Müzik dünyasında 12 yılı geride bırakan Gülben Ergen, 1997’de “Merhaba” ile başladığı müzik yolculuğunu bu sene müzikseverlere sunduğu “Uzun Yol Şarkıları” ile devam ettiriyor. Oyunculuk, dergi yayın yönetmenliği, show programları, albümler, konserler derken git gide hayran kitlesini arttıran ve Türkiye’nin en popüler sanatçılarından biri olarak gösterilen Gülben Ergen, Nisan ayında çıkardığı son albümü “Uzun Yol Şarkıları” ile senenin iddialı yapımlarından birine imza attı. Geçtiğimiz günlerde Magazin Gazetecileri Derneği tarafından “En İyi Yorumcu” ödülünü alan sanatçıyla “Uzun Yol Şarkıları”nı masaya yatırdık.
“Uzun Yol Şarkıları” genelinde çok mutlu ve dingin bir albüm. Bunda, hayatınızın huzurlu gidişatının da büyük etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Mutlaka bunun da büyük etkisi var ama yılların müzikal birikimi de çok önemli. “Uzun Yol Şarkıları” albümü benim hissettiğim, yürekten inandığım ve bana yakıştığını düşündüğüm bir bütün.
“Uzun Yol Şarkıları”nın akustik bir albüm olmasında, daha önce seslendirdiğiniz ve beğeni toplayan “Yalnızlık” şarkısından sonra gelen dinleyici tepkilerinin bir rolü var mı?
Kesinlikle var. Bu albümün şarkı seçimlerinde de referans olarak aldığım şarkımdır “Yalnızlık”. Yorumu, aranjesi, video klibi, her şeyi ile zamanında çok olumlu tepkiler almıştı. Belli ki “Yalnızlık” bende de, dinleyicilerde de yer etmiş.
Sözü ve müziği genç yetenek Oğuzhan Koç’a ait olan “Giden Günlerim Oldu” şarkısında kendisi ile düet de yapıyorsunuz. Tekrar birlikte bir çalışmanızı görebilecek miyiz?
İyi şarkı oldukça herkes ile çalışırım. Mikrofonumu, sahnemi zevkle paylaşırım. Ben her zaman yenilikten yanayım ama başrol tabii ki iyi şarkı...
“Uzun Yol Şarkıları” albümü için “kariyerimin dönüm noktası” diyorsunuz. Bundan sonra da müzikal kariyerinize akustik altyapılı albümlerle mi devam edeceksiniz?
Zaman ne gösterir bilemiyorum. Bu planlı bir proje değildi demiştim ya, ne hissettiysem o yansıdı müziğime. Bakalım seneye iç sesim beni nereye taşıyacak? Ama itiraf etmeliyim ki “akustik” dediğiniz bu dingin hava beni çok etkiledi.
Albümde seslendirdiğiniz Mazhar Alanson’ un “Tam Ortasındayım” şarkısının sizin için özel bir anlamı var mı?
Tüm Mazhar Alanson şarkıları benim için özeldir. Okul yıllarımın anılarıyla doludur, çok iyi gelir bana. “Tam Ortasındayım” sözleri ve müziğiyle bir şarkıdan öte, bir yaşam felsefesini çağrıştırıyor bende. Sözleri gibi… “Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye, sevmeye, öğrenmeye…”
Son albümünüzdeki akustik ve sade yorumunuzun, imajınızı da etkilediğini düşünüyor musunuz?
İmaj değil de “duruş” diye algılıyorum ben ve bu sadeliğin duruşuma çok yakıştığını, beni olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum.
Bülent Ortaçgil’in ünlü eseri “Bu Su Hiç Durmaz”ı albüme nasıl dahil ettiniz?
“Bu Su Hiç Durmaz” benim çok etkilendiğim bir şarkıdır. Albümün genel konseptini ve repertuar rengini, tadını oluşturmaya çalıştığım bir dönemde benim için can simidi oldu. Bülent Ortaçgil' i ziyaretimin ertesinde hemen şarkının aranjesine ve okumalarına başladık. Bir an önce sonucu görebilmek ve Bülent Ortaçgil’e şarkıyı dinletip fikrini alabilmek için şarkıyı hızla finalize ettik. Ortaçgil, şarkıyı üç kere dinledi ve “tek bir yerine dahi dokunmayın, çok beğendim” dedikten sonra biz de kendi yolumuzu bir anlamda doğrulamış olduk.
“Uzun Yol Şarkıları” dijital müzik platformlarında da büyük ilgi gördü. Sizin dijital müziğe ve sektörün geleceğine dair bakışınız nedir?
Bedelini ödemek şartı ile elbette dijital platformlara olumlu gözle bakıyorum. Fakat, bedelsiz hırsızlık yoluyla korsan olarak indirilirse müzik sektörü belki bitmez ama kalitesinden çok ödün verir. Yapımcılar; kulakları kirleten müzikler, ucuz alt yapılar kullanmak zorunda kalır. Bunun sebebi ise yatırımlarının kendilerine geri dönmemesi olur, ki bu bizim için çok tehlikelidir. Benim şarkılarım gençliğin zevkine hitap ediyor. Bu önemli detayın da farkındayım ve mutluyum.
www.aveamuzik.com / 27.05.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder