19 Kasım 2009 Perşembe

RÖPORTAJ / Yüksek Sadakat - Katil & Maktül

1997 yılında "Filinta" adıyla temelleri atılan "Yüksek Sadakat", bas gitarist ve müzik yazarı Kutlu Özmakinacı tarafından kuruldu. Kendi adını taşıyan ilk albümlerini 2006 yılında piyasaya süren grup, çıkış şarkıları "Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer" ile müzikseverlerin ilgi odağı haline geldi. Tüm şarkıların söz ve müziklerinin Kutlu Özmakinacı'ya ait olduğu albümde "Döneceksin Diye Söz Ver", "Aklımın İplerini Saldım", "İhtimaller Denizi" gibi şarkılar kısa sürede beğeni kazandı. Vokalde Cemil Demirbakan, tuşlu çalgılarda Uğur Onatkut, gitarda Serkan Özgen, bas gitarda Kutlu Özmakinacı ve davulda Deniz Alemdar'dan oluşan grup, geçtiğimiz sene vokalleri Cemil Demirbakan ile yollarını ayırıp Kenan Vural ile ikinci albümleri "Katil & Maktül"ü piyasaya sürdü. Bir önceki albümde olduğu gibi yine tüm söz ve müziklerin Kutlu Özmakinacı'ya ait olduğu albümde "Ben Seni Arayamam", "Haydi Gel İçelim", "Aşk Durdukça" gibi şarkılarını kliplendiren Yüksek Sadakat şu sıralar üçüncü albümlerinin hazırlıklarını yapıyor. Bu ay gerçekleştirdikleri Avrupa turnesinden döner dönmez yurtiçi konserlerine devam eden grubun beyni Kutlu Özmakinacı ile Yüksek Sadakat'in süregelen projelerini ve iyi bir rock grubu olmanın gereklerini konuştuk.

"Katil & Maktül" albümünde tüm söz ve müzikler size (Kutlu Özmakinacı), düzenlemelerse tüm gruba ait. Karar aşamalarında dengeyi ve uyumu nasıl sağlayabiliyorsunuz?
Özellikle stüdyoda taviz vermediğimiz bir prensibimiz var. Ne kadar uçuk olursa olsun her türlü fikri deneyerek görmek. Bu biraz uzun ve yorucu bir yol olsa da sonuçta hangi fikrin olup hangisinin olamayacağını anlamamıza yarıyor. Böylece bir süre sonra ortak akıl kendiliğinden oluşuyor.

İkinci albüm öncesi yaşanan vokal ve davulcu değişimi müzikal sound ve duruş olarak size nasıl yansıdı?
Sanırım her şeyden önce daha dinamik ve daha istikrarlı bir grup haline geldik. Hem Alpay hem de Kenan sahnede son derece güvenilir müzisyenler, böylece performanslarımız hissedilir ölçüde yukarı çekildi. Bu da elbette duruşumuza yansımıştır diye düşünüyoruz. Müzikal açıdan ise her müzisyen kendisiyle birlikte gruba müziğini de getirir. Bunları dinleyerek zaten fark edebilirsiniz.

Son albümünüzü konsepti ve müzikal duruşu ile Türk rock müziği kulvarında nasıl bir yere koyabilirsiniz?
Ben Yüksek Sadakat'i hep "adult oriented rock" grubu olarak görüyorum. Yani yetişkin dinleyiciye hitap eden bir müziğimiz var. Bunun arka planında elbette sözler yatıyor.
"Katil & Maktül" albümünde örneğin, evli bir adamın ayrılıktan sonraki hayat hikayesi anlatılıyor. Ancak bunu çok öznel bir dille yapmamaya çalışıyoruz. Böylece şarkılar insana dair, öncesi ve sonrası olmayan, felsefi bir duruşun altını çizen eserlere dönüşüyorlar. Bu da bizi her yaş ve her kültürden çok sayıda dinleyicinin kendi birikimi ve derinliğince anlamasını sağlıyor. Müzikal duruşumuz ise klasik rock'la modern rock'ın arasında. Bu coğrafyadan da ilham alan bir yerlerde.

Rock grubu olmanıza rağmen, rock müzik dinleyicileri dışında da büyük bir kitleye hitap edebiliyor olmanızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çünkü hit şarkılar yazmak gibi bir yeteneğimiz var. Şarkılarımız güçlü melodilere ve güçlü sözlere sahip ve insan beğenisi sanıldığının aksine az oranda türlere bağımlıdır. İnsanlar eskilerin dediği gibi gönül tellerini titreten bir melodiye rastladıklarında çok küçük bir azınlık hariç, onun türüne falan bakmadan kulak verirler.

Video klip şarkılarınızın seçimlerini nasıl yapıyorsunuz? Dördüncü video klibinizi hangi şarkınıza çekeceksiniz?
"Katil ve Maktül" olsun istiyoruz. Seçimi ise genellikle sitemizden açtığımız anketlerle dinleyicilerimize yaptırıyoruz.

Üçüncü albümün hazırlıkları için dinleyicilerinize neler söyleyebilirsiniz?
Hazırlıklara başladık ve çok çok heyecan verici şarkılar var diyebiliriz.

Bu sene bir dizi projesinin müziğinde de imzanızı görüyoruz. Bu proje nasıl size geldi? Bundan sonra sizi görsel projelerin müzik direktörlüğü koltuğunda da görebilir miyiz?
Dizinin yapımcıları buldular bizi. Müziğimizden hoşlandıklarını, birlikte çalışmak istediklerini belirttiler. Biz de daha önce yapmadığımız bir iş olduğu için denemek istedik. Sevdiğimizi de söyleyebiliriz. Aslında yapmak istediğimiz şeylerden biri de film müziği. Bu ona bir ön hazırlık oldu denebilir.

Sizce başarılı bir grup olmanın gerekleri nelerdir?
İyi şarkılar yazmak, bunları iyi yorumlamak, yaptığınız işe inanmak ve işin ticari işletme tarafını emin ellere bırakmak...

"Amatör ruhu korumak" sizce profesyonel müzisyenlere ne gibi avantajlar sağlar?
Belli bir aşamadan sonra amatör ruhu korumak avantaj değil dezavantajdır. Show dünyası kendi kuralları olan ve insanlara beklentilerinin karşılığını vermeniz gereken bir dünya. Bunları amatör kalarak değil gittikçe daha da profesyonelleşerek verebilirsiniz.

"Uzay Heparı Sonsuza" ve "Çeyrek" gibi projelere nasıl dahil oldunuz? Sizi önümüzdeki günlerde yine özel çalışmalarda görebilecek miyiz?
Gelen tekliflerle dahil olduk. Eğer içinde bulunmaktan memnuniyet duyacağımız projeler olursa gelecekte de bu tip işlerde olmak isteriz.

Türk rock müziğinin yükselişe geçebilmesi ve büyük kitlelerce kabul görmesi için sizce neler yapılması gerekiyor? Sizin bu alanda plan ve projeleriniz var mı?
Amatörlükten profesyonelliğe geçişin hızlanması lazım. Rock pazarlaması konusunda henüz prodüktörler yetkin ve bilgili değiller. Bu konuda uzmanlaşılırsa bunun yansımalarını da kısa zaman içinde görürüz. Rock grupları doğru ellerde olurlarsa bugün pek çok popçunun bulunduğu yerden daha yükseğe gelebilirler.

Dijital müzik platformlarının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Müzik dünyasında artık gelecek onların...


www.aveamuzik.com
18.11.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder