11 Kasım 2009 Çarşamba

Bedük - Dance Revolution

Son albümü "Dance Revolution" ile dans müziği alanında yerini sağlamlaştıran Bedük, müzik piyasasına ilk adımını 2004'te "Nefes Almak Zor" adlı albümü ile attı. Pop-rock tarzındaki bu albümde çıkış şarkısı "Son Sigaram" ile ilk olarak adını duyuran Bedük, 2006 yılında elektronik dans müziği alanında yaptığı çalışmaları bir araya getirerek "Even Better" albümü ile tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu tarz değişikliği sonrasında, Avrupa' nın en iyi seslerinin yarıştığı MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde "Avrupa'nın En Sevilen Sanatçısı" dalında Türkiye'yi temsil eden adaylar arasında gösterildi. Yoğun konser programlarını sürdüren sanatçı, "Gel Aşka" şarkısına çektiği video klibiyle ekranlarda yerini aldı.

“Even Better” albümünüz ile birden tüm dikkatleri üzerinize çektiniz. Son albümünüz “Dance Revolution” ile gelen tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tepkilerden oldukça memnunum diyebilirim. Yaptığım işin bu kadar beğenilmesi tabi ki beni de fazlasıyla mutlu ediyor.

Albümlerinizde söz, beste, mix, enstrümanlar, hatta albüm kartoneti gibi görsel tasarımlar bile size ait. Neden başkalarıyla çalışmak yerine bunların hepsini kendiniz yapmayı tercih ettiniz?

Bunun birkaç nedeni var aslında. Öncelikle, yapılan işleri beğenmediğimden ve en iyisini benim yaptığımı düşünmemden dolayı oluyor bu, daha sonra da yaptığım müziğin ve tasarımın tamamen beni yansıtmasını ve tamamen bana özgü, farklı bir şey ortaya çıkmasını istiyorum. Başkalarıyla çalıştığım zaman bu böyle olmuyor. Başkalarıyla çalışmayı fazlasıyla denedim ama her seferinde daha normal, tanıdık sesler ve görseller ortaya çıkıyor. Yani kendi özgün duruşumu ancak böyle sağlayabiliyorum.

Kliplerinizin hikayelerini ve konseptlerini nasıl belirliyorsunuz?

Kliplerimde bütün önceliğim ve kaygım klibi bir üst seviyeye taşımak oluyor. Bunu yaparken kendi sanatçı egolarımdan tamamen sıyrılmaya çalışıyorum. Yani iyi bir fikri, yakışıklı görünmeye her zaman tercih ediyorum. Şarkılar çıkarken zaten ister istemez gözümde bir görsel canlanıyor. Şarkının bana hissettirdiği bir görüntü oluyor. Bunu yönetmenimiz Murat Küçük' le paylaştığım zaman onun da katkılarıyla ortaya çok acayip şeyler çıkıyor. Ama en son “Automatik” videosunda bunun tam tersi oldu. Fikir Murad Küçük' ten çıktı, sonra beraber geliştirdik. Temel amacım her zaman tamamen farklı, yaratıcı ve kendime özgü klipler çekmek oluyor.

Türkiye’de müziğini beğenerek dinlediğiniz ve beraber bir işe imza atmak istediğiniz isimler var mı?

Bilkent Senfoni Orkestrasıyla beraber bir şeyler yapmak isterdim. TRT korosuyla da farklı bir proje yapmak fena olmazdı aslında. Düşünsenize TRT korosu hep bir ağızdan “dance, automatik, cybersonic” derken… Bence harika olurdu! Bir de Anadolu Ateşi ile beraber bir video çekmek isterdim. Mehteran Takımı ve Kılıçkalkan ekipleri de düşüncelerim arasında. Özel bir televizyon kanalında yayınlanan "Laf Ebeleri" kadrosuyla beraber iş yapmak da çok eğlenceli olur.

Sizi rock müzikten, dans müziğine geçiş yapmaya götüren neydi?

Sadece zevklerimin değişmesi ve hayatta daha farklı bir yöne gitmem. Hala sert müzikten çok hoşlanırım ama iş, yapmaya gelince dans müziği bana en keyif veren müzik.

İleride bu tarzın da dışına çıkıp, farklı tarzda projeler deneme fikrine sıcak bakıyor musunuz?

“Bedük” olarak yayınladığım albümlerde çok enteresan değişiklikler olacağını sanmıyorum ama farklı projelere her zaman açığım. Yakın zamanda başka müzisyenlere de albümler yapıp yayınlamaya hazırlanıyorum. O projelerde nerelere kadar gidebildiğimi hep beraber göreceğiz.

Daha önceki röportajlarınızda dans müziğini bir üst seviyeye çıkarma isteğinizden bahsediyorsunuz. Bunun için ileriye yönelik projeleriniz nelerdir?

Öncelikli hedefim dans müziği arenasına canlı sahneyi geri getirmekti. Bunu başardık sanırım. Elektronik dans müziğinin sahnede canlı canlı çalınıyor olması benim ilk hayalimdi. Bu, olayı direk bir üst seviyeye çıkardı zaten. Şimdiki amaç Türkiye'de yapılan popüler müziği sanki hiç varolmamışçasına değiştirmek. O garip "pop" denen "şeyi" öldürmemize az kaldı.

Geçtiğimiz ay baba oldunuz. Baba olduktan sonra nasıl bir değişim içine girdiniz?

Daha bir duygusallaştım sanırım. Çok garip bir duygu ama herkese gerçekten tavsiye ederim. Kariyer, iş falan düşünmeyin ilk fırsatta çocuk yapın derim! İki insanın bir araya gelip beraber yapabileceği en güzel şey olduğunu düşünüyorum.

Günümüzde bilinçli internet kullanıcılarının çoğalmasıyla paralel olarak dijital müzik sektörünün siz sanatçılara ne gibi faydaları olduğunu düşünüyorsunuz?

Nasıl ki önce plaklar vardı, sonra kaset oldu sonra da CD, şimdi de dijital ortam bunların yerini aldı. Bununla savaşmak yerine dijital çağı kucaklamak en mantıklısı... “Mahvolduk, mp3 bizi dağıttı” gibi söylemlerin çok geri kafalı olduğunu düşünüyorum. Eğer dijital ortam gibi bir gerçek var ise bunu sonuna kadar kullanmanın gerekli, hatta zorunlu olduğunu düşünüyorum. Benim de bu ortamı sınırsızca kullandığımı söyleyebilirim. Hatta size buradan bir haber vereyim. Bir sonraki videom için bu hafta bir internet sitesi kuruluyor. Bu projede, insanlar benim şarkıma kendi çektiği videoları yollayacaklar. İstedikleri ne varsa çekecekler ve ben onların tümünden, Murad Küçük’ le beraber içine kendi sürprizlerimizi de katarak, müzik kanallarında yayınlanacak bir klip hazırlayacağız. Bunu da ilk defa burada açıklamış olalım!

www.aveamuzik.com / 31.03.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder