği bol bir iş çıkarmışsınız…
Benim ilk albümümden beri zaten müziğimde çok renklilik vardır. Yaptığım bestelerde olsun bunlarla birlikte altyapılarda, sözlerde hep çok renklilik vardır. Çünkü renkli bir kişiliğim var ve bu biraz da bununla bağlantılı diye düşünüyorum. Dakikam dakikama uymuyor. Bu, yaptığım işe de yansıyor. Yaptığım işte tek düzeliği sevmiyorum. Ne kadar çok renk ortaya çıkarabilirsem, ne kadar çok farklı melodi yakalayabilirsem o zaman daha mutlu oluyorum ve kendimi daha iyi hissediyorum. Bu sebeple gerek altyapılarda, şarkıların düzenlemelerinde, aranjelerinde, kullanılan enstrümanlarda, ritimlerde bununla birlikte yorumda ve sözlerde de farklılık olursa o zaman daha güzel bir iş ortaya çıkardığımı düşünüyorum. Bu yüzden de ne kadar çok renkli ve çok sesli bir şey yaparsam o zaman fark oluyor ve diğerlerinden o zaman ayrılıyor. Son zamanlarda baktığımızda son 10 yıldır müzik çok kolay bir iş haline geldi ve her şey birbirinin tekrarıymış gibi duyuluyor. Ben seçici bir müzik dinleyicisi olarak kendi evimde yaptığım arşivde de çok özenli davranıyorum. Her çıkan albümü gidip almıyorum, seçiyorum. İyi olan kaliteli ve farklı olan şeyleri alıp arşivime koyuyorum. Bu sebeple farklı bir iş yapmak istedim.

Peki bu çeşitliliğe dinleyicileriniz ne gibi tepkiler veriyor?
Albüm, dinleyicilerin şu anda gösterdiği tepkiler doğrultusunda hakikaten beğenilen bir iş olmuş. Aldığımız tepkiler hep olumlu yönde. Bu da bize gurur veriyor, övünç kaynağı oluyor.

Birçok farklı müzik tarzını başarıyla yorumlayabilen bir sanatçı olmanızı neye bağlıyorsunuz? Aldığınız eğitimin rolü bunda nedir?
Tabi ki aldığım eğitim mutlaka katkısı oldu bana. Bu yüzden ben buradan öğretmenlerime, anneme, bana bu konuda birikimini aktaran müzik insanlarına şükran ve minnet duygusu hissediyorum. Ölene kadar da bu böyle sürecek. Ama ben de eğitimin üzerine tabi bir şeyler katmaya çalışıyorum. Yaptığım işte benim için önemli olan şey kaliteli ve güzel bir iş çıkarmak. Bunun için de çok ince eleyip sık dokuyorum. “Bir şeye benzemesin, sözü bir şarkıyı andırmasın, altyapısı bir şarkıya benzemesin” gibi. Çalıntı çok şarkı var biliyorsunuz ve benim bugüne kadar yaptığım bestelerin hiçbirinde böyle bir şey yok. Çünkü ben tamamen yaptığım işte kendi albümümü bile rafa koyduktan sonra bir daha dinlemiyorum. Bu da yaptığım işi tekrarlamamak için kendime koyduğum bir kural. Dikkatli ve özenli olmaya çalışıyorum. Klasik Batı Müziği eğitimi aldım. Bunun yanında şan eğitimi aldım. TRT İzmir Radyosu’nda 17 yıl öğrenci olarak korodaydım. Operadan öğretmenlerimiz vardı. Şan, nota, solfej, piyano öğretmenlerimiz ayrıydı. Tabi ki bunların katkısı olmuştur bana müzik yaşamımda. 17 sene içinde insan mutlaka bir şeyler öğrenmiştir ama yetenek de çok önemli. Bu sadece birikim değil, birikim artı yetenektir. Yetenekliyseniz bu konuda, ancak o zaman bir işe yarıyor. Bunun yanı sıra Klasik Türk Müziği eğitimi aldım. Hepsinin bir katkısı oldu. Bunları da şimdi yaptığım bestelere yansıtmaya çalışıyorum.

“Sesler ve İzler”de Özcan Deniz’le “Aklım Hep Sende” şarkınızda bir düetiniz var. Özcan Deniz daha önce hiçbir bayan sanatçı ile düet yapmamıştı. Nasıl bir araya geldiniz?
Sevgili Özcan Deniz ve benim müzikal bir platformda bir araya gelmemiz yaklaşık 4 yıl öncesine dayanıyor. Onun “Hediye” albümüne 3 tane beste vermiştim. “Nasip Değilmiş” çok ses getirmişti. Çok ilgi çekti ve çok sevildi insanlar tarafından. Daha sonrasında da yeni albüm çalışmaları sırasında tesadüfen aynı stüdyoda çalışıyorduk. Stüdyoya gelip gitmeler sırasında bir gün koluna girdim Özcan’ın. “Gel sana yeni albüm şarkılarını dinleteceğim” dedim. Hemen geldi, beni kırmadı. Dinledi, albümü çok beğendi. Dedim ki “Özcan’cığım, “Aklım Hep Sende” şarkısına bir şeyler yapabilir miyiz?” “Ne demek tabi ki keyifli olur benim için” dedi ve beni yine kırmadı. Kendini müzikal alanda defalarca kanıtlamış bir sanatçının, bir yorumcunun, aynı zamanda hem sinema oyuncusu olarak da kendisini defalarca ispatlamış bir sanatçının teklifimi geri çevirmemesi benim için mutluluk kaynağı oldu. Çünkü o da inanıyor. O da her zaman “sen çok iyi bir yorumcusun, çok iyi bir bestecisin, daha iyi yerlerde olmanı istiyorum” diyerek beni destekler. Hem de her konuda destekler. Bu tabi ki özel bir durum. Herkese nasip olacak bir durum değil. Bu şansı ve imkanı yarattığı için kendisine her röportajımda minnet duygumu altını çizerek belirtiyorum.

Fan klüp sayfanızda hayranlarınızın size yönelttiği bir soru var. Yer aldığınız bazı projelerle oyunculuğa göz kırptınız, devam etmeyi düşünüyor musunuz?
“Adanalı” ve onun öncesinde de “Naciye’yi Kim Sevmez” adlı bir dizide konuk oyuncu olarak 2 bölüm yer almıştım. Tabi ki yer almak isterim iyi bir projede. Bir de Özcan Deniz’le olurmuş! Çok şık bir şey olabilir, neden olmasın? Ama benim için önemli olan iyi bir ekip ve kaliteli bir işin içinde olmak. Öncelikli olan kalite. Projesi, oyuncularıyla, yönetmeniyle, senaryosu ile benim içinde yer alabileceğim bir proje olmak zorunda. Her gelen projeye evet deme durumum asla söz konusu değil. Hele hele beyaz perdede ilk deneyimim olacağı için mutlaka çok ince eleyip sık dokunacak bir iş olacaktır benim için. Çünkü ben kendimi bir sinema filminde göstermek istiyorsam ilk kez yapacağım bu işte benim için olmazsa olmazlar vardır. Hiç olamayacak şeyler vardır. Bir öpüşme veya sevişme sahnesinde kendimi ispatlamak istemem. Bu benim ilk deneyimim olacak çünkü. Daha sonrasında da istemem. Tamamen karakter oyunculuğu üzerine bir film olmalı. Belki başrol olmayabilir. Yardımcı kadın oyuncu olarak bile katılırım. İşin niteliği çok önemli. Nitelikli bir iş ise kesinlikle olur.

Albümde iki şarkının remix düzenlemesi de yer alıyor. Bu çalışmaları biraz anlatabilir misiniz?
Remix demeyelim onlara, iki farklı versiyonları var. Mesela “Aşk Uğruna”nın sözleri Öykü ve Berk kardeşlerdeki Öykü’ye ait, akustik versiyonunun müziği bana ait. Aynı şarkının Endülüs versiyonu dediğimiz ikinci versiyonu daha gösterişli. Aykırı bir düzenleme ve yorum var orada da. “Kul Hakkı”nda da biri tam damar versiyonu, diğerini de daha soft versiyonu ile hazırladık. Remix demiyorum ben onlara.

Bir önceki albümünüzde Orhan Gencebay’ın bazı şarkılarını seslendirmiştiniz. Bu tarz cover şarkılardan oluşan bir albüm projesi var mı aklınızda?
Cover şarkılardan oluşan bir albüm projesi düşünürüm ama ondan önce gerçekleştirmeyi hedeflediğim başka projeler var. Şu anda önümde 3 ayrı proje var. Yine benim yapım şirketimden çıkacak ve yine kendi albümlerimle alakalı. Bu arada Murat Balkan adında İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarı’ndan mezun olmuş, tamamen balkan müzikleri yapan müzisyen bir dostumuzla bir ortaklık yaptık ve onu şirketimize aldık. Yeni albümü çıkacak. Akademik bilgisinin olması, başarılı bir müzisyen olması zaten bizim için yeterli bir kriter. Benim eski şarkılardan oluşan bir albüm düşüncem de var. Zamanında okunmuş ve insanlar tarafından sevilmiş şarkılarla ilgili bir proje yapmak istiyorum ama öncelikli olarak şu an Ortadoğu ve Avrupa’ya yapacağım iki farklı projem daha var. Öncelikli olarak onları yapacağım. Bunların dışında yeni albümümle ilgili beste çalışmalarım da hala devam ediyor. Hatta son bestemi dün akşam yaptım. Aslında çok netleşmeden projelerin içeriğinden bahsetmek istemiyorum.

İkinci video klip şarkısı olarak “Sebebim”i nasıl seçtiniz?
İkinci şarkı “Sebebim” oldu. “Sebebim” çok sevilen bir şarkıydı yıllar önce ilk çıktığında. Sevgili Demet Akalın’a vermiştik. Çıkış şarkısı yaptı, albüm ismi yaptı ve gerçekten o slow düzenlemesi ile de şarkı çok sevildi. Şimdi elektronik altyapılı yeni düzenlemesi ve yeni yorumuyla da çok sevildi. İkinci klip şarkısı olarak bu yüzden “Sebebim”i seçtik. Video klip de tam bir görsel şölen havasında oldu.

Siz de artık müzik yapımcılığına soyunmuş biri olarak dijital müziğe bakışınız ne yönde?
Biz yapım şirketimizle de MÜYAP üyesi bir firmayız. Dolayısıyla dijital ve mekanik haklarımızı artık tamamen kendimize döndürebiliyoruz. Evet, hala sorunlar yaşanabiliyor. Ben bir yorumcu olarak bu konudaki sıkıntılarımı her seferinde dile getiriyorum ama bu da zaman içerisinde çözülecek diye umut ediyorum. Sadece bizim kendi aramızda örgütlenmemiz ve bu konunun üstüne gidilmesi gerektiğini söylememiz yeterli olmuyor. Biraz başımızda olanlardan gelecek desteklere de ihtiyacımız var. Bunun haricinde tabi ki yapım şirketi olarak dijital platformlarla anlaşmamızı yapıyoruz. Dijital haklarımız, mekanik haklarımızı bu vesile ile kendimize döndürmüş oluyoruz. Bu anlamda da dijital platformlara kesinlikle olumlu gözle bakıyorum.

http://www.aveamuzik.com/
06.08.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder